Bilge, varoluşun dehşet verici ve sorgulanabilir karakterinin farkındadır, yanılsamalarla yaşamak, varoluşun dehşet verici karakterini yanlış anlamak istemez, aynı trajik yaşam vizyonuna sahip aptal ise dünyevi gerçeklerle yetinmez, fiziksel olarak hasta ve depresyonda geçirdiği süre boyunca bir tür inanç geliştirir, bu onun dünya hayatını anlamlı hale getirecektir, öyle ki yanılsamanın gerekliliğine, insanın ötesinde ve üstünde bir şeye, durmadan çabaladığına, hatta tapındığına fakat yeryüzünde hiçbir zaman elde edemeyeceği inancının gerekliliğine inanır, imanı o kadar güçlüdür ki, gerçek inancının dışında olsa bile gerçekle kalmaktansa inandığı ile kalmayı tercih ederdi. Bilge ve aptal genelde yanılsamanın kavşağında ayrı yollara giderler, ancak ikisi de gerçeği aynı şekilde anlar; ikisi de gerçek umutsuzlukla yüzleşir fakat birisi için hayatta kalmak, illüzyonu kucaklamak anlamına gelirken diğeri için hayatta kalmak, sonuçta yanılsamanın reddedilmesi anlamına gelir.