Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
"Akıllı ve uyanık kimse isen, dünyâya gönül bağlama. Şeytan seni kandırıp, dünyâya meylettirirse, seni emri altına almış demektir. Bundan sonra felâketlerden felâketlere sürüklenirsin de hiç haberin olmaz."
Reklam
Evde başka kimse uyanık değilmiş gibi duruyordu ama koridorlar,duvarlardaki oyuklardan gelen,gece lambalarının zayıf ışığı ile aydınlanıyordu.
Sayfa 348Kitabı okudu
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Çok düş kurdum ben. Bunca düş kurmuş olmaktan yorgunum, ama düş kurmanın kendisinden yorgun değilim kesinlikle. Kimse yorulmaz düşten, çünkü düş unutmaktır ve unutmak üstümüzde ağırlık yapmaz; uyanık uyuduğumuz, rüyasız bir uykudur unutmak.
Persona
Anladığımı düşünmüyor musun ? Var olmayı boş yere hayal etmek. Öyleymiş gibi görünmemek gerçekten öyle olmak.Uyanık olduğun her an. Tetikte olmak! Başkalarına karşı sen ile yalnızken ki sen arasındaki uçurum. Baş dönmesi ve sürekli açlık.Açığa vurulmak için.İçinin görülmesi için...Hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için.Sesinin her tonu bir yalan, her davranış bir aldatmaca ve her gülümseme aslında bir yüz ekşitme.İntihar etmek mi ? Oh, Hayır. Bu çok çirkin.Sen yapamazsın.Ama haraket etmeyi reddedebilirsin.Konuşmayı reddedebilirsin.O zaman en azından yalan söylemezsin.Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin.Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun.Sen öyle sanırsın.Ama gerçek inatçıdır.Saklandığın yer su geçirmez değildir.Yaşam dışardan sızar içeri.Ve tepki vermek zorunda kalırsın.Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz.Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur.Hatta orada bile fark etmez.Seni anlıyorum Elisabet.Kendini bırakmanı ve hareketsiz kalmanı..Hayali bir sistem içinde apatiye girmeni anlıyorum.Seni anlıyorum.Ve seni takdir ediyorum.Hevesin geçene, tüm ilgin bitinceye kadar bu rolü oynaman gerektiğini düşünüyorum.O an geldiğinde diğer rolleri bıraktığın gibi bunu da bırakırsın !
Reklam
Çok hayal kurdum. Artık hayal kurmaktan yoruldum ama hayal etmekten yorulmadım. Kimse hayal etmekten yorulmaz çünkü hayal etmek unutmaktır ve unutmak üzerimizde ağırlık yaratmaz, uyanık kaldığımız rüyasız bir uykudur. Hayallerimde her şeye ulaştım. Uyandığım zamanlar da oldu ama ne önemi var?
Freud:" Şuur ötesinde, hep toplum anlayışı tarafından kabul edilmediği için depo edilmiş cinsi arzular, çocukluk hayalleri tatmin için fırsat beklemektedir. Uyanık şuur bu arzuların ortaya çıkmasını önler, fakat insan uykuya gidince, şuurun sansürü kalkar, o zaman çocukluk arzuları, kendilerini şuura rüya esnasında bir başka sembole bürünerek kabul ettirirler. Bazen bu kullanılan sembol zayıf ise, sansür hemen ortaya çıkar, rüya korkulu olur. Bu şekil değiştirme keyfiyetinden ötürü, eğer bir kimse, başka birinin rüyalarını anlamak istiyorsa, o kişinin gizli düşüncelerini, şuur ötesi arzularını öğrenmelidir. "
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.