Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ceylin Arslan

Ceylin Arslan
@uyumayanfeminik
Doktora (PhD)
2 okur puanı
Eylül 2023 tarihinde katıldı
Fahişe Çika
“Hayatım geçti, rüzgar gibi geçti. Anlamadan. Çarçabuk. Bu kadar eziyet, yani bazı günler yüz yıl gibiydi. Gene de geçti, gitti. Geldik, gideceğiz. Palamar bağlamayacağız ya. Ecel. Ecelimize gideceğiz.”
Sayfa 61 - İstos Yayın
Reklam
“Antropolojinin ırkçı türü “bilimsel” olarak adlandırılıyordu, çünkü bilimsel antropologların yöntemleri -sadece gözlemlemek ve tanımlamak değil, saymak, ölçmek ve deney yapmak- bilimin o zaman için geçerli tanımına tam olarak uyuyordu. “Bilimsel” sıfatının içinde barındırdığı yapılan işi yüceltme unsurunu da unutmamak gerekir. Dönemin antropologları insan bilimlerindeki kesinlik arayışını sayılardan faydalanarak takip etti. Antropoloji insan vücudunun bölümlerini-özellikle kafatası ama onun yanı sıra kollar ve bacaklar, cinsel organlar, boy, kalp çeperi, kalçalar- ölçme bilimi haline geldi.”
Sayfa 24 - Metis YayınlarıKitabı okudu
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Türklüğü Ölçmek
Türklüğü ÖlçmekNazan Maksudyan
7.8/10 · 26 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Babamı Kim Öldürdü
“Evde yalnız kaldığım bir akşam - çünkü siz arkadaş­larınıza yemeğe gitmiştiniz ve ben sizinle gelmek isteme­miştim -odun sobasından eve yayılan kül kokusu, yavaşça turuncuya dönen alevlerin ışığı, hatıralar hatıralar-, her tarafını güve yemiş, fotoğrafların nemi yüzünden kabar­mış eski bir aile albümünde kadın kılığında bir resmini buldum, üzerinde seksi bir amigo kız kostümü, içinde sen. Doğduğum günden beri, ne zaman kadınsı bir şey yapan bir erkek görsen onu aşağıladığına şahit olmuş, bir erkeğin asla ama asla bir kadın gibi davranmaması gerekti­ğini söylediğini duymuştum. Otuz yaşında falansın fotoğrafta, ben doğmuş olmalıyım. Bütün gece bedenine ait o resimleri inceledim, altında etek, başında peruk, dudakla­rında ruj, üzerinde tişört, altından koca koca memeler çıkmış, sütyen takıp içine pamuk doldurmuşsun herhalde. Benim için en şaşırtıcı olan, mutlu görünüyor olmandı. Gülümsüyordun. O fotoğraflardan birini çaldım ve sonra­dan, her hafta, birkaç defa, sakladığım çekmeceden çıka­rıp onu deşifre etmeye çalıştım. Sana hiç bahsetmedim. Bir gün, bir deftere senin hakkında şöyle yazdım: Senin hayatının tarihini yazmak, benim yokluğumun tari­hini yazmaktır.”
Sayfa 16 - Can Sanat Yayınları
Reklam
Foucault ve Derrida’da Feminizm ve Ayrım
“Ölçülülüğün eril yapısı, ölçüsüzlüğün etken ilkeye karşıt olduğunu gösterir. Ölçüsüzlüğün esası, etken olmamaktır. Kadın peşinde koşma (şu anda bize) etken bir eylem gibi gelebilir; ancak etken değildir. Bu olgu, kişinin arzularına etken olmayan bir biçimde karşı çıkmanın göstergesidir.”
Sayfa 50 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Zenith Oteli
“En azından gerçekten yalnız olsaydım… Buna pek bel bağlamayın. Başkalarının ortasında yalnızız. Onların yalnızlığının ortasında yalnızız. Başkalarıyla yalnızız; kokuyorlar, üşüyorlar, terliyorlar. Ne onlardan kaçabileceksiniz ne de onlara yaklaşabileceksiniz.”
Sayfa 22 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Feminist Teori ve Tarihsel Süreçte Türk Kadını
“Ekofeministlerin temel iddiası erkek egemen dünya görüşünün hem kadına hem doğaya birlikte işkence etmiş olduğu yönündedir. Ekofeminizmin temel ilkesi ise, kadınların egemenlik altına alınmasının bir bütün oluşturduğu iddiasıdır.”
Sayfa 120 - Rağbet YayınlarıKitabı okudu
Meryem’in Esrarı
“…İsa’nın cinsiyeti Meryem’inkinden farklı. Başkasına bizden farklı olduğu için saygı duymak, onu ülkesinde - evinde özellikle de içinde konuk edip ona hayat vermek kendini aşma niteliğini gerektirir.”
