Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Düzkan

Erkekliğin Kitabında Yazmaz Bu yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
6.9/10
34 Kişi
106
Okunma
6
Beğeni
2.810
Görüntülenme

Ayşe Düzkan Okuma Sırası, Tarihine Göre Kitapları

Ayşe Düzkan ilk yayınlama tarihlerine göre kitapları, Ayşe Düzkan okuma sırası

Hakkında

1959 doğumluyum. 1970'lı yılların başında solcu, 1980'li yılların başında feminist oldum. demokrat gazetesi, feminist, kadınlara mahsus gazete pazartesi, radikal, milliyet, pişmiş kelle, hayalet gemi, expres, kırmızı alarm, kaosgl, 2000'de yeni gündem ve özgür politika gibi yayınlarda vegazetem.net'te yazdım, bir dönem pazartesi'nin genel yayın yönetmenliğini yaptım. şamdan plus, sabah gazetesi hafta sonu eklerinde çalıştım, halen star gazetesi hafta sonu eklerinde çalışıyorum, gazetenin kitap eki editörüyüm. çalar saat, erkekliğin kitabında yazmaz bu ve behiç aşçı kitabı adlı üç kitabım, çevirilerim ve 24 yaşında bir kızım var.
Unvan:
Gazeteci
Doğum:
1959

Okurlar

6 okur beğendi.
106 okur okudu.
23 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Kimse, bir zamanlar sevmiş de olsa, kendi isteğiyle birlikte olmuş da olsa, bir erkekten kurtulmak için bedel ödememeli, kimse bir erkekten kurtulmak için ölmemeli...
O (Oğuz Aral) yaşadığı memleketi anlamaya ve anlatmaya çalışırdı. Şimdi hakim olan mizah tarzı, memleketle ve memleket insanıyla alay etmeye çalışıyor. Arada çok büyük bir fark var bence.
Atilla İlhan... "yazar en iyi yaşadığı şeyi yazabilir" diyenlere karşı haklı olarak "sanatın hayatı yeniden kurmak anlama geldiğini ve bunu yaparken de elindeki en önemli kaynağın yaşantıladıkları değil, yarattıkları olduğunu savunur.
yani mesela işçi sınıfı baskı ve sömürüyü toplu halde göğüsler, toplu halde direnir, örneğin patronun zam yapmaması üzerine bütün fabrika şalteri indirirken bir kadın kendisine el kaldıran kocası karşısında yalnız oluyor.
Şiddetle mücadelede nereden nereye geldik?
duygusal şiddetle ilgili şunu anlatmak istiyorum. ben bunu ilk bir karikatürle kavradım. atletli, pijamalı bir adam, masanın başında, televizyon açık, kadın sofra kuruyor, karısı belli ki. adam kadına dönmüş ve şunu diyor: "bak ajda pekkan'la aynı yaştasın, o kendine ne kadar iyi bakıyor." bunu görünce "tamam," dedim "anladım mevzuyu!"...
Reklam
OCAK AYI FEMİNİST KİTAPLIK OKUMASI
#KİTAPETKİNLİĞİ #FEMİNİZM Ocak ayında feminist yazarlara uğramak, ertelediğiniz eserlerini okumak isteyenler varsa başlıkta buluşalım. İsim ve okuyacaklarınızı yoruma bırakabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar🧿 Önerilerden bazıları
Simone de Beauvoir
Simone de Beauvoir
Emma Goldman
Emma Goldman
Duygu Asena
Duygu Asena

