Tüm gücün ve tüm varlığınla,
sen olduğunu hissederek ve cesaretin verdiği o ferman tanımaz,
alkış beklemez güçle ilerlemek…
Hiçbir zaman seçmedim sığ denizlerde yüzmeyi.
Hayat beni hep derinlere çekti…
Yarın ölecekmiş gibi yaşamalı, ipin üstünde yürüyormuşçasına… Tutkuyu, aşkı parmak uçlarında hissedene dek, vurmalı bir çalgı gibi ritmine ayak uydurmalı hayatın. Gökyüzünü ağlatana dek, yağmurlar düşüp yok olana dek yaşamalı…
Her şey istediğin gibi gitmiyor diye koca bir hayattan vazgeçmek neden? Her günün güzel olsaydı, güzel günlerinin ne anlamı kalırdı? Acı olmasa, tatlıdan zevk alır mıydık? Güzel manzaralara çıkan yollar hep engebelidir. Dimdik güneşe bak. Çünkü o her sabah yeniden doğuyor.
Bir gün Şaman’a sormuşlar: “Zehir nedir?”
“İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir; bu güç de olabilir, tembellik de. Yiyecek, ego, hırs, gösteriş, korku, öfke hatta iyi niyet bile…