Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Açılsa üstüm biraz, duyar da gece yarısı Kalkar yatağından gelir. Bir mübarek el uzanır yorganıma usulca Bilirim anamın elidir.
"Duygularla çepeçevre çaresiz, Sana yöneldiğimin farkında mısın?.."
Reklam
Hazreti hz.Aişe merak ve istekle "efendim, beni seviyor musunuz?" Diye sorduğunda "kördüğüm gibi" diye cevap vermiştir "seni kordugum gibi seviyorum." Aradan bir kaç yıl geçer hz.Aise yıllar öncesinden kalma o "kördüğüm'ü" hatırlatır efendimize. "efendim kördüğüm ne alemde?" "Kördüğüm daha da girift bir hâle geldi, yüreğime bütün bütün dolaştı."
Avrupa Nişanları
Sultan Abdülmecid, Avrupa'nın kalkınmasını yanlış değerlendirmiş bir padişahtır. Bunda da çevrenin mühim rolü olmuştur. Özellikle Fransız kültürüne çok önem vermiş, Türk musikisi yerine Fransız müziğine merak sarmıştı. Fransız kültürünü Osmanlılara hakim kılmak için, belki de farkında olmadan öylesine bir gayret gösterdi ki, Fransa imparatoru ona "Lejyon Donör" nişanını gönderdi. İngiltere Kraliçesi Viktorya ise, Sultan Abdülmecid'e "Dizbağı" nişanı verdi. Yabancı nişanları kabul eden ilk padişah, Abdülmecid oldu... Kendi açılarından haklıydılar. Sultan Abdülmecid ile etrafi sayesinde Osmanlılar geçmişlerinden uzaklaşacak, kültür ve medeniyetlerini terk edeceklerdi. Bunları terk ettikçe de Avrupa'nın kucağına düşeceklerdi. O zaman Avrupa, bu cihan imparatorluğunu lokmalara ayırıp yutacaktı... Nerede nereye gelinmişti... Bir zamanlar Osmanlı padişahları, Fransa'da dans edildiğini duyup, "bir gün bunun kendi memleketlerine de sıçraması endişesiyle Fransa'yı protesto ederken, Sultan Abdütmecid, Fransız büyük elçisinin baloya davetini kabul ediyor, dans eden çiftleri hiç bir tedirginlik duymadan seyredebiliyordu. Ve Osmanlı Devleti'ni, "Avrupa hayranlığı ağır ağır kemiriyordu...
Sayfa 429 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Birisi bir çocuğun kalbini kırıyorsa Çocuklar ağlıyorsa, hıçkırıyorsa Birden bütün vazolar paramparça oluyor Alıp başımı gidiyorum.
Annem.. :(
Kanıyor içerimde gizli bir yara. Hasretin büyüyor yüreğimde çaresiz; Resmini çiziyorum kâğıtlara...
Reklam
Tanzimat Hareketini Tahlil
Osmanlı Devleti'nin yenileşme ihtiyacı vardı. Müesseselerin tazelenmesi gerekliydi. Ancak Tanzimat bir yenileşme değil, kökten değişmeyi getiriyordu. Üstelik de bu değişim devletin dayandığı sisteme uymuyordu. Osmanlı Devleti dinî esaslara dayalıydı. Irk ve soy ayrılığı güdülmezdi. Irk yok, ümmet vardı. Devletin asıl sahibi olarak yalnızca Türkler değil, bütün Müslümanlar görülüyordu. Tanzimat'la bu görüş terk edildi. Bir süre sonra da "Türkçülük" ve "Turancılık" hareketleri başladı. Irklar ayrıldı. Bu da zamanla Osmanlı Devleti hâkimiyeti altında yüzyıllardır barış içinde yaşanmış olan ırklara "bağımsızlık" fikrini aşıladı. Ve Osmanlı Devleti kısa bir süre sonra parçalanmaya başladı...
Sayfa 414 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Umut öylesine önemli bir inançtır ki, ebeveynler, çocukları en kötü davranışları yapsa dahi işlerin daha iyiye gitme umudunun olduğunu sözlerine mutlaka yansıtmalıdırlar.
Sayfa 137Kitabı okudu
Gökteki yıldızlar kadar sayısız Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları Anladım farkınız yok koparılmış başaktan! Alın bu gözleri benden, alın bu yüreği artık Utanıyorum yaşamaktan.
Sizin olsun dünyanın en güzel çiçekleri Bir çocuğun elleri ellerimde olsun tek.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.