80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Savaşın ne denli kötü bir şey olduğunu bir kez daha dinledim. Bu güne değin savaş tasvirlerini en çok yabancı sinemalardan izlediklerime göre hayal ettim. Zaten savaş denen şeyi gerçek tarafıyla görenimiz çok azdır diye düşünüyorum. İşte tam da bu doğrultuda bu eserin konuya dair anlattıklarının oldukça bilgilendirici olduğu düşüncesindeyim. Kitap iki ana bölümden ve ardışık kısa parçalardan oluşuyor. Yazar kitabı iki kişinin ağzından bir anlatıymış gibi oluşturmuş. Birinci kişi savaşın tam ortasında savaşı yaşayan biri iken ikincisi de savaşın dışından savaşı yaşayan birisi. Okuyan da kendisini hem savaşa girmiş hem de girmemiş gibi hissediyor. Ama asıl öğrenilen şu ki savaş yalnızca bedenleri değil ruhları da feci şekilde öldürüyor. Kitabı İş Bankası Yayınları'ndan okuyacaklar için kapakta güzel bir resim var. Hikayede birçok yerde zikredilen 'Kızıl Kahkaha'yı yalnızca soyut tarafıyla değil de adeta durumu size yaşatan canavarımsı bir anti kahramana bürünmesiyle hafızalara kazınabilir. Ancak spoiler yerine geçmeyecekse belirtmek isterim ki kitabın birinci kısmı daha maddi iken ikinci kısım daha soyut geldi bana. Doğrusu ikinci kısmı okurken biraz yavaşlamak zorunda kaldım. Genel olarak bu seriden alıştığımız üzere kalitede bir noksanlık bulamadığımdan ötürü kitabı tavsiye etmekte herhangi bir mazur görmem olası değildir. İyi okumalar dilerim.
Kızıl Kahkaha
Kızıl KahkahaLeonid Andreyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,4bin okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kanayan kalpler ve insanlık sahnesinin diğer gösterileri
Öykü türünün en iyi örneklerinden bazılarını içeren çok değerli bir seçki. Stafford, karakter ve olay örgüsü yaratmaktaki başarısı, betimleme ve anlatım gücü, incelikli üslubu, psikolojik öğeleri kullanmaktaki ustalığıyla son derece etkileyici, evrensel bir edebiyat eseri ortaya koyuyor. Keskin bir zekânın, çok iyi bir gözlem gücünün ürünü olan bu öyküleri özellikle türün tutkunlarının mutlaka okumasını öneririm. Kitap hakkındaki detaylı değerlendirme yazımı şu linkten okuyabilirsiniz: t24.com.tr/k24/yazi/jean-s... Amerikan edebiyatıyla yakından ilgilenenler Jean Stafford (1915-1979) adına yabancı olmasalar da, bu usta yazarın şimdiye dek Türkçede yayımlanma olanağı bulamamış olması, onunla henüz tanışmamış nitelikli okur için yapıtlarını saklı birer cevher kılıyor. 1944’te okur karşısına çıktığı ilk romanı Boston Adventure’ın (Boston Macerası) çoksatanlar listesine girmesiyle adını duyuran Stafford, romanlarıyla edebiyat dünyasında kendisine sağlam bir yer edinmiş olsa da yıldızının parladığı asıl alan, kendisine Pulitzer Ödülü’nün (1970) yanı sıra Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi Onur Üyeliği kazandıran ve geçtiğimiz ay Delidolu Yayınları tarafından ilk cildi yayımlanan toplu öyküleridir. (devamı linkte)
Toplu Öyküler - 1
Toplu Öyküler - 1Jean Stafford · Delidolu Yayınevi · 20198 okunma
Reklam
344 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Marie'nin ters köşelerine kendinizi hazırlayın derim. Zeki kadınlara bayılırım. Eğer ilk kitabı sevdiyseniz muhtemelen Marie Lu'ya olan hayranlığınız kat kat artacak. Serinin ilk kitabını yazın okumuştum. İkinci kitabı okumak yabancı yayınları okuyoruz etkinliği ile nasip oldu. Keşke daha önce okusaymışım, çok ara vermeyin derim ilk kitabı okuyanlar. Çünkü ilk kitap bana göre sadece giriş. Gelişme ve sonuç,peki ama neden,nasılların tüm cevabı bu kitapta.. Yazarın dili açık ve sade. Okurken sıkılmıyorsunuz. Konuyu anlatırken araya karıştırdığı karakter tahlillerini abartmamış, olması gerektiği kadarını vermis.O yüzden asla olaylardan kopmuyorsunuz. Kitap bu nedenle akıcı. Ancak ben hiç bir detayı atlamamak için sindire sindire okudum, bu yüzden uzun sürdü. Çünkü kafanızdaki soru işaretlerini yok ediyorsunuz. Bütün karakterlerin geçmişine yolculuk yapıyorsunuz ve bütün olaylar zincir gibi birbirine bağlantılı. Kitabi okurken zihnimde sürekli Matrix ve Yapay Zeka filmi belirdi. Bir de Black Mirror isimli bir dizi var izlemediyseniz öneririm. Bazı bölümleri inanılmaz eşleşiyor. Gerçek hayatta mı yoksa sanal evrende misiniz bazen hatlar karışıyor kitaba kendinizi kaptırınca. Sadece ana karekterlerden Emika ya kızdım zaman zaman. Bu kız her yerde ortalığı karıştırmayı başarıyor. İki dakika otur oturduğun yerde be güzel kızım. İşin gücün aksiyon. Şaka şaka. Teknoliye, bilim-kurgu ve sanal oyun dünyasına merakı olanlara öneririm.
