Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

The Hermit

The Hermit
@TheHermit
Sıkı Okur
İstanbul
19 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
~ Bir fikrin etkili olması için, doğru olması gerekmez. ~
Reklam
1088 syf.
·
Puan vermedi
·
200 günde okudu
Fikirler Tarihi - Ateşten Freud'a
Fikirler Tarihi - Ateşten Freud'aPeter Watson
9.1/10 · 159 okunma
~ Eski Mezopotamyalılar ölümsüzlüğe inanmadıkları halde bir tür ölüm sonrası kalıma inanıyorlardı; bu bir bakıma çelişkidir. Ölümün insanı korkunç bir değişikliğe uğrattığına inanıyorlardı; bir etimmu'ya dönüşüyordu. "Etimmu'nun ölüm sunularıyla beslenmesi gerekiyordu ve ihmal edildiğinde, hayattakilere eziyet etme gücüne sahipti... Mezopotamya demonolojisinde öldüğü bilinmeyen ve ölü gömme töreni gereğince yapılmayanların etimmu'ları en ürkütücüler arasındaydı. Ama öbür dünya, gereksinimler yeterince karşılandığında bile korkunçtu. Kur-nu-gi-a'da, besinlerin tozdan, tözlerinin balçıktan oluştuğu, dönüşsüz bir ülkede oturuyorlardı... burada hiç ışık görmüyorlar ve karanlıkta oturuyorlardı." ~

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
~ Bengal'de bir Dravid kabilesi olan Kondlar toprak tanrıçasına kurban sunuyorlardı. Meriah olarak bilinen kurban ya ailesinden satın alınıyordu ya da kendileri kurban olan bir ana babanın çocuğuydu. Meriah'lar yıllar boyu mutlu bir hayat sürdürüyor ve kutsanmış varlık olarak görülüyorlardı; diğer "kurbanlar"la evleniyorlar ve çeyiz olarak bir toprak parçası alıyorlardı. Kurban edilmeden iki hafta kadar önce, kurbanın saçı herkesin hazır bulunduğu bir törende kesiliyordu. Bunu bir orji izliyor ve Meriah yakındaki "henüz balta girmemiş" ormanlık bir bölgeye götürülüyordu. Eritilmiş tereyağı, diğer yağlar ve çiçeklerle meshediliyor ve sonra afyon veriliyordu. Ya ezilerek, ya boğularak ya da mangal üzerinde yavaş yavaş kızartılarak öldürülüyordu. Daha sonra kesilip parçalara bölünüyordu. Bu ceset yakındaki köylere götürülüyor ve iyi bir hasatı güvencelemek için toprağa gömülüyordu. ~
Sayfa 148Kitabı okudu
~ Paranın keşfiyle yepyeni işler ortaya çıktı. Mesela Sardis'te bilinen ilk genelevler inşa edildi ve kumar oynanmaya başlandı. Çalışma ve insan emeği sikke cinsinden değer taşıyan bir mala dönüştü, yani artık zaman da bu şekilde (maddi olarak) ölçülebiliyordu. ~
Reklam
~ İngilizce'de maaş anlamına gelen "salary" kelimesi köken olarak, Latincede "tuzdan" anlamına gelen "salarius" kelimesinden gelir. (Romalı askerlerin maaşları, yavan olan yemeklerini tatlandırmaları için tuzla ödenirdi.) ~
~ En eski dönemlerde, erkeğin işlevi keşfedilmeden önce kadının doğurganlığının, insanlığın en büyük gizemi ve mucizesi olduğunun düşünüldüğü ve Batı Avrupa'da bulunan anıttaş dolmenlerin -taşlarının erkeklik organını andırdığı göz önüne alındığında- erkeğin yeni ulaştığı anlayış seviyesinin kutlanması amacıyla yapılmış tapınaklar/gözlemevleri olması mümkündür. Taşlara cinsel bir anlam verilmesi arkeologların bulguları zorlayarak bir sonuca vardıkları sıradan bir durum olarak görülemez. Mesela İncil'de Yeremya bir taşa "Beni sen var ettin" diyenlere değinir. 20. yüzyılın başlarında Avrupalı köylüler arasında bu taşların doğurganlığı artırıcı etkilerine olan inanç hâlâ yüksekti. "Fransa'da çocuk sahibi olmak isteyen genç kadınlar taşın üzerinden kayar, taşların üzerine oturur ya da karınlarını belli taşlara sürterlerdi." ~
~ Son derece gelişkin hayvanların, söz gelimi maymunların bile, dünyaya tekbenci yaklaşmaktan başka seçenekleri yoktur, çünkü fikirleri ve düşünceleri ayrıntılı olarak paylaşamazlar. Her maymun, yalnızca kendisi için öğrendiğini öğrenir. Her kuşak her şeye baştan başlar, çünkü yaşlılar birikimleri beyinlerinde sonsuza dek kapalı olarak ölürler (...) Yalnız bir zihin için kestirme yollar yoktur. ~
~ Mağara sanatının aslında sanat olduğu kadar yazı -ilk insanların yiyecek için bağımlı oldukları hayvanların gizli ve kutsal bir kaydı- olarak da anlaşılması gerektiği düşünülmektedir. (Kaya resmi yapan birçok çağdaş kabilenin dilinde "sanat" sözcüğünün olmaması, bu görüşü destekler.) ~
~ Özgürlük, hem kendi başına bir fikir, hem de özellikle fikirleri harekete geçirmeye uygun bir psikolojik/siyasal koşuldur. ~
Reklam
~ Hippokrates'in İÖ 5. yüzyıl gibi erken bir tarihte doğal bir hastalık olarak betimlediği epilepsi, ortaçağda Aziz Kristof'un şifa vereceği bir hastalık olarak görülüyordu. Bir İngiliz hekimi olan Gaddesdenli John, tedavi yöntemi olarak epilepsili hastaya Kutsal Kitap okumasını, aynı zamanda hastanın üzerine beyaz bir köpeğin tüyünün koyulmasını öneriyordu. ~
The Hermit tekrar paylaştı.
"bir insanın aklının biraz kıt olduğunu, en iyi, başkalarına zarar vermeden espri yapamamasından anlarsınız"
412 syf.
7/10 puan verdi
·
51 günde okudu
Kitapta birbiriyle bağlantılı ve çok çeşitli konulara değiniyor. Benim gibi işlenen konularda yüzeysel bilgiye sahipseniz cehaletinizi alacaktır. Fakat verilen nesnel bilgilerin dışında bu cehaleti yazarın gözünden dindirdiğimizi unutmamak lazım. Kitabın başında bir konuya yaklaşırken bahsettiği iki bakış açısından kendisinin hangisine daha yatkın olduğu tatlı bir imayla seçilebilirken, sonlara doğru belirginliğin dozu yazarın güncesi kıvamını alıyor. Genel olarak okurken keyif aldım. Yazarın üslubundan dolayı bilgi içerikli, bilhassa tarih içerikli kitapları okumakta güçlük çeken kişilerin bile okumakta zorlanmayacağını düşünüyorum.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.