Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Heyecanın Doruğunu Yaşamak Duyguların doruğunu ölçmek çok zordur değil mi? Her insanın kendine göre hiç unutamayacağı duygusal anlar olmuştur. Bazı insanlar bu durumlardan nefret etmiş ama bazısı ise bu duygulara bürünebilmek için Bungee Jumping gibi sporlara paralarını dökmüşlerdir. Ama gene de gerçek heyecanı bulamamışlardır bu kişiler. Gerçek
Mevlana İdris
Burası dünya. Gece gece gece Burası dünya ve biz artık çok sıkıldık. Oyun bitti, zifiri karanlıkta belalar uçuşuyor Dünyanın yalanları, uçakları ve bombaları arasında solup giden ömrümüzü Kuşa çeviren yasalardan, yönetmeliklerden, nizamnamelerden sıkıldık Telefon seslerinden, akıp giden televizyon görüntülerinden, bilgisayar tıkırtılarından,
Reklam
Yaşamın merkezinde ölüm mü var? Yaşama yakınlaştıkça insan ölümü hissediyor. Kalmak için direndikçe bavullarla karşılaşıyor. Eninde sonunda bir gün boş bir bavulla ayrılacağız buradan ya da oradan...
Biliyor musun?” demişti Harmin. Teknede oturuyorduk. Güneş doğdu doğacak gibiydi ve gökyüzü renkten renge girip bir alçalıp bir yükseliyordu. “Kısırdöngü asla yok olmaz. Sadece genişler, sonra da kendini unutturur. Niye? Çünkü döngü dediğin, bildiğin daire. Üstünde tam tur atmak o kadar uzun sürer ki, aynı noktadan ikinci kez geçtiğini
Biliyor musun?” demişti Harmin. Teknede oturuyorduk. Güneş doğdu doğacak gibiydi ve gökyüzü renkten renge girip bir alçalıp bir yükseliyordu. “Kısırdöngü asla yok olmaz. Sadece genişler, sonra da kendini unutturur. Niye? Çünkü döngü dediğin, bildiğin daire. Üstünde tam tur atmak o kadar uzun sürer ki, aynı noktadan ikinci kez geçtiğini
"Yaşamın amacı tam olarak doğmaktır. İşin asıl acıklı yanı şu: Çoğumuz böyle tam olarak doğmadan ölüyoruz. Yaşamak doğumu her dakika sürdürmektir. Doğum tamamlanınca ölüm gelir. Fizyoloji açısından bizim hücre sistemimiz sürekli bir doğum süreci içindedir. Ruhbilim açısından gerçek şu; çoğumuzun doğumu bir yerde sona eriyor. Bazıları tam olarak ölü doğmuşlardır. Fizyolojik olarak yaşamayı sürdürürler ama kafa bakımından özlemleri analarının karnına, toprağa, karanlığa, ölüme geri dönmektir. Bunlar delidir ya da aşağı yukarı öyle sayılabilirler; ötekiler yaşam yolunda ilerlemeyi sürdürürler. Ama gene de göbek bağını tam olarak kesemezler. Yaşamlarını sürdürebilmek için analarına, babalarına, soylarına, ırklarına, milletlerine toplumsal durumlarına, paraya, Tanrı'ya ve bunlar gibi şeylere göbek bağıyla bağımlı kalmak zorundadırlar. Bu yüzden de tam olarak doğmuş olmazlar"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.