Wildcard: Joker Oyuncunun Hikayesi
Wildcard: Joker Oyuncunun HikayesiMarie Lu · Yabancı Yayınları · 20194,546 okunma
240 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabı koşa koşa gidip almamın sebebi kapağındaki Monet tablosudur desem deli olduğumu düşünmezsiniz umarım. İkinci olarak Ayrintı yayınları kalitesine güvenimin tam olması da kitabı almamda etkili oldu. Yazar hakkında hiç bilgim yoktu. Kitapta ise yabancı olmadığımız hiçbir şey yok. Güncel kadına şiddet olayları, toplum baskısı vs... Açıkçası elinizden bırakamayacağınız tarzda bir kitap değil. Demre isminde olgun bir avukatın çocukluğundan özel hayatına ardından meslek hayatına çok hızlı geçişler yapıyoruz. Sıkıldığım anlar oldu fakat sonuna kadar okumayı başardım. Beni rahatsız eden şeylerden biri karakterlerin öykülerinin bu kadar hızlı geçip gitmesi. Bundan rahatsız oldum. İsimlerin bu kadar çetrefilli olmasını sevmedim, Demre, Bektaş, Zülal.. Tabi bunları kitabı kötülemek için asla söylemiyorum aksine kitabı seven çok insan olacaktır. Bir diğer rahatsızlığım ise kitabın hiçbir yerinde tablonun kime ait olduğu belirtilmemiş. Tabloda da kişi eksikliği var, neden?
Turuncu Zamanlar
Turuncu ZamanlarEsra Kahraman · Ayrıntı Yayınları · 201823 okunma
430 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
SİSA - DÜNYANIN ÖBÜR UCU
SİSA CEMİLE AKTEMUR HERDEMKİTAP YAYINLARI Merhabalar Sevgili Kitap Dostları Bugün sizlere Sevgili Yazar Cemile Aktemur  Hanımın Kaleminden çıkıp #herdemkitapyayin tarafından yayınlanan
Sisa
Sisa
adlı kitap yorumuyla geldim. -Kitabımızın türü roman olup, 3 bölüm, 430 sayfadan oluşmaktadır. Yazım dili açık ve oldukça anlaşılırdır. Kurgusu okuru
Sisa
SisaCemile Aktemur · Herdem Kitap · 202310 okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Bu iki yazardan okuduğum üçüncü kitap Yalnız Değilsin. Okuma sıram ve beğeni sıram aynı diyebilirim. İsimsiz Kız en iyisiydi. Aramızdaki Kadın da ondan sonra iyiydi. Yalnız Değilsin üçüncü... Şu var ki psikolojik gerilim konusunda başarılı olduklarını düşünüyorum. İnsana kendini ve çevresini sorgulatabiliyorlar. Ancak bu kitapta tek bir kişiye saplantılı kalınması sebebiyle mi bilmiyorum, tam olarak tatmin etmedi. Özellikle de onca sayfa gerilimin ardından finalin tek bölümle oldu bittiye getirilmesi hiç hoş değildi. Kötü olmasa da kötü bitti diyebilirim. Ama genel olarak okumaktan keyif aldığım bir kurgu olduğu için 7 veriyorum. Yazarların bir kitabı daha çıkarsa büyük ihtimalle alırım ama o bundan daha kötü olursa bir daha da listeme giremezler gibi. Benim öncelikli tavsiyem İsimsiz Kız. Onu severseniz buna da bir bakarsınız. Bu arada Yabancı Yayınları her zamanki gibi onlarca yazım yanlışıyla kendini unutturmadı. Asla şaşırtmıyor. Bir gün acaba kitapları gerçekten son okumadan geçirerek basacaklar mı, merak konusu.
Yalnız Değilsin
Yalnız DeğilsinSarah Pekkanen · Yabancı Yayınları · 202346 okunma
Reklam
588 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.