"Sence bu yarasa seni çok seviyor mu?"
"Sevmez olur mu?"
"Yürekten mi seviyor?"
"Kesinlikle."
"Öyleyse geleceğine emin olabilirsin. Biraz gecikebilir, ama bir gün mutlaka seni bulacaktır."
İnsan elinde, yarasa kanadında, musur yüzgecinde ve at bacağında izlenen ana kemik çatısının aynı olması -zürafanın ve filin boynunu oluşturan omur sayısının aynı olması ve buna benzer sayısız bulgu- birbirini izleyen yavaş ve hafif değişikliklerle türeme kuramı çerçevesinde bir anda açıklama kazanır. Çok farklı işlere yarayan yarasa kanadında ve bacağında, yengeç çenelerinde ve bacaklarında, bir çiçeğin taç yapraklarında, stamenlerinde ve pistillerinde izlenen şablon benzerliği de, her sınıfın ilk atasında benzer olan parçaların veya organların kademeli olarak değişmiş olması görüşüyle anlam kazanır.
Tıpkı cehennemdeki tek bir kazanı devirmek için çaba gösterme isteği gibi; birincisi hiçbir işe yaramaz ve ikincisi, işe yarasa bile, insan kazanın dışına akan kızgın maddede yanar, ama cehennem bütün görkemiyle yerinde kalır. İşe başka bir yerden başlamak gerek.