Ölenler kafalarını içeri çeker, yaşayanlar ve ölümü düşünmeyenlerle işleri olsun istemezler. İşte Paul da öyle kafasını da kendisini de tümden içeri çekmişti. Artık kimse onu aramıyor, yalnızca ara sıra nerelerde olduğu soruluyordu. Ortak arkadaşlarımız bana, ben ortak arkadaşlarımıza soruyordum Paul ne yapıyor diye.
Sayfa 100Kitabı okudu
Viyana kahvelerinden hep nefret etmemin nedeni, oralarda her zaman benzerleriyle burun buruna gelmemdir… kendime bile katlanamıyorum, vızırdanıp dururken, bir şeyler yazan koca bir sürüye nasıl katlanayım.
Reklam
Önceleri sadece deli olup da sonunda cinnetlik denen bu kişi­ lerin ortak özelliğidir, ruh zenginliklerini dur durak bilmeden (kafalarından) kapı dışarı ederler ama eşzamanlı olarak kafala­ rındaki ruh zenginliği onların bunu (kafalarından) kapı dışarı ettikleri hızla çoğalır.
günbegün öldürücü bir can sı­kıntısıyla dolu gündelik yaşamlarını değiştirecek ve hiç değiş­meyen ölüm düşüncesini ortadan kaldıracak heyecan verici bir şeyler olmasını beklerlerdi.
"...içimde her türlü duygu vardı da, bir tek umut ışığı yoktu."
uzun zaman, değil yaşamayı, ayakta durmayı sürdürebileceğimi bile hayal etmek istememiştim, içime bir yaşama amacı yerleştirip de sonra bu yüzden gene kendime yenilmeye halim yoktu, sabah uykudan kalktığımda hiç karşı koymadan, kendimi bu intiharı düşünme mekanizmasının avucunda buluyordum ve artık gün boyu bundan sıyrılıp çıkamıyordum.
Reklam
589 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.