Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre put, Farsça bir kelime. "Bazı ilkel toplumlarda, doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapınacak sanem, fetiş." demektir.
Faruk Nafiz, bu tapma tapınma duygusunu Atatürk’ün ölümünden sonra da kaybetmemiş ve Atatürk’ü kalbinin üstünde bir put olarak hissettiğini milletimize ilan etmiş. Put yani Allah’tan başka Tapılan her şey!
“ Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil
Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun.
Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eğil
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!”
Türk dil kurumu sözlüğüne göre put, Farsça bir kelime. “Bazı ilkel toplumlarda, doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapınacak sanem, fetiş.” demektir.
Atatürk, tek parti idaresinin bir takım yanlışlarını görünce, bir muhalefet partisi kurulmasını gerekli gördü. Gümüşhane Milletvekili A. Fethi Okyar, yakın arkadaşlarındandı. Serbest Fırka’yı Fethi Okyar’a zorla kurdurdu. Fethi Okyar: “Paşam, ben size karşı muhalefet partisi kuramam“ diye sızlanmasına rağmen verilen emrin dışında kalamadı. Serbest Fırka, 12 Ağustos 1930 tarihinde kuruldu. Atatürk, Serbest Fırka’ya rağmen halkın yine kendi partisine oy vereceğini sanıyordu. Belediye Başkanlığı Seçimleri yapıldığında yanıldığını gördü. Halk, büyük coşkunluklarla Serbest Fırka adaylarının yanında yer alıyordu. Atatürk Fethi Bey’i Çankaya Köşkü‘ne çağırdı ve emretti:
- Serbest Fırka’yı kapatacaksın!
Fethi bey ağlamaklı bir sesle sordu:
-Paşam, bu partiyi zaten siz bana zorla kurdurdunuz. Ben şimdi bu 95 günlük bir partiyi hangi gerekçeyle kapatayım?
-Partimiz, irticayı körüklemiş, Cumhuriyetimize karşı tavır almış, dersiniz!
Ali Fethi Okyar, ağlaya ağlaya Çankaya Köşkü’nden ayrıldı ve partisinin kapısına 17 Kasım 1930 tarihinde kilit vuruldu.