"Her gece gönlümün masalını okuyorsun
Ertesi gün beni bir masal gibi unutuyorsun"
H. A. Saye
Sesime taşlar gibi kulak veriyorsun
taştansın ve duymaksızın unutuyorsun
ilkyaz sağanağı gibisin ve pencerenin uykusunu
vesvese darbeleriyle darmadağın ediyorsun
okşayışın yeşil dalı elimi
ölü yaprakların kucağına atıyorsun
şarabın ruhundan daha sapkınsın ve gözü
aleve kesip kendinden geçiriyorsun
ey kanımın bataklığının altın balığı
sarhoşluğun hoş olsun beni içiyorsun zira
sen gurubun menekşe rengi vadisisin ve gündüzü
göğsüne bastırıp söndürüyorsun
senin Furuğ'un gölgelerde kaldı soldu
onu neden Saye ile (gölgeyle) karartıyorsun.
SONUNA KADAR OKUYUN!
İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor:
- Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
- Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Binden fazla kitap okumuş, yüzlerce kitap yorumu yazmış birisi olarak belki de en zor değerlendirme yazım bu olacak. Öyle ya, mensubu olduğum dinin mukaddes kitabını yorumlamak hele de bu eserin müellifinin Allah (cc) olduğunu bilmek bile ürpertiyor insanı. Ara ara, Kur’an meali okurdum. Ama bir meali baştan sona ilk defa okudum.
Kur’an tektir
Yedi şey vardır ki, bunların namazda meydana gelmesi şeytandandır: Burun kanaması, uyuklamak, vesvese, esnemek, kaşınmak, sağa ve sola bakınmak ve bir şeylerle oynamak.