İster köle, ister hür, ister zengin, ister fakir, ister hükümdar, ister yurttaş olsun, Allah’ın buyurduklarını en çok yerine getirerek takva kavramının özüne eren, üstün sayılacaktır.
“Üstünlük, ancak takvâ iledir…”
Bizler fani olduğumuz gibi dünya hayatında sahip olduğumuz statülerde fanidir.
Bu yüzden eşya,mal,mülk,konum,itibar şimdi ki çağın insanının olmazsa olmaz, olmazsa olmam dediği dünyevilik her şey ALLAH'ın bizim için bu dünyada takdir buyurduğu şekilde önem arz etmelidir hayatımızda. Bunlar ALLAH'ın bize hayatımızı idame ettirmek için verdiği sayısız nimetinden sadece bir kaçıdır. Biz onları yönetmeliyiz, onlar bizi değil !
Ve en büyük zenginlik hiç şüphesiz takvadır...
Manas destanı gibi evlilik sözleşmesi alışveriş listesi hazırlayanların tek şartları güzel ahlak olduğu zaman, içinde bulunduğumuz zaman düzelecek InşaALLAH.
İnsan, Allah'ın yaratığıydı ve bu bakımdan her insan öbürüne eşitti. Hiç bir ırk öbür ırktan, hiç bir renk öbür renkten üstün değildir. Doğuştan getirilen bir imtiyaz yoktur. Bir insanın öbür insana, bir ailenin öbür aileye, bir halkın öbür halka, bir toplumun öbür topluma üstünlüğü ancak Allah yolunda ve Allah'ın buyrukları çerçevesindeki ileriliği ve üstünlüğü ile olur.
VEDA HUTBESİ: ÇAĞLARI AŞAN NEBEVİ VASİYET
Peygamberimiz (sas), Arafat’ta büyük bir kalabalığa seslenirken, Allah’a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurmuştu: “Ey insanlar! Biliniz ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Hepiniz Âdem’densiniz, Âdem de topraktandır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak takva iledir. “Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” buyurarak, asırlar önce kadının hakları konusunda Müslümanları uyarmıştır. O gün Peygamberimiz, faizin her türlüsünü ve kan davalarını ayaklarının altına aldığını ilan etmiştir. O gün Peygamberimiz (sas), “Ey müminler! Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberi’nin sünnetidir.” buyurmuştur (Muvatta’, Kader, 3). Son Peygamber’in insanlığa vasiyeti, ümmetine emaneti, güvenli bir geleceğin teminatıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı