Çoğulcu rejimlerde hiçbir grup bir diğerinin iktidarını devirmeyi istemez ya da buna cüret etmez; çünkü daha sonra kendi iktidarlarina da meydan okunmasından çekinirler.
Kapasayıcı siyasal kurumlar ÖZGÜR BASINın gelişmesine olanak tanır; buna karşılık özgür basın da geniş kesimlerin kapsayıcı ekonomik ve siyasal kurumlara yönelik tehditlerden HABERDAR olmasını ve bunlara DİRENEBİLMESİNİ sağlar.
Sistem şiddetle çökertilirse, kaldırılanın yerine tamamen yeni bir şey kurulması gerekir. Fransız devriminde de böyle olmuştu. Demokrasiyle ilk deneme teröre götürdü.
İngiliz elitler, 19.yüzyılda, kralların kutsal hakkına meydan okuyup halkın siyasete katılmasına zemin hazırlayarak iktidara gelmiş, ne var ki sonra bu hakkı sadece küçük bir azınlığa vermişti.
Kapsayıcı kurumlar, sömürücü kurumlara göre daha adil bir kaynak dağılımı yaratırlar. Böylelikle halk geniş ölçüde yetkilendirilir ve böylece güç mücadelesi olsa bile koşullar herkes için daha eşit olur.