Derik denince akla Mazıdağ'dan esen korkunç yel gelmeli. Kış aylarında öyle eser öyle eser o taş yığını Derik'i yerinden sökecekmiş gibi. Dükkânların kepenkleri öter, damlardan taşlar düşer. Tenekeli bir yer varsa kâğıt gibi uçurur. Çok yağmur yağar. Sel olur bu yağmurlar. Toprağı, hümüsü, yeşilden sarıya dönmüş yaprağı sürükler götürür, Şahvelet Köprüsü'nün altına, ordan Fırat'a, Suriye'ye..