Bir buçuk senedir iğneyle dağ devirmeye çalıştık, bazen güldük, çokça ağladık, yoğun bakıma ilk girdiğinde, sesiyle, nefesiyle dönsün yeter, tutmasın hiçbir yeri bakarız dedim, öylede oldu, nefesini alıp döndün, ama sevincimi yaşayamadan ben düştüm.
Kan bağımız olmayan dostlarımızla kalktık düştüğümüz yerden, önce parmakların sonra sağ bacağın hareket kazandı, bir çocuğun ilk adımına sevinir gibi sevindim, bastonla yürüyebilmen bi umut bi heyecandı, ama vücut dirençli değildi, bir türlü toparlayamadik. Dedim ya, bir buçuk senedir iğneyle dağ devirmeye çalıştık. Yapamadık, mücadeleyi kaybettik. O günlerde yanımızda olmayan o kalabalık benim için hiçbirsey ifade etmiyordu, uzaktan baktım boşluğuna gereksiz çabanın, bir buçuk yıldır varlığını hissetmedigim insanların, mezarına bir kürek daha toprak atabilmek için yarışını izledim öylece. O kalabalığa ait değildim yine, ama bu sefer annemde olduğu gibi kaybetmeyi kabullenemediğimden değildi, o lüzumsuz çabayı kabullenemediğimdendi.
Birde ikinizi yani annemi ve seni çok erken kaybettim. Bunun ağırlığı ömür boyu omuzlarımda olacak. Umarım gittiğin yerde mutlusundur sende, ve ağrıların dinmiştir ve anneme bir kızım olduğunu ve kendisinin adını koyduğumu söyle mutlaka. İyi bakın birbirinize.🙏