Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşayan insanlardan daha fazla ehemmiyet verdiğimiz ve şefkat gösterdiğimiz bu varlıkları ne denli sevdigimizi itiraf etme cüretini gosteremeyiz her zaman,bilakis ebeveynlerimiz bizi okurken bulup heyecanımıza güler bir tavır takindiklarinda bile , sahte bir kayıtsızlık ve yapmacık bir can sıkıntısıyla kitabı kapatırız.
-Susmak,
“Başkaları için konuşur, kendimiz için susarız. Bu yüzden sessizlik, sözden farklı olarak, kusurlarımızın, yapmacık davranışlarımızın izini taşımaz. Saftır, gerçekten bir atmosferdir.”
Sayfa 56
Reklam
Bir kitap ile bir dost arasındaki esas fark, bilgeliklerinin büyüklüklerindeki farklılık değil, onlarla iletişim kurma biçiminde saklıdır; okuma, konuşmanın aksine, yalnızlığımızı sürdürür iken, yani yalnızken sahip olunan ve konuşunca çabucak dağılan entelektüel güçten yararlanmaya devam ederek, esinlere kendini açmaya ve zekanın kendi kendisi üzerindeki çalışmasını bütünüyle verimli kılmaya devam etmesidir.
Zira başkaları için konuşur, kendimiz için susarız.Bu yüzden sessizlik, sözden farklı olarak, kusurlarımızın, yapmacık davranışlarımızın izini taşımaz.Saftır, gerçekten bir atmosferdir.
Sayfa 56
72 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Yaratıcı Okurluk
Yaratıcı Okurluk
Marcel Proust
Marcel Proust
Proust bu kitabıyla biz kitapkurdulara değiniyor aslında. Kitap okumanın ciddiyet gerektirdiği gibi doğal bir süreç olması. Dürüst olmak gerekirse bazı paragrafları çok uzundu acaba doğru mu anladım diye iki kez okuduğum da oldu. Fakat çoğu zaman karşımda ayna varmış gibi hissettim. Bu ben değil miyim dediğim çok oldu. Ekstra sayfaların ( çoğunun ) altında açıklamalar vardı. Bazı önemli şahsiyetlerin sözlerini kendi dillerinde vermeleri ancak altta çeviri bulunması da çok hoşuma gitti. Kısa bir öykü tadındaydı. Tadı insanın damağında kalıyor. Çok hoşuma giden cümlelerden birini buraya yazmak istiyorum: Öyle ki, bir kitap güçlü bir bireyselliğin aynası olmadığında bile, zihnin meraklı kusurlarının aynası olmaya devam eder.
Yaratıcı Okurluk
Yaratıcı OkurlukMarcel Proust · Palto Yayınevi · 20161,372 okunma
Kendini beğenmişlik
...Son derece parlak ve nitelikli bir hanım olabilir ancak kendinden bu denli ayrıntılı bahsetmesi bu koşullar altında nezaketten yoksun olduğuna işaret.''çok ustalıklı bir aşçı olabilir fakat patatesli biftek yapmayı beceremiyor''...
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Es geçirmemesi gereken bir kitap
Sanat Başkaldırır’ı keşke herkes okusa… Jeanette Winterson’un belki okurusunuz belki değil, ben okuruyum. Ancak okuru olmasaydım da bu kitabı çok severdim. Sanat, okurluk, yaratıcı yazarlık, Victoria devrinde edebiyat, ne menem bir şey olan realizm, modernizm, şiir, üslup, koleksiyonculuk, queer edebiyat, otobiyografik kurgular yazılarında öne çıkan meseleler. Gertrude Stein (Alice B. Toklas…) hakkında bir, Virginia Woolf (Orlando- Dalgalar) hakkında iki yazısı da var. Anlatımı çok keyifli, sohbet eder gibi ancak boş laf kalabalığı da değil. Hakkında son bildiğim yaratıcı yazarlık dersleri veren bir profesördü. Özellikle ilgimi tabii ki okurluğa dair yazdıkları çekti. Eleştirilerimiz, beğeni kriterlerimiz nasıl, nasıl olmalı Biliyor bu işi :) Ara ara Winterson bu konuyla ilgili yazmıştı diye açıp bakacağım bir kitap Her sayfasını paylaşmak, hatta önemli diye kocaman kırmızı puntolarla her paylaşımıma eklemek istesem de bir örnek sayfa seçtim. @zizutenenbaum çevirisi nefis #zeynepbaransel
Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık Üzerine
Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkarlık ÜzerineJeanette Winterson · Sel Yayıncılık · 2018170 okunma
...not almak, çözüm üretmek için yaratıcı üretkenliği teşvik eder, yardımcı olur ve kışkırtır. Not almak, hem bilginin dönüşümünün, kullanılır-yaşanılır kılınmasının, hem de yarın kullanacağımız fikirleri saklamanın en etkili yoludur.
