... İnancımı daha yakından incelemeye başladım. Beni şüpheye iten ilk şey bu inancın rahiplerinin kendi aralarında ortak bir görüşe sahip olmadıklarını fark etmeye başlamamdı.
Suçsuz olduğu halde 5 yıldır cezaevinde yatan bir babanın kızıyım ben. Mektuplaşmanın neredeyse kalmadığı bu dönemde mektuplaşan nadir insanlardanız. Manalı sohbetlerin kalmadığı bir devirde, daracık vakte dünyalar sığdıran insanlarız. Yine böyle anlam ve duygu yüklü bir mektubunda bahsetti babam bana bu kitaptan. 'Mektubumun devamı olarak düşün, bizi gördüm bu kitapta' demişti. Mektubu okur okumaz aldım kitabı. 1 günde okudum. Söz konusu babam olunca akar sular durur benim için. Bu adaletsiz düzeni bir çamura benzetirsek babam ve benim ilişkim de 'nilüfer' çiçeği gibidir. Babama yıllar önce adımı neden Nilüfer koydunuz diye sorduğumda da bu cevabı vermişti bana. Bataklığın içinde bütün saflığıyla parlar nilüfer çiçeği, dedi. Zaten çiçeğim diye sever beni. Bunları yazınca özlemim çıktı yine gün yüzüne. Hikmet Anıl Öztekin'in de Fesleğen'in ağzından dediği gibi 'Lütfen sevenleri ayırmayın'. Okuduğu kitaplardan alıntıları hep mektuba yazan babam, bu kitaptan alıntı yapacak yer bulamıyorum hepsini okursan anlarsın ne demek istediğimi dedi. Beğendiğim yerleri çizeyim, not alayım diye uğraşmak istedim; beceremedim. Şimdi babamı anlıyorum. Uzun lafın kısası, her satırı ayrı ayrı okunmalı bu kitabın. Sindirilmeli. Özümsenmeli. Üzerinde düşünülmeli. Fırsatınız varsa üzerine muhabbet edilmeli.
FesleğenHikmet Anıl Öztekin · Destek Yayınları · 202015,1bin okunma
Usta yazar, José Saramago'nun bir eserini daha çok severek okumuş bulunmaktayım. Benim 4. Saramago kitabım oldu. Şu ana kadar okuduğum eserlerine dayanarak yazarın kendine has tarzı ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum.
- Bu adamın kitaplarında karakter ismi göremezsiniz. Memur, müfettiş, göz doktorunun karısı gibi niteler karakterleri.
-