Tutukluluğumun başlangıcında en zoruma giden şey, kafamda hâlâ özgür adam düşüncelerinin bulunmasıydı. Mesela birdenbire bir plajda
olmayı, denize doğru ilerlemeyi istiyordum. Ayaklarimın altında ilk dalgaların seslerini, vücudumun suya girişini ve bundan duyduğum ferahlığı zihnimden geçirince, aniden hapishane duvarlarının nasıl da dar olduğunu hissediveriyordum. Fakat bu ancak birkaç ay sürdü. Sonraları, sadece mahkumlara özgü düşünceler besler oldum.
Ben yarım yamalak dinlediğim bir adamı başımdan savmak istedim mi, ona hak veriyormuş gibi yaparım, bu sefer de öyle yaptım.
Hiçbir zaman söyleyecek fazla sözüm yoktur, onun için susarım.
Okur Takip Önerileri
...tuhaf biri olduğumu, beni kuşkusuz bu yüzden sevdiğini ama belki günün birinde yine aynı sebepten nefret edebileceğini mırıldandı.
Satılacak kibritleri vardı.
Kimse müşteri olmadı.
Kalabalıktı, ama herkes bir başkasının merhametine emanet etmişti çaresiz gözleri.
Herkes oradaydi ama "nasılsa biri yapardı
Ama kimse yapmadı, kimse elinden tutmadı.
Sonra kibritçi kız bir bir yaktı kibritlerini,
tüketti cılız sıcaklığını.
Alev tenli telaşlarımız, huzurlu kıyılarımızı yakıp yıkıyor.
Varsın kürek kürek atsınlar üstüme toprağı. Sonuçta bu mezarı Leyla kazmıştı.
Daha 9 yaşında ama insanı tedirgin eden bir zekası var. Geleceğe yönelik tek yatırımım olur kendisi. Sırf ileride önemli yerlere gelir diye yanında takılıyorum. Riskli bir yatırım gibi görünebilir ama velet öyle böyle değil.
Kaan
Birsam yüklü geceleri içimden atamıyorum
Niye bunları bir anda unutamıyorum
Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım
Sayfa 61
Ekmeğinin katığı salt özgürlük tutkusu
Fukara sofralara bu kan nereden damlıyor
Sayfa 42
Camilere dolardık tüm olmaya ererdik
Biz vardık şimdi o biz nerede
Sayfa 19