Bu dünya, bu kötü, alçak, pis dünya yaşanmaya bile değmez, diyorlardı. Bu ölümlü, hiçbir şeyin değişmeyeceği dünyada dünyayı değiştirmeye çalışmak ahmaklık değil de nedir!
Artık çocuk olmadığımı biliyordum. Ama yetişkinde değildim. Çocukluğun neşeli umursamazlığı ve yetişkinliğin acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı kalmıştım.
Daha önce pek fazla okumuyordum. Kitaplar evimizde pek sık görülmezdi. Ekmeğin daha önemli olduğu düşünülürdü. Karnımızı doyurmak zihinlerimizi doyurmaktan daha önemli bir işti.