Cansever 1954'teki Kapalıçarşı yangınından ve çarşının onarılmasından sonra yeni bir yere taşınır. Bu yeni antikacı dükkânındaki iş ortağı Mösyö Jak anlayışlı bir adamdır. Ticari işleri kendi yürrütür ve Cansever'in şiirle baş başa kalmasını sağlar. Cansever dükkânın asma katını kendi için bir çalışma yeri olarak düzenler. Böylece asma kat Cansever'in Kapalıçarşı'dan ayrılacağı 1970'li yıllara kadar, bir başka deyişle yirmi yıl kadar, şairin yaratıcılığına tanıklık eder ve şairin sığınağı olur.
"...Birkaç ay sonra ortağım bana, alım satımla kendisinin uğraşabileceğini, benimse yukardaki asma katta istediğim gibi çalışabileceğimi, saatlerimin de kısıtlı olmadığını müjdeledi. İşte, kitaplarımdan dokuzunu bu asma katta yazdım. Tam yirmi yıl. Bugün düşünüyorum da, ya o yangın olmasaydı?"
Söyleyeceği bitmiş aşklar hep öyle gülümser;
öyle eline cam batmış çocuk şaşkınlığıyla,
kim vurduya gitmiş deryada balık tedirginliğinde,
hani kibrit çaksan yangın yeri iki yürek,
Unutmak umuttan sonra ki duraktır diyerek dut yemiş dilleri…A.Konuklu