Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amelie Kuhrt

Amelie KuhrtEski Çağ’da Yakındoğu Cilt I-II yazarı
Yazar
9.4/10
17 Kişi
70
Okunma
4
Beğeni
2.231
Görüntülenme

En Beğenilen Amelie Kuhrt Gönderileri

En Beğenilen Amelie Kuhrt kitaplarını, en beğenilen Amelie Kuhrt sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Amelie Kuhrt yazarlarını, en beğenilen Amelie Kuhrt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bence de
İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir.
Amelie Kuhrt
Amelie Kuhrt
Reklam
"İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir."
Amelie Kuhrt
Amelie Kuhrt
Açıkça anlaşılan tek şey, bu dönemde araba ve atların devletler için çok büyük önem taşıdığıdır. Amarna Mektupları'nda karşımıza çıkan, yaklaşık 1500-yaklaşık 1200 döneminin eşit konumdaki kralları arasındaki kalıplaşmış selamlama sözlerinden de (bkz. bölüm 4c; Sd; 6a) anlaşıldığı gibi, araba ve at, adı anılmaya değer temel bir güç olarak görülür: Mısır kralı, büyük kral, Nibmuarriya (111. Amenofis), Karduniaş (Babil'in Kassit dilindeki adı) kralı, kardeşim Kadaşman-Enlil'e, şöyle der: Afiyetteyim; sen de afiyette ol! Evin, karıların, ogulların, soyluların, atların, savaş arabaların, toprakların da afiyette olsun. Ben afiyetteyim, evim, karılarım, soylularım, atlarım, savaş arabalarım, çok sayıdaki askerlerim hepsi) afiyette ve topraklarımda her şey afiyette.
Sayfa 438
erra destanı
Savaşçı Erra şöyle dedi, "Deniz ülkesi koruyamaz Deniz ülkesini, ne Subartular koruyabilir Subartu'yu ne de Assurlular Assur'u, Ne Elamlılar Elam'ı ne de Kassit'ler Kassit'i, Ne Sutealılar Sutea'yı koruyabilir ne de Guti'ler Guti'yi Ne Lullubiler Lullubi'yi koruyabilir ne ülke ülkeyi, şehir şehri Kabileler de kabileleri koruyamaz, insan insanı, kardeş kardeşi, hepsi birbirini bogazlayacak." (Cagni 1 977; Dalley 1 989 [Ol] 282-3 1 5; Foster 1 993 [Ol] bölüm
Sayfa 499
orta krallık döneminde kral çizimi
Bu dönemden kalma kraliyet heykellerinin bir başka özelliği de, kurallarının çoğunun çatık kaşlı betimlenmiş olmasıdır
Sayfa 217 - iş bankasıKitabı okudu
Reklam
Erkeklerin kadınlar üzerindeki üstünlüğü, bir erkeğe saygısız sözler etmekten suçlu bir kadının ağzının pişmiş tuğlayla kırılmasını, tuğlanın kent kapısında sergilenmesini buyuran kral tarafından güvenceye alınmıştı. İlginç, ama özellikle dikkat isteyen bir pasajda şöyle yazmaktadır: Eskiden her kadının iki erkeği vardı, ama bugünün kadınları bu suçu işlemekten vazgeçirildiler.
Sayfa 50 - pdf
Kasıp kavuran fırtına bütün ülkeyi sarar Yükselen sel sularına karşı konamaz Sevgili Ekur'u (Enlil'in Nippur'daki tapınagı) yıkıldıgı için, Enlil (öç ugruna) neleri yıkacak acaba? Guti daglarına dogru baktı; Uçsuz bucaksız dağ sıralarını baştan aşağı taradı - insan sınıfından sayılmayan, topraktan pay almayan, Engel tanımaz Guti, Güdüleri insana, akılları köpeğe, hatları maymuna benzer Onları çıkardı Enlil dağlardan. Çekirge sürüleri gibi yayıldılar topraklara, Kollarıyla ovaları kaplarlar, onun (Enlil) adına hayvan avlarlar adeta, Hiçbir şey kurtulamaz kollarından, Hiç kimse kaçamaz kollarından. Elçiler çıkamaz artık dağ yollarına, Ulakların gemisi geçemez ırmaklardan. (Cooper 1 983a: il. 1 42-63) Akkad ordusunda hizmet eden Gutilerin doğu bölgesinde bir kesime egemen oldukları yönünde bazı bulgular olsa da, Akkad iktidarının parçalanmasını etkileyecek bir neden değildi bu. Akkad'ı yıkan tanrısal araca dönüşmeleri olasılıkla III. Ur Hanedanlığı'ndaki (2112-2004) kralların -diğer bir deyişle, metnin oluşturulduğu dönemin- ideolojik çıkarlarını yansıtmaktadır. Akkad İmparatorluğu'nun çöküşüyle ilgili yaptıkları açıklamalarda onların varisleri rolüne soyundular: Akkad kralları güçlerini yanlış kullanmış ve Akkad'ın fiziksel yıkımının sorumluluğu kültürel açıdan dışlanmış bir topluluğun (Gutilerin) sırtına yüklenmişti. Kesin olan, bu metinde tarihsel olayların çarpıtıldığıdır (Cooper 1 983a).
Sayfa 73 - pdf
Hitit devleti ne tür bir siyasal oluşumdu? Bazen yaklaşık 1400 ile 1200 arasındaki dönemde buna "imparatorluk" demenin gerçekten doğru olup olmadığı sorusu akla geliyor. Farklı grupların adım adım bir araya getirildiği, çeşit çeşit parçadan oluşmuş bir yamalı bohçadan başka bir şey olmayan rengarenk bir topluluk değil miydi bu? Dil karmaşıklığını göz önüne alırsak, en iyisinden serbest federasyon denemez miydi buna? Hiç kuşkusuz farklı bölge ve gruplar kendi yerel geleneklerini, kültürlerini, yasal ve dilsel yapılarını korumuşlardı; öte yandan bu gerçek tek başına Hitit ülkesinin imparatorluk karakterini yalanlamaz. Bugüne değin "impartorluk" terimi şu durumları tanımlamak için kullanılmıştır: a) Bir merkezi iktidarın geniş toprakları ve birkaç toplumu içine alıp, askeri fetihlerle ve zor kullanarak onlara egemen olması, uyruğuna aldığı ülkelerin üretim fazlasından yararlanması; b) Üstün bir idari çerçevenin varlığı. Öyleyse Hitit devleti daha önce olmasa da, en azından yaklaşık 1400'den itibaren kesinlikle bir imparatorluktu.
Sayfa 348
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.