Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

persephone

persephone
@wxthpersephone
❝Acaba kafamı bir çalı süpürgesiyle temizlemek mümkün müdür? Yalnız temiz şeyler kalsın... Fakat süpürge çöplerinden başka bir şey kalmamasından korkarım...❞ |Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan
İstanbul Üniversitesi
25 Temmuz
24 okur puanı
Ekim 2022 tarihinde katıldı
·
Puan vermedi
Fakat Müzeyyen...
❝Müzeyyen’deki tuhaflığın ne olduğunu sonunda anlamıştım. Müzeyyen hiç flört etmiyordu. gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı.❞
İlhami Algör
İlhami Algör
Okurken çoğunlukla zaman kavramını
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,3bin okunma
Reklam
67 syf.
3/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Karanlık Odaların Kilitli Kapıların Arkasındaki Roman
Çocukluğumun soğuk geceleri, içselleştirmekte en çok zorlandığım roman olmuştur. Onunla bağ kuramamam belki benimle alakalıdır fakat verdiğim 3 puanın fazla olduğunu düşünmekteyim. Yazar kalemine bu kadar hakimken, duyguları kesitler halinde vererek bizi halüsinasyon görüyormuş hissine sürüklüyor. Okurken kendimi, sokakta yürürken aklımdan geçip giden kesintili düşünceler içinde gibi hissettim. Bir türlü bağlanamadım. Düşünceler akıp geçiyor ve siz yalnızca bir seyirci olarak izliyor fakat onunla aynı duyguları paylaşamıyorsunuz. Yazarın sürekli çocukluğuna dönmesi, oradan hiç çıkamaması hakimdi genel olarak. Çocukluk, hastane ve Akdeniz arasında bize turlar attırdı. Yazarın yalnızca çocukluk özlemine ve kadın erkek ilişkilerindeki dürüst, açık yaklaşımına erişebiliyoruz. Hastane/klinik anlarını, İstanbul sokaklarını olanca dürüstlüğü ve gerçekliğiyle sergilediği; okurken ürperdiğim kısım beni etkiledi yalnızca. Onun dışında kesikli, karanlık odaları olan hikayeler derlemesinden öteye geçemedi benim için. Oldukça yalın bir dil, gösterişten uzak salt gerçeklerden olma bir olay örgüsü, gerçekçi bir betimleme... Fakat yetersiz. Ne yazık ki hayal kırıklığıydı... Eğer ki benim anlayamadığım bir şey varsa affınıza sığınarak bitiriyorum yorumu. Belki ileride başka bir ruh halinde tekrar şans vereceğim bu çocukluğun soğuk gecelerine.
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,5bin okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
üşüyorsun ceketimi al, günün en güzel saatleri bunlar
Şiir yolculuğumun ilk basamağında elimden tutan şairdir Özdemir Asaf. O toyluk zamanlarımda, kitaba adını veren şiire tutularak aldığım ilk şiir kitabıdır. Benim için yeri o kadar özeldir ki... Şimdi yıllar sonra yeniden dönmek istedim o günlere. Şiire yeni başladıysanız ilk durağınızdır Lavinia. "Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsun ceketimi
Lavinia
LaviniaÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 202223,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Deli Kızın Türküsü
İsmini gördüğümde büyük bir heyecanla "Evet, evet ben buradayım" diyerek elime aldığım kitap. Deli Kızın Türküsü... Eğer ki bu dünyada var olan, bir şekilde yaşamı merak eden; düz bir çizgide yürümeye karşı çıkan ya da boyun eğen bir insansanız mutlaka size ait bir şey vardır içeride. Şair büyük bir sabırla anlatır. Toplumdaki küçük
Deli Kızın Türküsü
Deli Kızın TürküsüGülten Akın · Yapı Kredi Yayınları · 20192,900 okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dünyanın Bütün Sabahlarına İki Bilet
Dünyanın bütün sabahlarına iki biletim var, biri bana, biri bu eleştiriyi okuyana... Ruhum şiir yoksunluğu çekerken hayatımızın kesiştiği bu kitap beni ruhumu bir anne şefkatiyle, elleriyle besledi parça parça. Grapon Kağıtları'nı kırpıp başımdan aşağı döküyorum ben de bu gece. Şairin ilk kitabı olan Grapon Kağıtları, meğer dizelerde gizli biyografisiymiş. Uzun siyah saçlı kızıyla, maviş annesiyle; içinde pek çok masal kahramanı taşıyor gibi hissettirdi bana. Didem Madak sanki elimden tutup sayfalarca beni gezdiriyor gibiydi. Çoğu dizesinde bir çocuk gözüyle, hayaller kurarken; aynı şiir içinde başka bir dizede sunduğu kadına ve bunun uyumsuz kaçmayışına hayran kaldım. Her dizeyi tekrar tekrar okuttu... Okuduğum ilk Didem Madak kitabı olmakla beraber bu kitabın ardından kendisinin büyük bir hayranı olmuş bulunmaktayım. Şiir, safça ve sayfalardan taşarcasına şiir... En başta dediğim gibi; grapon kağıtlarını kırpıp başımdan aşağı döküyorum ben bu gece, içimde buruk bir sevinç, utanıyorum. O tatlı melodramı sonuna kadar hissettirdi bana şair. "Sonra gittin. Çocuk oldum bir daha, ağladım. Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı. Kitaplar, aşk, her şey. Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım. Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım Sonra gittin. Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı. Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım."
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma