Sema Soykan, Instagram’da karşıma çıkan ve oradaki faydalı, bilgilendirici, ilgi çekici paylaşımları ve kendi kitaplarından bahsetmesi neticesinde dikkatimi çeken bir yazar. Kendisinin üç kitabı var hâlihazırda ve bende ikisi var (üçüncüsü yakın zamanda çıktı, onu da ilk fırsatta almayı düşünüyorum).
Adsız Roman, yazarın okuduğum ilk kitabı ve genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Konu olarak, 1800’lü yılların ikinci yarısında gerçekleşen acı bir olayı, Rusların Çerkeslere yönelik uyguladığı katliam, sürgün ve soykırımı ele alan Adsız Roman, Rusya’nın, etrafındaki yeraltı zenginlikleri fazla olan topraklara sahip olabilmek adına neler yapabileceğini hem tarihî hem de siyasî açıdan yorumlayarak anlatıyor.
Kullanılan dil açısından, rüştünü ispat etmiş yazarların kaleminden çıkan eserlere oranla biraz sığ ve yalın kalsa da oldukça ilgimi çektiğini söyleyebilirim kitabın. Ayrıca, kitapta ele alınan Çerkes sürgününden kaçan bir ailenin torunu olan baş karakter Neri’nin de -bir sürgün kadar olmasa da- tehlikeli bir durumdan kaçışı, kitabın asıl hikâyesine paralel bir şekilde anlatılıyor. Gerçi kitabın bu yönü biraz Türk dizisi tadı verse de kitaba farklı bir boyut kazandırdığını söyleyebilirim.
Adsız Roman, edebî bir eserden ziyade bazı tarihî ve siyasî olaylar hakkında bilgi edinmek isteyenlerin okuyabileceği bir eser olarak karşımıza çıkıyor.
Kitapla kalın!