Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ön sevişin diyor…
Ekleme, anlatıdan daha şeffaftır. Ancak eklemeli bir süreç hızlandınlabilir, anlatısal bir süreç değil. Tümüyle şeffaf olan tek şey bir işlemcinin çalışmasıdır, çünkü salt eklemelidir. Ayin ve törenlerse ivmelenmeye gelmeyen anlatısal süreçlerdir. Bir kurban törenini hızlandırmaya çalışmak hürmetsizlik olur. Ayin ve törenlerin kendilerine has zamanlan, ritimleri, ölçüleri vardır. Şeffaflık toplumu ayin ve törenlerin hepsini ortadan kaldırır, çünkü bunlar işlemsel hale getirilemez, yani enformasyon, iletişim ve üretim dolaşımının hızlandırılmasına engel oluştururlar.
Sayfa 47 - İvme ToplumuKitabı okudu
SARTRE’A GÖRE beden salt etin olgusallığına indirgendiğinde müstehcenleşir. İsnadı olmayan -yönelmemiş, bir eylem ya da durum içinde olmayan- beden müstehcendir. Bedenin sayı ve kapsam olarak fazlalık hareketleri müstehcendir. Sartre’m müstehcenlik teorisi toplum yapısına, onun süreç ve hareketlerine aktarılabilir. Bunlar da her tür anlatısallıktan, yönelimden, anlamdan soyulduklarında müstehcen hale gelir. Sayı ve kapsam olarak fazlalıkları şişmanlama, yığınlaşma ve urlaşma şeklinde ifade eder kendini. Hedef ve biçimden yoksun olarak büyür ve yayılırlar. Müstehcenlikleri buradadır. Amacın ötesine geçen bir ivmeye kavuşan hiperaktivite, hiper-üretim ve hiper-iletişim müstehcendir. Aslında harekete geçirmeyen ve hiçbir şeyi yoluna koymayan bu hiper-ivme müstehcendir. Aşırılığıyla hedefin ötesine geçer. Salt hareket olsun diye ivme kazanan bu saf hareket müstehcendir: “Hareket, durgunluktan ziyade sürat ve ivmede ortadan kaybolur — hareketten daha hareketli olanın içinde ve deyim yerindeyse, yönünü elinden alıp onu aşırılığa yöneltenin içinde çözülüp dağılır.”
Sayfa 47 - İvme ToplumuKitabı okudu
Reklam
YARI-PROLETERYA
Yüksek oranda işsizlik oranı, yarı-sömürge ve yarı-feodal bir ül- kenin temel bir özelliğidir. 37 milyonluk nüfusuyla Filipinlerde üç milyon işsiz ve yedi milyon üretim dışı bir yedek emek ordusu bu- lunmaktadır. Gerici hükümet, işsizlik durumuna ilişkin doğru olma- yan rakamlar yayınlarak bu gerçeği gizliyor. Yapay olarak, yarı-pro- letaryaya ait
Sayfa 193Kitabı okudu
Proletarya
Proletarya, esas olarak sanayi işçilerine ve ikincil olarak da diğer ücretlilere atfen kullanılır. Proletarya, herhangi bir üretim aracından mahrum bırakılan ve emek gücünü üretim araçlarının sahibi olan kapitalistlere satmak zorunda olan bir sınıftır. Kapitalist işverenle- rin kendilerine ayırdığı artı-değerden çok daha küçük, az bir geçim ücreti
Sayfa 188Kitabı okudu
Zengin Köylüler
Zengin köylüler, kırsal burjuvazi olarak da adlandırılır ve kırsal nüfusun yaklaşık yüzde beşini oluşturur. Genel bir kural olarak, hem kendi topraklarına hem de fazladan artı-topraklara sahiptirler. Bazı durumlarda arazinin sadece bir kısmına sahip olup kalanını kiraya verirler ya da araziye sahip değildirler ancak büyük miktarda arazi
Sayfa 183Kitabı okudu
Osmanlı toplumunda devlet ya da onu temsil edenler hâkim sınıftır. Diğer üretim etkeni olan emek, yani reaya toprağın mülkiyetinden yoksundur. Fakat, reaya, toprak üzerinde ırsî ve daimi bir kiracı durumunda olan hür köylüdür. Üretim aracı olan topraktan ayrılmamıştır ve bağımsızdır. Yarattığı artık-ürünün devlete geçiş şekli devletin yüce otoritesi ile belirtilir.
Sermet Matbaası 1981 Sayfa: 135
Reklam
Marx'a göre, Asya üretim tarzında ekonomi, bir yandan kendini-destekler köy ekonomilerinin varlığı, öte yandan devletin yaptığı kamu işleri (neden?) dolayısıyla içsel dinamikten yoksun, sağlam ve dayanıklı durağan ekonomiler halindedir.
Sermet Matbaası 1981 Sayfa: 125
Osmanlı toplumunda reayanın toprağı tasarruf etme ve kullanma hakkı, onu hür köylü statüsüne sokmaktadır.
Sermet Matbaası 1981 Sayfa: 70
Osmanlı toplumunda toprak mülkiyetinin devlete ait oluşu ve devletin saray, asker ve ulema gibi hâkim zümreler tarafından temsil edilişi, bu devirlerde hâkim sınıf içindeki iktisadî çatışmaların, çok kere siyasî çatışmalar şeklinde yansımasına sebep olmuştur.
Sermet Matbaası 1981 Sayfa: 61
Özellikle kapitalist sistemin darbesi altında Asya ekonomilerinin nasıl değişeceği araştırılmıştır. Marx'a göre bu ekonomiler, kapitalist meta üretiminin darbesi altında önce meta üretimli bir ekonomi, sonra kapitalist meta üretimli bir ekonomi halini almaya mahkûmdurlar.
Sermet Matbaası 1981 Sayfa: 36
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.