Ne çok sıfatı olmuştu adamın, ne çok, ne çeşitli hitap şekilleri: "sultan, zat-ı şahane, hünkar, ulu hakan, imparator, halife-i ruy-i zemin (yeryüzü halifesi), emirülmüminin (müminlerin emiri), bave Kurdan (Kürtlerin babası), Pinti Hamid, Kızıl Sultan, Yıldız'daki baykuş, müstebit, zalim", şimdi de "hakan-ı mahlfı" diyorlardı. Yani "hal' edilmiş hakan" Osmanlı padişahlarının düşürülmesine hal' denildiği için.