Muazzam bir anlatım zenginliği ve aforizmalarla dolu olan kitap, çarpıcı karakterlerle birlikte insan ruhunun karanlık köşelerine dem vurup, benliğimizde baskılanan tutku ve arzularımıza ayna görevi yapıyor. Kitapta üç karakter üzerinden bir benlik anlatımı var. Dorian, Basil ve Henry. Basil insanın vicdanını ve sahip olduğu erdemleri temsil ederken, Henry heyecan ve yasak olana tutku yönümüzü. Dorian ise John Locke un deyimiyle boş bir levhadır, tecrübesizlik yönümüzdür. Henry karakterinden her ne kadar hoşlanmasamda dediklerinin doğrulğunu düşünmekten kendimi alamadım. Kitapta dikkat çeken bir noktada dış görünüşün, güzelliğin insanlar üzerinde bıraktığı etki. Dorian o kadar yakışıklı ki, böyle birinin kötü olması mümkün değildir. Sadece "Çirkin" insanlar kötü olabilir algısıdır. Kitapla ve esen kalın
Bir satırında şöyle yazıyor " Cennette cehennemde içimizde.." Ruhumuzu güzelleştirelim ki içimizdeki cennette huzur bulabilelim.
"İnsanların ahlaksız diye nitelediği kitaplar insanları kendi ahlaksızlıklarıyla yüzleştiren kitaplardır"