Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özdemir Asaf: Keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın.. Keşke yalnızlığımla paylaştığımı seninle paylaşsaydım.. Keşke senin adın yalnızlık olsaydı ve ben hep yalnız kalsaydım…”
Vay canına, okuduğum en iyi girişlerden olabilir
Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.Daha ilk sayfalarındayken bile, kitabın gücünü öyle bir hissettim ki içimde, oturduğum masadan ve sandalyeden gövdemin kopup uzaklaştığını sandım. Ama gövdemin benden kopup uzaklaştığını sanmama rağmen, sanki bütün varlığım ve her şeyimle her zamankinden daha çok sandalyede ve masanın başındaydım ve kitap bütün etkisini yalnız ruhumda değil beni ben yapan her şeyde gösteriyordu.Öyle güçlü bir etkiydi ki bu, okuduğum kitabın sayfalarından yüzüme ışık fışkırıyor sandım: Aynı anda hem bütün aklımı körleştiren hem de onu pırıl pırıl parlatan bir ışık. Bu ışıkla kendimi yeniden yapacağımı düşündüm, bu ışıkla yoldan çıkacağım sezdim, bu ışıkta daha sonra tanıyacağım, yakınlaşacağım bir hayatın gölgelerini hissettim. Masada oturuyor, oturduğunıu aklımın bir köşesiyle biliyor, sayfaları çeviriyor ve bütün hayatım değişirken ben yeni kelimeleri ve sayfaları okuyordum. Bir süre sonra, başıma gelecek şeylere karşı kendimi o kadar hazırlıksız ve çaresiz hissettim ki, kitaptan fışkıran güçten korunmak ister gibi bir an içgüdüyle yüzümü sayfalardan uzaklaştırdım. Çevremdeki dünyanın da baştan aşağıya değiştiğini o zaman korkuyla fark ettim ve şimdiye kadar hiç duymadığım bir yalnızlık duygusuna kapıldım. Sanki dilini, alışkanlıklarını, coğrafyasını bilmediğim bir ülkede yapayalnız kalmıştım.
Reklam
Analarınızın memelerine süt bile yürümemişti daha bir kez olsun gizli gizli traş olmamıştınız babanızın jiletiyl yani şimdiki sizin yaşınızda ben yani deve tellal pire berber iken diyalektik ve tarihsel materyalizm diye birşeyler vardı sol komünizm bir çocukluk hastalığı dokuz ışık şarkılarda türkülerde meydanlarda çırpınırdı karadeniz faşizm
Sulh Yargıcı beş parmağını da açarak sağ elini kaldırdı. “Namus sözü mü?” José Arcadio Buendia, “Düşman sözü,” dedi. Ve acı bir tonla ekledi: “Çünkü şunu hiç aklından çıkarma: Sen ve ben birbirimizin düşmanıyız.”
Zaten benim kafam bir dünya gibi, her an içimde bir adam, bir başka adam doğuyor, yaşıyor, ölüyor ve bir başkası doğuyor... Ve ben, asıl ben, bu doğup ölen adamların kafalarındaki silik bir hatıra gibiyim, hepsinde aynı olan bir hatıra... Ben hep böyleydim. Yalnız etrafıma kendimi oyalayan bağlarla bağlanırdım. Buradaki yalnızlık, mutlak bir dimağ yalnızlığı, beni kendi kendime bıraktı ve ben içimi seyretmeye alıştım, kendimi artık kandıramıyorum ve hep kendi kendime soruyorum: "Beni bu dünyaya bağlayan nedir?"
Sayfa 190Kitabı okudu
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.