Diş koltuğuna oturdum. Kafamı geriye yasladım, koltuğun üstündeki sarı ışığı yaktı, “Ağzını aç,” dedi. lşığı ağzıma göre ayarladı. Yuvarlak küçük bir aynayla dilime bastırdı. Kırık dişime ve ağzımın genel durumuna baktı. Aynayı çekti. Hala ağzım açık bekliyordum, yüzünü ekşittiğini görünce kapadım.
“Kim kırdı bu dişi?” diye sordu.
“Size gönderen
Kalplerinin baş köşesinde yıllarca ağırladıkları kişinin pis bir yalancı olduğunu anlayanlar kendi öngörüsüzlüklerine hayıflanıp birer sigara daha yaktı..
... kalplerinin başköşesinde yıllarca ağırladıkları kişinin pis bir yalancı olduğunu anlayanlar kendi öngörüsüzlüklerine hayıflanıp birer sigara daha yaktı
Annesi yavaş yavaş ona baktı. "Neden kimse beni sevmiyor, Lauren ?"
Yumuşak bir tonda ve çaresizce sorulan soru Lauren ' ın canını öyle bir yaktı ki genç kız nefes alamadığını sandı.
Ben seni seviyorum, diye düşündü. Neden bunun bir anlamı yok ?
Kalplerinin başköşesinde yıllarca ağırladıkları kişinin pis bir yalancı olduğunu anlayanlar kendi öngörüsüzlüklerine hayıflanıp birer sigara daha yaktı.
Kalplerinin başköşesinde yıllarca ağırladıkları kişinin pis bir yalancı olduğunu anlayanlar kendi öngörüsüzlüklerine hayıflanıp birer sigara daha yaktı.