Her ayet,bir mesaj yahut bir çağrı mektubudur. Çağrı, aşka çağrıdır. Mesaj,kullara gönderilmiştir. Aşıklar, ayetin kuru manasını değil, özün özünü tadarlar. Aşk, Hz. Hamza'yı hidayete getiren tılsımdı. Yoksa onun dinlediklerini Ebu Leheb de dinlemişti, eksiksiz noksansız. Üstelik Ebu Leheb herkesten daha çok dinlemişti. Ancak, aşk yoktu onda. Taha suresi, Hz. Ömer'i çarpıyor da aynı ayetleri okuyan Kisralar niye çarpılmıyor? Ayet aynı ayet, sure aynı sure. Değişen ne? Değişen aşk var mı yok mu?
Yağmur yüklü bulutlar kadar birikmişti umudum Toprağa küskün yeşerttim En diri haline soyunmuşken acımın solgun çehresi Kanaya kanaya içtim kızılcık şerbetini Ben,kırgın dalların coşkun yapraklarından bir yorgun besteydim Duyulmak için rüzgarını bekledim… İzi silinmez dehlizlerin karanlık korkusuydum Görülmek için gözyaşıyla beslendim… Ben adı duyulmamış yurtların kadim yerlisiydim Göçebeydi bana aşklar… Sevdalar… Uzaklardı bana, uzaktan haber getiren kuşlar… Ben… Ölüme bel bağlamış keşkeler çıkmazının yirmili yaşlarıydım… Her var oluşta dikenli yolların adresini araladım… Ve tükenirken içli içli bu çıkmaz sokaklar Kopsun artık bu kıyamet! naraları çığırdım Kopsun! Kopsun da artık bu kıyamet! Yitik,diri duygular yaşayalım… 01/11/23 🍁✍🏻
Reklam
Karacaoğlan'ın Bir Şiiri Üzerine Çeşitlemeler
youtu.be/SYrC6uQi4RI Atımla yola çıkıyoruz seherde Sabah, büyük bir kuş uyanıyor, Ağırlaşmış ay gibi susuyorum, Yaşı bilinmeyen yağmur önümde, Bin yıl ötedeki ufak çiçekler. Dün gece, dün gece gördüm düşümde Kömür gözlümden ayrı düşmüşüm Sevdamın avucunu bastırıyorum geceye Yağıyor dağlara kar benim için Güz ağaçları ile karıştırıyorum
Kalabalık yere düşen bir tabak gibi parçalara ayrıldı , tekrar bir şey yapmaktan ve bir önderi takip etmekten memnunlardı. '' Ne güzel , '' dedi Morgan sessizce ; kasabaya yangını getiren adam şimdi onu nasıl söndüreceğimizi söylüyor. '' Solomon güldü. '' Söndürebileceğimizi söylemedim , sadece kontrol altına alabiliriz dedim. Yangın doğal afettir. Takdir-i ilahi. '' '' O zaman , ne yapalım? Bir mucize olması için dua edip en iyisini mi dileyelim? '' Solomon tekrar yukarıdaki kuşlara baktı ve nefes aldı. Koku şimdi daha netti , yüksek rüzgarlar onu yaklaştırdıkça daha da belirginleşiyordu. Islak Kreozot dalının katran kokusu. Onun doğal afeti. Ona ait takdir-i ilahi. Çölde yağmur kokusu...
Çağdaş Bir Ürperti Anarak buruşuk memelerini bezgin günlerin geçiyordum hüznün arkalarından döşümde şehrin ahengini bozan ay resimleri ve geceyi korkutarak durduran tasarımlar. Geçtim kara yağlar sürünerek
Çağdaş Bir Ürperti
Anarak buruşuk memelerini bezgin günlerin geçiyordum hüznün arkalarından döşümde şehrin ahengini bozan ay resimleri ve geceyi korkutarak durduran tasarımlar. Geçtim kara yağlar sürünerek kara yağlar sürünerek büyüdüm câni bir kadınla yattım ve beynim
Sayfa 75 - TİYO / 1965Kitabı okudu
Reklam
46 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.