“Ömer bir gün Muhammed'e, "Senin yanına iyi-kötü her kesimden insan gelir. Ne olur ne olmaz sen hanımlarına, 'örtünün, evden dışarı çıkmayın' desen iyi olur" diye teklifte bulunur. Bu teklif üzerine, örtünmeyle ilgili ayetler inmeye başlar. (Ahzâb Suresi, 33, 59. ayetler.) Ayşe ise aynı olayı şu şekilde
Eğer iyi bir Mısırlı olur, günah işlemeden sade bir hayat yaşarsanız ve saf, tertemiz bir ruhunuz varsa, öldüğünüzde Ra'nın kayığına binebilir ve onunla beraber ölüler diyarına gidebilirsiniz.
Ebu Derda (ra) şöyle anlatır:
Ben Allah Resulü'ne (sav):
'Ey Allah'ın Resulü! Beni cennete sokacak bir amel söyler misin?' dediğimde Allah Resulü (sav):
'Öfkelenme!' buyurdu."
Ebu Hüreyre (ra), Allah Resulü'nün (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kuvvetli bir kimse, başkasının sırtını yere getiren kimse değildir. Kuvvetli kimse, öfke anında nefsine hakim olandır."
İbn Mesud (ra) şöyle anlatır:
"Allah Resulü (sav) bize:
'Siz aranızda kimi pehlivan sayıyorsunuz?' diye sorunca biz de:
'Sırtı yere gelmeyen kişiyi pehlivan olarak kabul ediyoruz.' dedik. Bunun üzerine Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: 'Durum böyle değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilendir."