Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşıyoruz yaşamasına, ama canlı kaldığımızı söylemek kolay değil...
Okumayı ciddiye alan kişiler neden “Ne okumamı tavsiye edersiniz?” sorusunu sormazlar? Çünkü kitaplar insanı kitaplara götürür. Kitapların kendileri zenginliklerini ve yetersizliklerini ele verirler. Okumanın rehberi okumaktır.
Sayfa 130 - TİYO Yayıncılık, 11. BaskıKitabı okudu
Reklam
Biz kendi felaketimizi üretiyoruz.
Sayfa 177 - TİYO Yayıncılık, 11. BaskıKitabı okudu
Halbuki gönül bağı çözülmez çünkü gönlün nereden bağlı olduğu bulunamaz.
Sayfa 141 - TİYO Yayıncılık, 11. BaskıKitabı okudu
“- Bir sinekle bir devlet başkanı arasında ne benzerlik vardır? - Her ikisi de gazeteyle öldürülebilir.”
Sayfa 153 - TİYO Yayıncılık, 11. BaskıKitabı okudu
Reklam
Günümüz Türkiye'sinde kimse kendi evinin önünü süpürmüyor. Çünkü hiç kimse kendi evinde oturduğuna inanmış değil. Sadece bu gerekçeyle yetinmiyor evlerinin önünü süpürmeyenler; evimizin önünü süpürmek bile, diyor sokak temiz olmayacak, zira süprüntüler kümelenmiş halde yine sokakta kalacak. Onları sokağımızın dışına taşıyacak bir örgütten, bir örgütlenme tarzından mahrumuz.
Eğer katıksız Türkçe konuşacağım diye tutturursanız “hiçbir şey” diyemezsiniz. Çünkü “hiç” Farsça, “şey” Arapçadır.
Sayfa 155 - TİYO Yayıncılık, 11. BaskıKitabı okudu
Neyi kaybettiğini hatırla.
Sayfa 124 - TİYO Yayıncılık, 11. BaskıKitabı okudu
Tavsiye meselesi gündelik mantık esas alınarak çözülecek cinsten değil. En doğrusu, gelin birbirimize hakkı tavsiye, sabrı tavsiye edelim demektir; ama kimin tavsiye etmeye ve tavsiye olunmaya liyakat kesbettiğini düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. İçinde yaşadığımız medeniyetin iliklerine kadar işlemiş olan riyanın hepimizi ne ölçüde etkilediğini bir bileydik ne iyi olurdu! Tavsiyeye lâyık olmayaşımıza hayıflanmaktan fazlası elimizden gelmiyor diye düşünüyorum. En azından kendim için gerçek bu. Emeğimi hüsrana uğramaksızın sarf edebileceğim bir alana çekilmeye ne büyük bir hasret duyduğu mu bilen bir Allah'ın kulu var mı ki?
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
"Ne okumamı tavsiye edersiniz?" bu tatsız soruda karşıma çıkıyor. Tatsız diyorum zira okumayı ciddiye alan kimse böyle bir soru sormaya gerek duymaz. Okumayı ciddiye almamış birinin bu türden bir soruyla kendini ve başkalarını meşgul etmesi hem bezginlik verici, hem de abestir. Ona doktorların hayatından ümit kestikleri hastaya uyguladıkları diyeti vermek gerek. Okumayı ciddiye alan kişiler neden "Ne okumamı tavsiye edersiniz?" sorusunu sormazlar? Çünkü kitaplar insanı kitaplara götürür. Kitapların kendileri zenginliklerini ve yetersizliklerini ele verirler. Okumanın rehberi okumaktır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Osmanlı Devleti ömrünü uzatabilmek için topraklarını kaybede kaybede yaşama yolunu seçmişti. Türkiye Cumhuriyeti'nin kaybedecek toprağı kalmamıştı. Eğer bundan fazlasını kaybederse devlet olarak varlığının izahı pek kolay olmayacaktı. Toprak feda edemediği için kültürel değerlerini feda etti. Müslümanlığını pazara çıkardı.
Eğer katıksız Türkçe konuşacağım diye tutturursanız "hiçbir şey" diyemezsiniz. Çünkü "hiç" Farsça, "şey" Arapçadır.
Sayfa 155Kitabı okudu
İnsanları menfaatini korumasını bilenler ve bilmeyenler diye iki öbeğe zinhar ayırmayın. İnsanlar çıkarlarını elde etme ve elde tutma bakımından tümüyle aynı öbekte yer alırlar. Yani bütün insanlar menfaatleri hususunda aynı derecede uyanıktır. Günlük hayatımızda bazı konularda birilerinin diğerlerinden daha kazançlı, menfaatini daha iyi korunmuş gibi görünmelerinin sebebi insanlar arasında menfaat anlayışı bakımından farklar bulunmasıdır. Birisi menfaatlerini şu yönde, diğeri başka yönde görür. Ama her ikisi de menfaat peşindedir. Tercih edilen iç huzuru, hürriyet, iktidar tembellik, gurur vs. olabilir; ama hangisini seçerse seçsin herkes menfaatine uygun olanını seçmiş olur.
Kitaplar insanı kitaplara götürür. Kitapların kendileri zenginliklerini ve yetersizliklerini ele verirler. Okumanın rehberi okumaktır.
Sayfa 130 - TİYO YayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.