Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Oldukça büyük puntolarla yazılmış, ortalama bir yazı boyutu kullanılsaydı muhtemelen 50-60 sayfa civarında bir kitap olurdu. Metnin bu kısalığına rağmen yer yer büyük boşlukların bulunduğu sayfalar ve başka yazarlardan uzun alıntılar var. Yani yazarın kendi sesini çok az duyuyoruz. O ses de daha önce bu konularda okumalar yapmış kişilere yeni bir
MIROV JI WELATÊ XWE DERDIKEVE WELAT JI DILÊ WÎ DERNAKEVE
Niviskar Helim Yusiv sala 1967 de li bajarê Amûdê dayik dibe. Sala 2000de terka welat dike û wek ausladerekî(biyanî) li Elmanyayê dijî.
Berhema xwe, a bi navê Auslader Beg ê jî li ser penaberiya Kurda a Ewropayê lêkiriye. Berhem bi 28 çîrokan pêk tê. Her çîrok tirajediyekê pêk tê. Û berhem bi gotina
Akbaba Meclisi kitabinin 2.cisi diye geçiyor,
Kitabın Arkası:
Stockholm’de 68 yaşındaki bir adam içki şişelerinin arasında ölü bulunur. Cesedi bulup polisi arayan kişi gazete dağıtıcısı bir gençtir. Buna rağmen cinayetten şüpheli konumuna düşer ama kısa süre sonra suçsuz olduğu anlaşılır.
Linda cinayetini yanlış soruşturmasından ötürü kayıp
-Ayıyla Boğuşmak-
Giriş ve sonuç kısımlarıyla beraber 12 bölümlük bir yolculuğa başlıyoruz. Her bir sayfasında çok şey öğrendim. Birçok hayat hikayesinden dersler aldım ve neleri yanlış ya da eksik yaptığımın farkına vardım.
Aldığım en önemli iki dersten bahsetmek istiyorum sizlere.
Birincisi; sorunlarımı kabul etmek. Sorunsuz bir hayat yok. Hiç kimse böyle bir şeyi iddia edemez. “Çünkü sorunu olmayan insanlar, ölü olanlardır.” Kitapta sorunları ayıya benzetmiş ve her bölümde ayılarımızı nasıl yeneceğimizi öğreniyoruz.
İkincisi; hayallerimizi, yapmak isteyip de sürekli bahaneler bularak ertelediklerimizi gerçekleştirmek için adım atmak. Bir hayaliniz varsa o hayale ulaşabilmek için hedefler koymak ve onları yapmaya çalışmak.
Şimdi öğrendiklerimi, okuduklarımı uygulamaya geçmek kaldı.
Kitaplarla kalın, kendinize iyi bakın:)
Tuğba Coşkuner tarafından yazılan bu kitap, çocukları çiçeklere benzetiyor. Eğer çocuklara yeterli ve gerekli şekilde davranırsak çeşit çeşit çiçeklerle dolu bir bahçeye; aksi halde geniş alanlara yayılmış çiçek mezarlıkları ile kaplı bir dünyada yaşayacağımızı anlatıyor tüm kitap. Kitabı, sunum şekli itibarıyla yaratıcı bulduğumu belirtmek
W. Somerset Maugham merak ettiğim bir yazar olduğu için bu kitabı da sipariş vermiştim bunu da okumaya başlamıştım ama konusu beni sarmadı kitabın dili çok ağır olduğu için ve sade ve akıcı bir dille yazılmadığı için kitabı sevemedim ve yarım bıraktım maalesef
Kitabın konusu;
Somerset Maugham’ın başyapıtı olarak kabul edilen İnsanın Esareti, Modern Library’nin 20. yüzyılda İngiliz dilinde yazılmış en iyi yüz roman listesine dahil edilmiştir. Yazar, başlığını Spinoza’nın Ethica adlı yapıtının bir bölümünden aldığı romanında, gerçekle kurguyu iç içe geçirmiştir. Özyaşamıyla büyük ölçüde paralellikler taşıyan bu romanda, küçük yaşta öksüz kalıp akrabaları tarafından büyütülen, bir ayağı doğuştan sakat olan Philip’in uyum sağlamakta zorlandığı yatılı okul günlerinin ardından acılı olgunlaşma yıllarını anlatır. Önce muhasebeciliği deneyen, daha sonra sanat eğitimine yönelen Philip, en sonunda Londra’da tıp eğitimine başlar. Orada onu yıkıma sürükleyecek ve hayatını altüst edecek bir aşk macerası beklemektedir..
Editör Giorgio Van Straten, kafası kitapla, tutkunu olduğu yazarlarla, edebi eserlerle dolu olan adam, bir zamanlar var olan ancak artık bulunamayan bazıları efsanevi, sekiz kitabın izini sürüyor. Onun deyimiyle bunlar " Tasarlanmış, üzerinde düşünülmüş, ve hayali kurulmuş, fakat her nedense yazılması engellenmiş" kitaplar. Kavram olarak yaratılmışlar ancak vücut bulmamışlar. Kaybolmaları ise, yazarın hoşnutsuzluğu, imkansızlıklar, bazı kazalar, tarihin önemli olaylarına denk gelmiş olmaları gibi sebeplerden. Italyan yazar Romani Bilenchi'den Bulvar, Lord Byron'dan Anılar, Hemingway'in İlk Eserleri, Bruno Schulz'dan Mesih, Gogol'den Ölü Canlar'ın devamı, Lowry'den Beyaz Denizde Yüksüz, W. Benjamin'in siyah deri çantasının içindeki " kendisinden bile önemli yazılar", S. Plath'ın Double Exposure kitaplarının izinde, tanıklıklara, belgelere yer veriyor, kendine ve bize onların gerçekten de var olduklarını kanıtlıyor.
Üzücü olansa, mesela bazılarının yakılması gibi nedenlerle onları hiç okuyamayacağımız gerçeği ve bazılarının akibetine dair hiç bir fikrimizin olmaması. Son olarak,başta bu yazarların tutkunlarının, sonra diğer edebiyatseverlerin, bibliyofillerin, hayalcilerin kafalarının ve kalplerinin bu kayıp kitaplara dair şüphe, olasılık ve hayallerle çalkalanması durumu var ki; onun da ilacı yok.
