Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Unutulmaz bir seri:)
Vee bir seri daha bitti.
Kitabı okurken aşırı duygulandım. Onlara veda etmek zordu baya. Komik sahneleri bile buruk bir gülüşle okudum.
Burak'ın esprileri, Mert'in soğukkanlı duruşu, Onur'un Zeynep'i sinir etmesi ve gülmesi.
Her bir sahnesiyle duygu yüklüydü. Unutamayacağım bir seri oldu.
Sanırım favori kitabım bu kitap ve 1. Kitap oldu. Alıntıları çok hoştu.
Kitabın sonunda yazan şarkılar çok güzeldi. Dinledim ve çok sevdim.
Mahşerin Dört Atlısını asla unutmayacağım. Bana kalırsa gördüğüm en güzel dostluklardan biriydi.
Gece'yi çok sevdim.
Son sayfalarda mutluluktan mükemmelikten ağlayacaktım az daha.
1 puan kırmamın sebebi; serinin veda kitabı olması. Onları bir daha görmeyecek olmak üzücü.
Seriyi herkese tavsiye ediyorum.
Ben bu seride dostuğun güzelliğini gördüm ve insanların intikam almak için yapabileceklerini gördüm. Suçsuz olanların bile cezalandırıldığını gördüm.
Çok sevdim seriyi... Unutulmaz bir seri kesinlikle
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — Beşinci PerdeBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20209,3bin okunma
Son zamanlarda okuduğum harika kitaplardan biri Dorian Gray'in Portresi. Neredeyse her sayfasında alıntı yapma gereği duyduğum çok güzel bir eser. Lord Henry'nin hayata, insanlara, duygulara olan enteresan ve bir o kadar da doğru diyebileceğim bakış açısı beni çok etkiledi ve alıntılarımın çoğunu da bu ilginç karakterin sözlerinden aldım. Vee elbette Dorian...Aslında hepimizin içinde bir Dorian var; ne yapacağını, nasıl davranacağını bilmeyen ve hatta kendini bile tanımayan bir genç...Spoiler vermekten de almaktan da pek hoşlanmadığım için kısaca şöyle bitireyim: Herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum:)
Anlatmaya nasıl başlasam bilemiyorum. Ben inceleme yapma konusunda acemiyim.Normalde bir kitabı okuyunca kitabın arkasına notlar alırım,bitirdiğim tarihi yazar karakterler ile ilgili küçük incelemecikler yapar,sonrada raftaki yerine bırakırım.Ama yedi duraklık uzun bir okuma yolculuğundan sonra yol arkadaşım Proust ‘a okuyup hemen rafa kaldırma
Spoiler!!!
Herkese Merhaba!
Sesizlik, Hush Hush serisini üçüncü kitabıydı.
Kitap ikinci kitabın sonu yani, Patck ve Nora'nın Kara El tarafından; yani Hank yani, Nora'nın biyolojik babası tarafından yakalanması ile bitmişti.
(Ne yani* kullandım arkadaş.)
Bu kaçırma sonrasında Hank kızı Patck'den ayırıp üç ay boyunca bir depoda saklamış. Üç ayın sonunda
Fısıltı, ile içine girdiğimiz 𝒌𝒐𝒗𝒖𝒍𝒎𝒖𝒔̧ 𝒎𝒆𝒍𝒆𝒌𝒍𝒆𝒓 ve 𝒏𝒆𝒇𝒊𝒍𝒍𝒆𝒓 dünyasının son kitabı Final. Nora'nın, Patch'i kurtarmak için Hank Miller'i öldürmesinden sonra hayatı hiçte yolunda girmaz. Hank'a ettiği kan yemini yüzünden, Nefil ordusuna komutanlık etmesi ve yeni Nefil bedenine alışması gerek. Üstelik bir de kovulmuş bir melek olan sevgilisiyle
Uzun, derin bir nefes koyverdi. Vücudundaki düğümlerin gevşediğini hissettim. "Artık kesin olarak bildiğim bir şey var." Gözleri berrak bir siyahtı, bana döndü. "İçgüdülerime ya da doğama ters düşmek anlamına gelse bile, senin için her şeyi yaparım. Senin için sahip olduğum her şeyi, ruhumu bile, ortaya koyabilirim. Ve bu aşk
Geçen yıl sahafta denk geldi kitap. Arka kapak yazısı ilgimi çektiği için almıştım. Şöyle yazıyordu arka kapakta;
" Kaputt korkunç derecede acı ve neşeli bir kitaptır: Bu acıyı ben Avrupa'nın savaş yıllarındaki manzarasında buldum..."
