Yoshitsun'a atfedilen eski bir kitâbe, [Kobe yakınlarındaki Sumadera'da] bir Japon manastırında hâlâ muhafaza edilmektedir. Bu, muhteşem bir erik ağacının korunması için yapılan bir uyarıdır ve savaş dönemlerine özgü haşin mizahıyla bizi kendisine hayran bırakıyor. Kitâbe çiçeklerin güzelliğini zikr ettikten sonra şöyle diyor: 'Her kim bu ağaçtan bir tek dal koparırsa ceza olarak bir parmağı kesilecektir.' Keşke bugün çiçekleri sebepsiz yere yok edenler ve sanat objeleri sakatlayanlar için de bu tür kanunlar uygulansa!
"Sizi iki defadan fazla üzen birine güvenmeyin. İlk seferinde bu sizin için bir uyarıdır. İkincisi ise bir derstir ve bundan daha fazlası saygısızlıktır" der Konfüçyüs
Ben yeni bir şey söylemiyorum. Yine de böyle konuşmamı küstahlık sayanlar çıkacaktır. "Bu mu bizim kaderimiz? Bu mu bizim zavallı, ilkel yurdumuzun kaderi? Dünyaya yeni bir ülkünün tohumlarını atmak, bütün insanlar arasında bize mi düştü?" Ekonomik başarılardan, silah gücünden, bilim gücünden söz ediyor muyum? İnsanlar arasında kardeşlik bağlarının kurulmasından söz ediyorum. Bu ülküyü gerçekleştirmek, diyorum, bütün uluslararasında belki Rusya'nın kaderi ola caktır. Bu ülkünün izleri tarihimizdedir, yetiştirdiğimiz dehalardadır. Puşkin'in sanat dehasındadır. Yurdumuz yoksul olsun, ne zararı var? "Hazreti lsa'nın bir köle kılığında boy dan boya geçip takdis ettiği" ülkedir burası, bütün yoksulluğuyla. Niye lsa'nın son sözünün bir gün gerçek katına çıkacağı umudu bizim olmasın? Isa da bir ahırda doğmamış mıydı? Dediğim gibi hiç olmazsa Puşkin örneği var önümüzde, Puşkin'in dehasının bütün insanlığı içine alan kapsamı var.
Puşkin'in göğsünde kendi ulusunun yanı sıra yabancı milletlerin de yüreği çarpardı. Puşkin, hiç olmazsa sanat ala nında, Rus bilincinin bu evrensel eğilimini açığa vurdu. Bizim için bu paha biçilmez bir uyarıdır. Düşüncemiz bir ha yalden, bir düşten öteye varmasa bile hiç değilse Puşkin'in eserinde bu hayal, bu düş kendine sağlam temeller bulmuştur.
“Kur’an alemlere ancak bir öğüt ve uyarıdır.
Bilhassa içinizden doğru yolu bulmak isteyenler için.
Alemlerin Rabbi dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz.”
(Tekvir, 27-29)