Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anı yaşamakla anlık yaşamak arasında oldukça belirgin bir fark olmasına rağmen bizler bu farkın bilincini kaybetmiş gibiyiz. ... İşte an farkındalığı, anda kalmak, farkında olmak, kitap okurken okuduğumuz her kelimeye hakkını vermek, yazarken veya konuşurken yaptığımız işten gayrı birşeylerle kafamızı ve bilincimizi boşuna meşgul etmemeyi başarabilmek demektir. Anı yaşamak umursamazlık veya aylaklık değildir. Tam tersi, yaşamın paha biçilmez her bir anına hürmeten dikkatle vermemiz gereken bir mesaidir.
Sayfa 131 - tuti kitapKitabı okudu
_Vatanınız, anneniz gibidir. Her kim vatanınızı aşağılıyorsa, hem size, hem annenize hem de atalarınıza düşmandır ve o her kim olursa olsun çekinmeden suratına bir yumruk indirin ve o kansızlarla mücadele edin. _Oyun başlasın! _Tek millet, tek devlet, tek lider, büyük Almanya. _Gelecek ya bizim olacak ya da ortada gelecek diye bir şey
Reklam
"Bir gün insansal hayatımızın ve bütün arzularımızın matematiksel bir formülü bulunmuş olsa kim bir matematik formülüne göre arzulamak ister. Böyle bir şey olmaz, çünkü o zaman insan insan olmaktan çıkar. Mantığın harika bir şey olduğundan kuşku duyulamaz. Mantık mantıktır ve insan doğasının sadece akılcı tarafını tatmin eder; arzular ise bütün yaşamın, yani her şeyiyle mantığı da kapsayan bütün yaşamın göstergesidir. İki kere iki dört, ellerini beline dayayıp yolumuzu kesen, sağa sola tüküren bir züppedir. İki kere ikinin müthiş bir şey olduğunu kabul ediyorum ama eğer hakkını vermek gerekirse 'iki kere iki beş eder' çok daha çarpıcıdır." [F. M. Dostoyevski / Yeraltından Notlar]
Sayfa 218Kitabı okudu
DÖRT KAPI, KIRK MAKAM, KÂMİLİ İNSAN OLMAK
DÖRT KAPI, KIRK MAKAM, KÂMİLİ İNSAN OLMAK. (Mehmet Yapıcı 17.2.2017 Kanada) Alevi Kızılbaş inancında kâmil insan olmak dört kapı ve her kapının oluşturduğu on makam yani kırk evrede insanın kendisini geliştirip dönüştürmesi aslına ermesiyle mümkün olduğunu söyler. Her inancın, ideolojinin, öğretinin ilkeleri etik kuralları vardır. Maalesef
272 syf.
10/10 puan verdi
Sen Varsan Ben Varım ~ Eddi Anter Varoluşun döngüsü, ölümün gerçeği ve anlam arayışı etrafında şekilleniyor. Her birimiz, bu döngünün içinde var olurken; değişim ve anlam arayışının içindeki yaşamın gerçek parçası olduğumuzu kabul ediyoruz ancak ne derece fark ediyoruz? Bana kalırsa asıl değişim o döngünün içindeki sürprizlerden birinin kırılması
Sen Varsan Ben Varım
Sen Varsan Ben VarımEddi Anter · Destek Yayınları · 202366 okunma
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu Dini yükümlülüklerini yerine getirmemek için hem kendini, hem de çevresini kandırmada her türlü kurnazlığa aklı eren ama Allah'ın apaçık emir ve delilleri karşısında kör, sağır ve dilsiz kesilen insan. Allah'ın tüm uyarılarına rağmen şeytanın adımlarını izleyen, kendisini Allah'a
Reklam
Elindeki zarlar babama şans üstüne şans getirip onun şekersiz kahvesini tatlandırırken Bir taraftan da babam bu sözünü açıklıyordu bana; Kahvenin ve çayın doğasında şeker yoktur evlat. Hayatı Suni tatlarla kendimize göre uyarlamaya alışmış olan biz insanlar çayı ve kahveyi de şekerlemeyi ihmal etmemişiz. Ne var ki çay ve kahve Doğa'nın bize şekersiz ikramların dandır hakkını en doğal haliyle vermek lazım Biz bu sahte tatlandırma ları sadece yiyip içtiklerimiz de değil diğer deneyimlerimize de katmayı marifet bilmişiz halbuki bir bilse İnsanoğlu her şeyin tadını kendi duasında (Özünde) olduğunu ve kavrayabilirSeydi asıl tadın ne olduğunu İşte o zaman yaşamın her anını ayrı bir lezzet ve ayrı bir tat olduğunu idrak eder ve sahteciliğe ve kendini kandırmacıliğa hiç bulaşmazdı....
Sayfa 52 - Sokak kitapları yayınevi
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Sait Faik öykülerini okumadan İstanbul'u anlamak mümkün mü? Köşe başındaki sokak satıcısından alınan gevrek simitin kokusunu, Beyoğlu'nun çamurla kaplı eski sokaklarında çıplak ayakla gezen Rum çocuklarını, heybetli sokakların sıradan insanlarını, kimi zaman hamalları kimi zaman da balıkçıları kim bu kadar iyi tasvirleyebilir ki? Okuduğunuz her şeyin elle tutulur bi yanı var sanki. Ete kemiğe bürünmek tabiri vardır ya, aynı ondan işte. Yaşamın hakkını vermek için yazmış sanki. İlkokul kitaplarında Sait Faik'in öyküleri kısaltılmış şekilde de olsa mutlaka ders kitaplarımıza konulurdu. Çocuktan yetişkine her insana hitap etmek ne kadar yapılması zor bir iş değil mi? Peki ya 1950lerde yazdığı öykülerini bugünün dünyasında bile bayıla bayıla okuyabilmemiz? "İyi ki yazmış" demekten başka ne söyleyebilirim ki daha?
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,7bin okunma
154 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.