Bu acı ve neşeyi merak ettim. Diğer savaş romanlarından farklı bir tanıtım...
Yazarın bahsettigine göre kitabın yazılış amacı bile başlı başına bir öykü... savaşta tuttuğu notları parça parça kaçırıyor en son notunu da Mussolini'nin devrildigini öğrenip İtalya'ya döndüğünde tamamlıyor...
Kitaba gelecek olursak; yürek burkan o kadar çok şey var ki hangisini anlatayım!!
Yangından kaçıp göle girip orada donan binlerce atı mı, köpek derisinden yapılan eldivenleri mi, trenlere doldurulan yahudilerin havasızlıktan ölüp, patır patır düşmesini mi, soğuktan uzuvlar'ı kopan insanları mı, köpeklere bomba bağlanıp, aç bırakarak tankların altına sürülmesini mi....?? Vee bunları içi sızlamadan bazen neşe ile anlatanları mı??
Kitapda Hitler ve Mussolini'ye bayağı gönderme var. Fakat yazarın ruslar hakkında pek olumsuz yorumu yok. Zira Rusya da İtalya ve Almanya kadar acımasız...
Kitapda Türk elçisi Agah Aksel 'in bir yorumu tam yerinde olmuş:
" Türk uygarlığından, bir gün gelecek sadece antika halılar kalacak. Biz kahraman ama bahtsız bir milletiz. Bütün bahtsızlığımız da yüzyıllardır süren toleransımızdan geliyor. Daha az tolerans sahibi olsaydık, belki de bütün Hristiyanlığa hükmederdik."...
Kitabi ben Sosyal Yayınlar'dan okudum. Kitap imla hataları ile doluydu, bu biraz rahatsız etti. Kitabı sahaftan aldığım için daha önce okuyan kişi çoğu yerde düzeltme yapmış.
OKU 'YORUM'
Kitap; davranış bozukluklarının tanılarını, seviyelerini bu davranış bozukluğuna sahip kişilerin özelliklerini ve onlarla karşılaşınca neler yapmamız gerektiğini sade, akıcı, eğlenceli bir dil ve karikatürler ile destekleyerek anlatmış. Ayrıca her bölümde o davranış bozuluğu ile ilgili mini testler koymaları aktif okuma adına güzel olmuş. Kitap on bölümden oluşuyor:
İlk iki kısımda baş belası tiplerle karşılaşınca ne yapmamız gerektiği, birlikte yaşarken uymamız gereken on kural anlatılmış. Üçüncü bölümde narsistler, sırasıyla negativistler, paranoyaklar, histrionikler, stresliler ve sinirliler, fesatlar, pasif-agresifler anlatılmış vee "insanlık alemi ve biyolojik çeşitlilik" adlı son bölümde de genel bir değerlendirme yapılmış.
Okurken çevrenizdeki insanların neden o zaman o tepkileri verdiklerini az çok anlayacaksınız ve bundan sonrası için de daha bilinçli yaklaşabileceksiniz. İşe yarar mı bilinmez, çünkü yaşam, kitapların çok ötesinde...
Dikkat okurken; kendinizi biraz önemseyince narsist, gelecekten ümidinizi kestiğiniz anlarda negativist, olaylara ve kişilere temkinli yaklaşınca paranoyak, sevilmeyi, ilgi görmeyi isteyince histrionik, her şeyi çabuk ve mükemmel yapma, kontrol altında tutma durumunuz varsa stresli sinirli, alıngansanız kırılıp küsüyorsanız pasif-agresif olduğunuzu düşünebilirsiniz. :)) Fesatlığa gelince uzaktan yakından alakam yok(muş) çok şükür! Ancak telaşlanmayın yazar bu davranış bozukluklarının dozunda olmasının yararlarının bile olduğunu söylemiş. Asıl sıkıntı patolojik eşik aşıldığında ortaya çıkıyor.
Bu seri fantastik okumaya yeni başlandığında okunmalı. Yoksa hafif kalıyor. Nora ve patch için mutlu son. Nefiller içinde mutlu son çünkü kovulmuş meleklerin hepsi ölüyor. Bu serinin iki süprizi Vee ve komiser idi bence.