“Sehl İbni Rebî' İbni Amr el-Ensârî -radıyallahu anh- şöyle dedi:
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi vesellem karnı sırtına yapışmış (böğürleri göçmüş) bir devenin yanından geçti ve:
«-Konuşamayan bu hayvanlar hakkında Allah’tan korkun!
Besili olarak binin, besili olarak kesip yiyin!” buyurdu.
Sizin çokça ses getiren Piri Reis'le ilgili bir makaleniz de vardı değil mi?
Evet, bunun öncesinde Türkiye'de yayınlanmış ve Deniz Kuvvetleri tarihini anlattığımız sempozyumda "Piri Reis hari- tasını kim keşfetti?" sorusundan söz etmiştim. Bu konu hak- kında aptalca dedikodular vardı. "Türkler keşfetti!" ya da
"Madde 16- Yahudilerden bize tâbi olanlar, zulme uğramaksızın ve onlara muarız olanlarla yardımlaşılmaksızın, yardım ve müzâharetimize hak kazanacaktır.
“Bir gün Hazret-i Ömer hutbe îrâd ederken, cemaatten, fenâ yol tutacak, nefsanî heveslere kapılacak olursa, ne yapacaklarını sordu. Hazır bulunanlardan biri derhal ayağa kalkarak:
»-Seni kılıcımızla doğrulturuz!» dedi.
Hazret-i Ömer, bu sözü söyleyen adamın cesaretini denemek için:
«-Benim hakkımda böyle bir söz söylemeye nasıl cür'et ediyorsun?» dedi ve:
«-Evet, evet bu sözü senin hakkında söylüyorum.” cevabını aldı.
Hazret-i Ömer de şu suretle mukabele etti:
«-Cenâb-ı Hakka çok şükür ki, yanlış yola sapacak olursam, milletim içinde beni kılıcıyla doğrultacak kimseler var.
İslâm’da hiç kimse için bu ve benzeri imtiyaz aslâ kabul edilemez. 1400 seneden beri Allah huzurunda en yüksek İçtimaî mevkîi hâiz insanla en zayıf bir fert yan yana durduğu gibi, biri diğerinin ayaklarının arkasına secde etmektedir.