Sayfa 19 - Şule YayınlarıKitabı okudu
269 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İlk olarak öyküleriyle tanıştığım, sonrasında şiirlerini tanıdığım Onur Caymaz; "Eskiden çok severdim yazmayı, okumanın daha üstün olduğunu keşfettim son on yıldır.” diyor Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu kitabında.Son yıllarda okuma üzerine çok düşündüm.Neden okuyorum? Okuyorum ama, doğru metinler mi okuyorum? İyi bir okuyucu muyum? Bu tür sorular dönüp durdu kafamda.Onur Caymaz'ın Yaratıcı Okurluk (yazarlık değil!)Atölyesi çalışmaları takıldı gözüme sosyal medyada.Geçen yıl katılma fırsatı buldum.Çok şey öğrendim kendisinden bunun için ayrıca teşekkür ederim.Katılma olanağı olanlara da tavsiye ederim.Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu, Onur Caymaz'ın 7 bölümde toplanan denemelerinden oluşuyor.Aylak okur dediği okurunu edebiyatın, resmin, sinemanın siyasetin içinde dolaştırıyor sanki.Onur Caymaz'ın keskin, cesur, güçlü dilini seviyorum. "Okumak muhalif bir tutumdur,karşı ya da yana olmayı seçenler içindir.İktidarlar o nedenle okutmamaya çalışır.12 Eylül'den sonra uygulanan eğitim politikasıdır ki cunta ile contayı aynı şey sanan kuşaklar yetişmiştir.Egemene göre, verili olanın okunması yeterlidir.Oysa okumak verili gerçekliğe başka şeyler katarak onu değiştirir.Hiçbir bilinen, yeterince bilinmiyordur zira.Okuyan insan, özgürlüğün, farklı düşünenin özgürlüğü olduğunu bilecektir.O nedenledir ki Heinrich Heine, Almansor'da, iki yüz yıl öncesinden ses verip "kitapların yakıldığı yerde insanlar da yakılır," diyecektir.Madımak Katliamı'nı unutmuyorsun değil mi?Türkiye'de en çok okunan kitaplardan birinin Kavgam olmasıyla Maraş'ın, Çorum'un, Sivas'ın Fatsa'nın hiç mi ilgisi yok?" syf 65
Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu
Hatırla Barbara Yağmur YağıyorduOnur Caymaz · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016127 okunma
...okuma,insanların en bilgesiyle bile olsa, bir konuşmaya indirgenemez; bir kitap ile bir dost arasındaki esas fark, bilgeliklerinin büyüklüklerindeki farklılık değil, onlarla iletişim kurma biçiminde saklıdır; okuma, konuşmanın aksine, yalnızlığımızı sürdürür iken, yani yalnızken sahip olunan ve konuşunca çabucak dağılan entelektüel güçten yararlanmaya devam ederek, esinlere kendini açmaya ve zekanın kendi kendisi üzerindeki çalışmasını bütünüyle verimli kılmaya devam etmesidir.
Sayfa 33
Reklam
773 syf.
·
Puan vermedi
FerhAntoloji, Ferhan Şensoy'un eserlerinden bir seçki. Kendi seçmecesi. Seçtiği hikaye ve şiirlerinin yanı sıra oyunlarından bölümler de var. Süper bir eser desem yeridir. Bu, görünüşte kütük gibi (750 sayfa civarı) lakin içerisi bir fidan ferahlığındaki eser, Ferhan Şensoy'u tanımak, Ferhan Şensoy 101 dersi mahiyetinde. Şensoy'un bundan önce ''İngilizce Bilmeden Hepinizi I love you'' eserini okumuştum. İlk okuduğum kitabı olmuştu. O kitap sonrası karar vermiştim zaten diğer tüm eserlerini okuyacağıma. Bu senenin başında da Haldun Taner ve Ferhan Şensoy'u tahtanın edebiyat başlıklı bölümünün ilk sıralarına yerleştirmiştim. Bu iki müthiş edebi şahsiyetin, hoca ile çırağın yolundan gitmek insana, sanatçıya bir haz veriyor. Haldun Taner'in şimdiye dek hatırı sayılır kadar kitabını okudum. Hatırı sayılır dediğim; baktım şimdi internetten, hikayelerinin neredeyse hepsini okumuşken, tiyatrolarının ve düzyazılarının az bir kısmını okumuşum. O vakit, 2024 yılında Haldun Taner ve öğrencisi Ferhan Şensoy'u hatmetmek, okurluk vazifelerimden biri olarak kalsın burada. Kitaba dönecek olursam, Şensoy'da dil tamamı ile argo. O kadar özgün, komik, uçarı ve yaratıcı bir dili var ki öykünmemek elde değil. Gel gör, onun gibi yazacak yazar da pek yok. Ne öğrenirsek kardır aşamasındayız. Öyleyse altında Ferhan Şensoy imzası bulunan yemek tariflerini dahi, dikkatle okumalı. Çünkü böyle bir eser de vermiş olabilir bu çok üretken dahi yazar. Ruhu şad olsun, vesselam...
FerhAntoloji
FerhAntolojiFerhan Şensoy · Yapı Kredi Yayınları · 2003187 okunma
44 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.