Sevmiş olsaydın benim kadar,
Sevdiğin kişi de Juliet olsaydı eğer,
Onu öpmüş olsaydın günler önce,
Tybalt'a benim gibi yenilmiş olsaydın,
Ve severken delicesine, benim gibi sürülseydin buralardan
O zaman konuşabilirdin işte...
Ah ,Romeo,Romeo !Neden Romeo ‘sun sen?
İnkar et babanı ,adını yadsı!
Yapamazsan ,yemin et sevdiğine,
Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben.
Hepimizin bildiği bir sahnenin en bilindik sözleridir bunlar.Julıet’in Romeo’suna sitemidir.Tarihten beri ne aşklar gelmiş,ne aşıklar gitmiştir şu utanılası yeryüzünden .Kavuşamayan her aşık ,duyurmuş aşkının
RAHİP LAWRENCE
Görüyorum ki, kulak yok çılgınlarda.
ROMEO
Nasıl olsun, göz olmazsa akıllılarda?
RAHİP LAWRENCE
Bırak da durumunu birlikte görüşelim.
ROMEO
Konuşamazsın ki hissedemediğin şeyi;
Genç olsaydın benim kadar,
Sevgilin de Juliet olsaydı eğer,
Onunla evlenmiş olsaydın bir saat önce;
Benim gibi Tybalt'ı öldürseydin;
Severken delicesine, benim gibi sürülseydin,
O zaman konuşabilirdin işte,
Yolardın o zaman saçını başını.
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Düşman ailelerin iki çocuğu: Romeo ve Juliet...
--- spoiler --
Birbirlerini severler fakat düşman aileler oldukları için evlenmeleri aileler için kabul edilmeyecektir, bu nedenle gizlice evlenirler. Fakat tam da evlendikleri gün Romeo Montague, Juliet Capulet'in kuzeni Tybalt'ı öldürür ve ülkeden sürgün edilir.
Romeo sürgündeyken, Juliet'in ailesi Juliet'i Kont Paris'le evlendirmek için hazırlıklara başlar. Zaten Romeo ile gizlice evlenmiş olan Juliet, yardım için rahibin yanına gider ve rahipten, onu 42 saat uyutacak bir iksir alır. Yatmadan önce onu içer ve 42 saatlik ölüm uykusuna yatar.
Rahibin gönderdiği ve her şeyi açıklayan mektup eline ulaşmayan Romeo, Juliet'in ölüm haberini alır. Bir zehir alarak Julet'in mezarının başında iksiri içerek intihar eder. 42 saatin sonunda Juliet uyanınca, yanı başındaki Romeo'nun cansız bedenini görür ve Romeo'nun hançerini alarak kendini öldürür.
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,4bin okunma
"Seversin, kavuşamazsın aşk olur."
Aşık Veysel
En büyük ilhamların ve evhamların başında gelir aşk. Tıpkı şiir gibi tanımlanması en zor kavramlardan biri. Varlığını yadsıyanları da çoktur varlığım varlığına armağan olsun diyeni de. Kimince bir tabudur, lafı geçmez; kiminin tek temidir, her şeyini aşk için yapar. Kimi için zayıflık
Yeşilçam filmlerine derin sevgi ve hürmetle...
Efsane Shakespeare'in Romeo ve Julliet eseri bitti. Yeşilçam filmlerinde çok rastladigim için pek tesir etmese de kitap konusu Romeo ve Julliet'in aşkı ve acı sonu.
Kitabın Ozeti:
Monteigne ailesinin tek çocuğu olan Romeo bir kıza sevdalanir.Sevdasindan tukenme noktasina gelen Romeo Capulet lerin
Çam ağacının altında, altın tahtta oturmuş,
En cesur şövalyelerini yanına çağırmıştı.
İlkin Başpiskopos Turpin geldi ve sonra
Gerin ile Gerier ve Rheimslı Tybalt.
Sonra da Onlar kadar akıllı ve cesur diğerleri; ve tabii
Roland, yanında can dostu Oliver.
Hey
Diğerleriyle birlikte Ganelon da geldi, o hain!
Ve böylece başladı Fransa için
Endişe yüklü o meşum şura.
Ve Kral konuştu. Dedi ki: “Adil beyler,
Bize Arabistan’dan elli yük arabasıyla
Bile taşıyamayacağımız kadar çok tüylü ayılar,
Develer ve şahinler, altın yüklü katırlarla
Haberciler gönderiyor.
Ama bizim tekrar Kendi ülkemize dönmemizi talep ediyor.
Dönersek bizi hemen takip edeceğini ve
Orada yasalarımıza ve muhteşem dinimize Hıristiyanlığa döneceğini, benim kölem
Olacağını söylüyor. Gelin görün ki,
Niyetinden kuşkum var.” Franklar hep bir
ağızdan bağırdı: “Dikkat! Bu bir tuzak.”
Yere batsın felsefe!
Felsefe bir Romeo yaratamadıkça,
Başka yere taşımadıkça kenti,
Hiçbir yararı yok, yeter bundan söz etme!
Hem bırakta durumunu konuşalım.
Konuşamazsın ki hissedemediğin şeyi!
sevmiş olsaydın benim kadar,
Sevdiğin kişi de Juliet olsaydı eğer,
Onu öpmüş olsaydın günler önce,
Tybalt'a benim gibi yenilmiş olsaydın,
Ve severken delicesine, benim gibi sürülseydin buralardan.
O zaman konuşabilirdin işte...
Çoğu kez ölüm yaklaşırken
Amma da neşeli oluyor insanlar!
İdamlıkların gardiyanları buna,
Ölümden önce çakan şimşek dermiş.
Buna nasıl şimşek diyebilirim ama?
Ah sevgilim! Karım benim!
Soluğunun balını çeken ölümün gücü
Yetmemiş güzelliğini almaya.
Sen yenilmemişsin; güzellik sancağı
Hâlâ kıpkızıl duruyor dudaklarında, yanaklarında;
Ve