HİNTLİ KÖLENİN AŞKI Zengin bir adamın Hintli bir kölesi vardı. Onu beslemiş, büyütmüş, adeta ölüyken diriltmişti. Bilgi ve edep belletmiş, gönlünde hüner ışığını yakmıştı. Çocukluğundan beri nazla yetiştirilmiş, o iyilikçi adam, onu lütuf kucağında büyütmüştü. Bu zengin adamında güzel, gümüş bedenli, yaradılışı ahlakı hoş bir kızı vardı. Kız,
Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın  Saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen  Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin  Gözlerin kac kişinin gözlerinde gezinir  Sen kaç köşeli yıldızsın  Fabrika dumanlarında resmin  Kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun  Hatırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi  Aşka veda etmiş topraklarda
Reklam
Bir zerre ateş olsam, avuçlarımda topladığım anılarımı küle çevirsem yahut bir çılgın akarsu oluversem ve tüm geçmişimi akıntıya bıraksam... Yaşanılan ve yaşanılmayan tüm zamanlarıma bir bıçak saplasam durulur muyum? Durulurum elbet , vurulurum elbet bu yangın talanında. Ben ne kaoslar gördüm hiçbirinden eser kalmadı, ben ne insansız insanlar gördüm yalan oldu gitti. Yalan oldunuz başımda döndünüz, talan oldunuz yine bana döndünüz. Gidiş biletleri daima benden fakat dönüş biletine bende yer yok. Cam kenarından gidiş bileti kestim yalan olanlara , hücrelerimi kapattım talan olanlara. Ben kendi içimde mutluyum , umutluyum ve şükürlüyüm. Yalanlara, yalancılara ve yalancıktan rol yapan haysiyetsiz insanlara asla yer açamam sol koridorumda.
Markopaşa · 3 Şubat 1947 · Sayı: 9 Markopaşa'nın bu sayısı ile kadroya Rıfat Ilgaz da katılmış olmalıdır. Ilgaz, Boğazlayan Ortaokulunda hastalanmış, 2 Ocak 1947'de İstanbul Validebağı Sanatoryumuna gelmişti. Kendi anlatımıyla Boğazlayan Ortaokulundaki görevine başladıktan (2 Kasım 0946'da atanmıştı) bir-iki ay sonra Markopaşa'ya katıldı
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Hatıralar,hatırda kalmalı zannımca not düştük efendim... Akif İnan.
"Bütün giysileri yırtsak yeridir Yeter bize vefa elbiseleri" Bir çoğumuz okuduğumuz kitapların yazarları ile tanışmayı isteriz. Ah... bir yerde otursakta biraz sohbet etsek. Sahi nasıl yazıyorsunuz,yazdınız ? Yaşadıkça mı yazıyorsunuz yoksa yazmak için mi yaşıyorsunuz ? Zihnimizde birçok sual vardır muhatabını bekleyen.İmkanı olanları
Reklam
161 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.