Sayfa 30 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Denemeler “Pyrrhus ile Cinéas”
“Bulutsular arasında, Güneş düzeninin bir parçasında, yeryüzünün bir noktasına kurulmuşum. Öyle ki, dokunduğum her şey dünyayı meydana getiren bütün öbür şeylere ulaştırıyor beni; giderek, varoluşum bütün öbür insanların varoluşuna bağlanıyor. Gelgelelim, evrenin tümüyle benim olması için yetmiyor bu. Benim olan ancak yaptığım, kurduğum şey oluyor, tasarımın gerçekleşmesi oluyor.”
Sayfa 64 - Payel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
“Bırakmak çözüm değildir; düzene çomak sokmak gerekir. Kadınların çoğu, zaten bıraktırılmıştır; hatta hiç içeri girmezler. Bırakmak, denetimi bırakmayanlara verir; bırakmak tam da düzenin öncülerinin istediği şeydir; sistemin altını oyacağına onu güçlendirir çünkü sistem tamamen, kadın kitlesinin katılmamasına, edilgenliğe, kayıtsızlığına ve işin dışında bırakılmasına dayanır. Ancak, erkeklerin uygulaması için mükemmel bir politikadır bırakmak ve SCUM bunu hararetle teşvik eder.”
Sayfa 86 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Böyle Yaşıyoruz Artık
“Kanserli olmak “güvenli olmayan” davranışlara kapılmış birinin kusuru şeklinde de anlaşılmaktadır -yemek borusu kanserinde alkolik olanlar için, akciğer kanserinde sigara içenler için böyle bir yaftalama söz konusudur: Sağlıksız yaşamanın cezası. (Bir petrokimya fabrikasında çalışıp mesane kanserine yakalanan işçiler gibi, emniyetli olmayan işlerde çalışmak zorunda kalan kişilerin yaşadıkları sıkıntıların tam zıttı bir durum.) Kolon kanseriyle meme kanserini hayvansal yağları zengin yiyeceklerle ilişkilendiren son zamanlardaki spekülasyonlarda sık sık duyulduğu üzere, birincil derecede önemli organlar ya da sistemler ile insanların benimsememeye çağrıldığı özgül pratikler ve ilişki biçimleri arasında giderek daha fazla bağ aranmaktadır. Ancak diğer hastalıkların yanı sıra kanserle ilintili sayılan “güvensiz” alışkanlıklar, irade zayıflığının ya da tedbirli hareket etmemenin veya yasal (ama çok tehlikeli) kimyasal maddelere düşkün olmanın sonucudur (şimdiye dek herhangi bir ithamla anıldığına pek rastlanmayan kalp hastalığı bile, artık büyük ölçüde beslenme ve “hayat tarzı”nda kaçılan aşırılıkların bedeli sayılmaktadır.) AIDS’e sebebiyet veren “güvenli olmayan” davranışlar, salt zayıflık olmaktan öte ölçütlerle yargılanmaktadır. Bu düpedüz bir düşkünlük, bir suçluluktur -yasadışı sayılan kimyasal maddelerin, sapkınlık gözüyle bakılan seksin müptelaları.”
Sayfa 38 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
King Kong Teori
“Pornonun ortaya çıkardığı sorun ilk olarak aklın zayıf noktasını tokatlamasıdır. Porno söze ya da düşünceye başvurmadan direkt olarak fantezilerin merkezine yönelir. Önce erekte oluruz ya da ıslanırız ve ancak bunun ardından nedenini sorabiliriz. Otosansür refleksleri altüst olur. Porno görüntüsü bize seçenek bırakmaz: İşte seni azdıran şey, işte tepki verdiğin şey. Bizi tahrik etmek için hangi düğmeye basmak gerektiğini bize porno gösterir. Pornonun büyük gücü, bir nevi gizemli boyutu budur. Porno karşıtı birçok militan da bundan dolayı gerilir ve haykırır. Kendi arzularının yüzlerine karşı ifade edilmesine, susmayı ve görünmez kılmayı tercih ettikleri şeylerin bilmeleri için önlerine konulmasına karşı çıkarlar.”
Sayfa 64 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Anarşist Bir Antropolojiden Parçalar
“Devrimci eylem bir iktidar ya da tahakküm biçimini reddeden ve dolayısıyla da ona karşı koyan ve bunu yaparken de toplumsal ilişkileri -topluluğun kendi içinde bile- bu ışıkta yeniden kuran her toplu eylemdir. Devrimci eylemin zorunlu olarak hükümetleri alaşağı etmesi gerekmez. Örneğin, iktidarın karşısında özerk topluluklar -burada Castoriadis’in tanımını kullanırsak: kendi kendilerini kuran, kendi kurallarını ya da işleyiş ilkelerini kolektif bir şekilde yapan ve devamlı olarak bunları yeniden ele alan topluluklar -yaratma girişimleri, tanım itibariyle devrimci eylemler olacaktır. Tarih bize böyle eylemlerin sürekli birikiminin (hemen hemen) her şeyi değiştirdiğini gösterir.”
Sayfa 46 - Boğaziçi Üniversitesi YayıneviKitabı okudu
Yıldız
“Denizde boğulan birine yardım edecek olsanız önce güzel olup olmadığına bakalım da ona göre denize atlarız, demezsiniz herhalde.”
Sayfa 42 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu