Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Reconquista[Yeniden Fetih] sürecine rağmen, yüzyıllar boyunca İber ya­rımadasının yeni Hıristiyan devletleriyle bir dereceye kadar entegre ol­muş ve gelişmiş İslam uygarlığı ile çok daha geri kalmış Hıristiyan uy­garlığının karşılaşmasını sağlamış Müslüman Murabıtların yerini, XII. yüzyıl başlarında yeni reformist Müslüman gruplar olan Muvahhidler alır. Muvahhidler XII. yüzyıl ortalarına kadar Müslüman İspanya'nın hakimiyetini ellerine geçirir ve Hıristiyan devletlerini 1195'te Alarcos'ta yenilgiye uğratırlar.
Roma-Barbar krallıklarının hükümdarlarından Karolenj imparatorlarının varislerine ortaçağ Avrupa’sında iktidar sahibi olanlar, egemen oldukları topraklar üzerinde, tebaalarının toplumsal yaşamını düzenleyen tek bir kural bütünü oluşturmayı amaçlamazlar. Ortaçağda hukuki sürecin temel özelliği, geçerli olan sistemlerin çoğulculuğudur. Soy yasaları, yerel âdetler, feodal haklar ve yükümlülükler, kilise yasaları ve imparatorluk yasaları, birleştirici ve hiyerarşik kaynaklardan yoksun, çoğulcu bir hukuk sisteminde bir arada yer alırlar.
Reklam
Ortaçağ, insanların yakıldığı ateşlerle aydınlanan tek çağ olmamıştır. Ortaçağda sadece dini nedenlerle değil, siyasi nedenlerle de insanlar ya­ kılırdı; Jeanne d’Ark'ın duruşması ve mahkûmiyeti buna bir örnek teşkil eder. Papaz Dolcino gibi sapkınlar da birçok küçük çocuğa (sayısının 200 olduğu söylenir) tecavüz edip öldüren Gilles de Rais. gibi katiller de ya­ kılır. Ancak ortaçağın "resmi" bitişinden 108 yıl sonra Roma'da, Campo dei Fiori'de Giordano Bruno'nun yakıldığını ve Galileo'nun mahkeme tarihi­ nin de 1633 yani modem çağ başladıktan 141 yıl sonra olduğunu hatırla­ mak gerekir. Galileo yakılmaz, ama dini sapkınlıkla suçlanan Giulio Cesa- re Vanini 16I3'te Toulouse'da ve Manzoni'nin bize anlattığı üzere Giangia- como Mora veba yaydığı suçlamasıyla 1630'da Milano'da yakılır. Engizisyon (ve büyücülüğün nevrotik fenomenolojisiyle kadın düşman­ lığı ve bağnaz karanlığın vahşi tanıklığı) konusunda en acımasız rehber olan, Kramer ve Sprenger'in korkunç Malleus maleficarum [Cadıların Çe­ kici] eseri 1486 yılma aittir. Ayrıca cadılara uygulanan en amansız zulüm ve yakılarak öldürülme olayları Rönesans'tan itibaren gerçekleşmiştir.
Merkezden kaçma eğilimleri imparatorluk yapısı içinde 200 yıl öncesin­de de kendini göstermiştir:
Ortaçağ devinimsiz ve dogmacı görüntüsü altında, paradoksal bir biçimde bir “kültür devrimi” dönemi olmuştur. Bütün bu süreci belirleyen öğeler arasında elbette salgın hastalıklar, katliamlar, hoşgörüsüzlük ve ölüm de yer almaktadır. Ancak kimse Yeni Ortaçağ’ın sunduğu görüntünün bütünüyle neşeli olduğunu öne süremez. Çinlilerin beddua edecekleri kişiye dedikleri gibi: “Umarım ilginç bir çağda yaşarsın.”
Kasım 1454'e ait olan Türk Takvimi muhtemelen günümüze kadar ulaşmış ilk basılı kitaptır.
Reklam
Politik şiirler, şairlerle iktidar arasında oluşan ilişkinin etkisinde gelişir ve çok farklı biçimler ve edebi türler yoluyla ifade bulur. Şairler konu edi­len olaylarda doğrudan rol oynayabilir veya bir sanat hamisinin siparişi üzerine konuyu işliyor olabilir. Şarkı, balad ve sone gibi geleneksel lirik şiir vezinleri veya sirventes biçimi temelinde yazılan politik şiir, tarihi olaylarla sıkı sıkıya bağlantılı olup bu olayları eleştirel, yüceltici veya ta­mamıyla tarihsel açıdan inceler
RODULFUS GLABER, Historiarum Libri [TARİH KİTAPLARI] adlı eserinde ilk 1000 yıl bittikten 30 yıl sonra gerçekleşen olaylardan söz ederken sert hava koşullarının yol açtığı bir kıtlık döneminden bahseder ve su baskınların­ dan dolayı ne ekim ne de hasat için uygun bir an bulunabildiğini söyler. Açlıktan dolayı fakir, zengin, herkes bitkin
O kadar uzak bir geçmişte kalmış gibi duran bu çağın mirasını kullanma­ya bugün de devam ediyoruz.
Almanya prenslerle şehirler arasındaki ihtilaflardan dolayı siyasal kao­sa sürüklenirken imparatorluk otoritesi de, ardı ardına Habsburg hane­danının üç üyesinin seçilmesine rağmen kınlganlığını korur. Zenginlik­lerinin zirvesine ulaşan prensler, kentsel merkezler üzerinde yargı yetkisi iddiasında bulunur. Feodal beylerle şehir birlikleri arasında çatışmalar yaşanır. Prenslerin topraklarını daha da genişletmesi sonucunda Hohen­ zollern hanedanı doğu bölgesinin en güçlü beyleri haline gelirken, Habs­ burglar da güneydeki topraklannı birleştirir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.