César Aira, 1949’da Arjantin’in Coronel Pringles şehrinde doğdu. 1967’de Buenos Aires’in, halen yaşadığı ve kimi eserlerine mekan seçtiği Flores semtine taşındı. Denemeler, makaleler ve tiyatro oyunları kaleme aldı. Kafka, Austen, Shakespeare, Potocki ve Saint-Exupéry’den eserler çevirdi. 1996’da Guggenheim Bursu kazandı. Buenos Aires ve Rosario üniversitelerinde Rimbaud, Copi, Pizarnik, Mallarmé ve Yapımcılık konulu dersler Verdi. 1990’lardan beri onlarca kısa romana imza attı ve eserleri birçok dile çevrildi.
...Her şey bireysel değişkenlere bağlıdır, ki zaten bütün değişkenler bireyseldir, çünkü yaşam denen şey onları biriktirmekten ibarettir. Ama genellikle ellili yaşlarda ortaya çıkar, yani günümüzde insanın her şeyin sona erdiğini düşünmeye başladığı yaşlarda...
"Aynı" demek, "tek" demeye denktir. Dr. Aira'nın mucizeler yaratmak için geliştirdiği fikirde işte bu değişimler geçiren Tek, yani "gerçek" dünyada iş görüyordu.
Bu koşullara göre, mucize tamamen imkânsız şeydi...
Cesar Aira bir kitabında,
“Derken kendi kendimden sıkılmaya başladım. Aynaya bakınca beni temsil eden tek bir unsur bile görmüyordum. Görünmezdim.” der.
Zor zamanlar gelir geçer ve insan kendisiyle elbet barışır.
Günaydın. Bazen kendimizi tanıyamıyoruz. Bu nasıl olur, bu ben miyim, diye kendimizi yer dururuz. Cesar Aira bir başka kitabında, "Derken kendi kendimden sıkılmaya başladım. Aynaya bakınca beni temsil eden tek bir unsur bile görmüyordum. Görünmezdim." der. Zor zamanlar gelir geçer ve insan kendisiyle elbet barışır sevgili okur. Var olun.
#cesaraira ‘yı ilk defa okudum, “Ne okuyorum ben?” tepkisi ile. Bu tepkiyi verdiğim kitaplar çok nadirdir ve çok sevdiğim kitaplardır :)
Aira gerçekçilik ile ilgili şöyle yazıyor: “Gerçekçilik, mantıklı olandan sapmak demekti; teori düz çizgi halinde bir yolu işaret ederdi, yaşamayı bilen gerçekçi insan ise dönemeç ve kavislerle dolu, inişli
Cesar altı yaşında çok hassas, çok zeki bir kızdır, yoksa erkek mi? Her ne kadar o kendini kız olarak görse de dünya onu erkek olarak algılar. Ben hala cinsiyeti konusunda kararsızım. Cesar yaşıtlarına ve diğer çocuklara göre son derece özel bir çocuktur. Her şeyden önce hayal gücü son derece gelişmiştir. Ancak ailesi onu olduğu gibi kabul etmez.
Adını duyduğumda bende çoşku yaratan bir yazar Aira:) Bu yılın en sevdiğim keşiflerinden. Şaşırtan, acayip kurguları var. Yalnız bu kitabı gerçekçi bir düzlemde ilerliyor, Aira’nın ironik anlatımıyla beraber. Latin Amerika ziyaretlerinde yaptığı resimlerle ünlenen Alman ressam Johann Moritz Rugendas’ın (1802-1858) hikayesini kurgulaştırıyor. Daha önce okuduğum Aira kitaplarında kurgu ve gerçek çatışması vardı, bu kitabında ise kurgu ve gerçek uyumlanması var. Aira, yaratıcılık üzerine düşüncelerini bu sefer sanat üzerinden irdeliyor. Daha gerçekçi düzlemi sevenlerin ya da sanata meraklıların ilgisini bu kitabı daha çok çeker diye düşünüyorum. Favori Aira kitabım #drairanınmucizevitedavileri olmakla birlikte, Aira kitaplarını seviyorum.