Bu ekran görüntüsü sizin için bir anlam ifade etmiyor biliyorum. Ama benim için çok şey ifade ediyor. Tam bir yıl önce bugün arkadaşımı son kez gördüğüm yer… Normalde her buluşmamızda mutlaka fotoğraf çekilen biz bu sefer nedense fotoğraf çekilmeyi unuttuk. Görüştük, tam burada ayrıldık, ayrıldıktan sonra ilk kez fotoğraf çekilmediğimiz aklıma geldi ve üzüldüm. Neyse, dedim sonra. Zaten hep buluşmayacak mıydık bundan sonra, daha fazla birbirimizi görmeyecek miydik zaten? Önemli değildi, bu sefer böyle olsundu. Olmadı. Buluşamadık. Keşke daha sıkı sarılsaydım sana o gün Nagehan, keşke daha fazla kalsaydım yanında. Bazen rüyalarıma giriyorsun, yetmiyor… Seni çok özlüyorum…
Aylar oldu.. aylardır Gazze ateşler içinde yanıyor. Bunun adı nedir? Savaş mı? Abluka mı? İnsanlık suçu mu? Kuralsız bir savaş mı? Katliam mı? Unutulmak mı? Cihad mı? Bunun tam bir adı yok... Kimyasal silahlar,bombalar,paramparça olmuş insanlar,bir anda "ceset" ismi verilen binlerce bebek,çocuk,kadın,erkek.. Bizim utanmak bilmez lisanımız ne çok isim veriyor bu yaşananlara.. Bir çok insan "şehid" diyemeyecek kadar aciz.. Aciziz.. Rezil olduk,zelil olduk,insanlıktan çıktık.. Çoğu zaman unuttuk,alıştık.. Kınadık,kınadık,kınadık.. hiç bıkmadan usanmadan kınadık. Kınanacağımızı hiç düşündük mü? Kınanmaya layık olan bizler değil miyiz? Nasıl hesap vereceğiz diye kaç gece uykularımız bölündü? Affa layık olmak için kaç şehitten helallik istememiz lazım? Binlerce,milyonlarca soru var. Hiçbirinin tam bir cevabı yok.. Oradaki müminler ateşler içinde yanarken,parçalanıp Rablerine kavuşurken belki tekrar tekrar şehadeti istiyorlar Allah'tan.. Onlar kurtuldular bu çirkin,kıymetsiz imtihan yeri olan dar-ı dünyadan..Ya bizim beş para etmez isteklerimiz arzularımız.. Neye layığız bu saatten sonra? Ben bu ve bunun gibi yüzlerce sorunun hiçbirine bir cevap bulamıyorum. Bulmaya yüzüm de yok.. kendi nefislerimizi kınamayı dahi beceremiyoruz ki bunu yapabilelim.. yine de affedilmek istiyorum.. çaresizliğimi gören Sen'sin.. Beni,bizi affet Allah'ım... Ne düşüncelerim,ne sesim,ne ayaklarımın gittiği yollar çare olamadı yaşananlara.. Tek silahımız olan dualarımızı,tövbelerimizi,affedilmek istediğimizi sen kabul et Allah'ım..
Reklam
Her tavrın bir zerafeti vardır ;oturmanın, kalkmanın, eşyaya bakmanın. Gönüldeki zerafet dışa yansıdıkça hayat güzelleşir. " Bir zarif gönül anlatır; "Çocukluğumu hatırlarım, biraz hızlı yürüsem, ayağımı yere vurarak bassam ;kızarak patlayarak değil, inanadırarak anlatarak bas derlerdi. "Her şeyin bir canı var yavrum, tahta
"İNNE MEIYE RABBİ, SEYEHDİN..!”
*"İnne meıye Rabbi, seyehdin!”* Bu Ayet-i Celile’yi dağlara taşlara haykırmak, her gördüğüm yere yazmak istiyorum BÜYÜK HARFLERLE.. *"İNNE MEIYE RABBİ, SEYEHDİN..!”* Belki bir çoğumuz ilk defa işittik, Rabbimizin bize böyle bir vahiy indirdiğini.. Belki yüzlerce mukabeleye gittik, defalarca kendimizde okuduk ama birazdan ilk defa
Cihad cihad cihad..
Evet dünyaya neden gelindiği unutuldu. Ne yazıkkı SAV. efendimizin bir avuç insanla savaşlarını unuttuk.. Kendi ordusunun kaççç misli fazla ve güçlüsüyle savaştan savaşa koştu. Ölecekse insan dini inancı için ölmeli.. yazıklar olsun bizlere.. başka söz gerekmiyor
Martin Luther
"Kuşlar gibi uçmayı, Balıklar gibi yüzmeyi öğrendik; fakat bu arada çok basit bir şeyi unuttuk: İnsan gibi yaşamayı."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.