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
285 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Huzur cinayetleri
Huzur cinayetleri bir travestinin gözünden bakıyor hayata. Çılgın,delidolu, arkadaş çevresi geniş, gündüz hacker,gece ise kulübü olan bir kişilik. Bir seri kitap. Çünkü içinde bazı yerlerde daha önce yaşadığı birtakım dedektif olaylarından ve karakterlerden bahsediliyor. Bu kitap da orta serilerinden biri. Evet yazım dili çok eğlenceli,sade bir anlatımı var. Benim gibi seri okumasan da anlaşılıyor. Sadece karakterlerin kim olduğu noktasında ufak bir kafa karışıklığı yaratıyor o kadar. Konusuna gelince eh bile diyemiyorum şu an. Yani zorlama gibi olmuş. İşe espri katılıp sözde okuyucuyu güldürme çabası olarak araya ufak tefek şeyler sokulmuş( bel altı espriler diyelim). Yani saçma bulduğum aşırı noktaları çoktu mesela. Kitapta işte baş karakter travesti arkadaşımız tehdit mesajları alıyor takip ediliyor hackerlar son teknoloji filanlar falanlar dönüyor kitapta. Kendisi hacker ya sözde bulamıyor kim tehdit ediyor. Bide ortada zehirlenme vakaları cinayetler var. Ama işin komik yanı bunları yapan onu tehdit eden mi başkası mı kitapta bizi aydınlatan yazar yok. Yazar kendinden bahsetmiş ne alaka onu da anlamadım. Neyse olaylar oluyor oluyor buna da aşık olan kalmıyor kitapta. Pat bitiyor kitap. Eee kim bu sapik diyorsun sonunda ya arkadaş kitap da bir ya geçmiş ya geçmemiş biri çıkıyor. Bide acitasyondan yapmış falan bu kadar saçma son olamaz. Hele o son sayfalar kafasındaki fantezi dünyası çok ilginç adamın. Yani muhafazakar düşünceli birinin eline geçse kitap yakar yani öyle fikirler öyle cümleler. Ben bile psikolog da sıramı beklerken şöyle birkaç sayfa alıp okuyup ya ne olacak bu saçma romanın sonu diyerek okudum. Bedava verseler okumam.
Huzur Cinayetleri
Huzur CinayetleriMehmet Murat Somer · Nar Kitap · 201395 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
05 17 aslında bir tarih. Ayşe düzkan bu tarihi kendi feminizminin başlaması ile ve ilk yazmaya başladığı dönem olarak tanımlıyor. Zaten ilk yazısı da bunu anlatıyor. Ama kitapta sadece feminizm yok. Aslında zaman zaman bir yerlerde yazdığı yazıları toplamış. İlk yarısında feminizm üzerine yazmış. Dili o kadar güzel kullanmış ki tane tane anlatmış bir çok kavramı, olayı. Şiddeti, şiddetin dilini, tacizi ve diğer kötülükleri ama hepsi ile mücadeleyi, kadın dayanışmasını ve diğer güzel şeyleri anlattığı bir kitap. 8 martta ali koçu sorguluyorsunuz mesela, sonra aslan oğlanların nasıl kadın katili olduğunu. Kendi adıma severek sosyal medyada da takip ettiğim bir yazarın kitabını okumak hoş oldu. İkinci yarıda güncel meselelere dair yazıların da bulunduğu bir akışa sahip. Barıştan, akademiden, gazeteciden, kürtlerden ve türklerden, israilden, filistinden, laiklikten, dinden, solcudan ve sağcıdan bahsediyor ve son kısmında 'gidenler'e veda ediyor. Ben severek okudum. Size de iyi okumalar
05 17
05 17Ayşe Düzkan · Güldünya Yayınları · 20187 okunma
163 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Herkese merhaba, Ayşe Düzkan, kadın hareketinde büyük emekler vermiş biri. Dergiler çıkarmış, içerisinde yer aldığı basın sektöründe demeçleri, röportajları, köşe yazıları ile mücadelesini sürdürmüş. Oğuz Atay'ın kuzeni, kültürlü ve belli siyasi görüşü olan bir aileden geliyor aynı zamanda Duygu Asena'nın arkadaşı. Kitaba gelecek olursa 90 yıllar ile 2000 li yılların ortalarına kadar olan yazıları mevcut. Kimler yok ki kitapta Süleyman Demirel, Ecevit, İbrahim Tatlıses, Yılmaz Güney, Yılmaz Erdoğan, Zeki Müren, Kenan Evren, Orhan Pamuk, Huysuz Virjin, Fatih Aksoy, Aliya İzzetbegoviç, Che, Hasan Ali Yücel, Can Yücel... diye devam eden uzunca bir liste var. Bu kitabı okuyacak kişilerin 68 kuşağından 2000'lerin ortasına kadar uzanan konulara biraz hakim olması lazım. Magazinimsi konularda var içerisinde. Yazar önde olan erkeklerin kadınlar ile ilişkilerine değinmiş diyebiliriz. Ama bununla ibaret dersem haksızlık etmiş olurum. Kuşakların siyasi çatışmalarına da değiniyor ve ismi geçen "ünlülerin" bu süreçlerde ki tutumları üzerine kendi fikirlerini sunuyor. Siyasi kısımlarda katılmadığım yerler oldu. Böyle geçmişte dolaşmışlık hissi o olayları farklı bir gözden okumak benim için keyifliydi. Herkese hitap etmeyen bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Ama ülkemizdeki yaşanan bazı olaylara hakimiyetiniz varsa ve yıllarca halkın göz önünde olan bu kadar insanın farklı yönlerini de öğrenmek isteyenlere tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
Erkekliğin Kitabında Yazmaz Bu
Erkekliğin Kitabında Yazmaz BuAyşe Düzkan · Versus Kitap Yayınları · 20064 okunma