Marie'nin ters köşelerine kendinizi hazırlayın derim. Zeki kadınlara bayılırım.
Eğer ilk kitabı sevdiyseniz muhtemelen Marie Lu'ya olan hayranlığınız kat kat artacak.
Serinin ilk kitabını yazın okumuştum. İkinci kitabı okumak yabancı yayınları okuyoruz etkinliği ile nasip oldu. Keşke daha önce okusaymışım, çok ara vermeyin derim ilk kitabı okuyanlar. Çünkü ilk kitap bana göre sadece giriş.
Gelişme ve sonuç,peki ama neden,nasılların tüm cevabı bu kitapta..
Yazarın dili açık ve sade. Okurken sıkılmıyorsunuz. Konuyu anlatırken araya karıştırdığı karakter tahlillerini abartmamış, olması gerektiği kadarını vermis.O yüzden asla olaylardan kopmuyorsunuz. Kitap bu nedenle akıcı. Ancak ben hiç bir detayı atlamamak için sindire sindire okudum, bu yüzden uzun sürdü. Çünkü kafanızdaki soru işaretlerini yok ediyorsunuz. Bütün karakterlerin geçmişine yolculuk yapıyorsunuz ve bütün olaylar zincir gibi birbirine bağlantılı.
Kitabi okurken zihnimde sürekli Matrix ve Yapay Zeka filmi belirdi. Bir de Black Mirror isimli bir dizi var izlemediyseniz öneririm. Bazı bölümleri inanılmaz eşleşiyor. Gerçek hayatta mı yoksa sanal evrende misiniz bazen hatlar karışıyor kitaba kendinizi kaptırınca. Sadece ana karekterlerden Emika ya kızdım zaman zaman. Bu kız her yerde ortalığı karıştırmayı başarıyor. İki dakika otur oturduğun yerde be güzel kızım. İşin gücün aksiyon. Şaka şaka. Teknoliye, bilim-kurgu ve sanal oyun dünyasına merakı olanlara öneririm.