"Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık."
Geride bıraktığımız bir sene boyunca raflara çıkan yerli, yabancı, edebiyat ve edebiyat dışı kitapları Hürriyet Kitap Sanat’ın 20 kişilik jürisi değerlendirdi. Jüri üyelerimizin ‘ilk 10 kitap’ sıralamasına göre yaptığımız puanlamanın sonunda, Murathan Mungan’ın son şiir kitabı ‘Çağ Geçitleri’, en çok oyu alarak birinci sıraya yerleşti. İşte
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek: bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
-
Erich Auerbach'ın adını Livaneli'nin "Serenad" kitabında görmüş ve bu adamı okumak istemiştim. Neyse ki Türkçeye kazandırılan bir çevirisini Metis Yayınları yapmış. Dante ve Vergilius'tan alıp dünya edebiyatının önemli bir bölümünün incelendiği çalışmada bugünkü Fransızcanın nasıl oluştuğunu, Monteaigne'in nasıl şahsına münhasır bir adam olduğunu, Flaubert ve Balzac'ın nasıl gündelik olanı ciddiyetle taklit ettiklerini, edebiyattaki tür ayrımının romanda nasıl yerle bir edildiğini, gerçekçilerin Stendhal başta olmak üzere neler yaptıklarını, Proust'un nasıl muazzam bir okur kitlesine ulaştığını okuyoruz. Sadece edebiyat sanmayın... Felsefe üzerine de ciddi incelemelerle karşılaşacaksınız. Pascal'dan Rousseau'ya okuyacaklarınız arasında Voltaire de var. Martin Violan'ın yazarın hayatı hakkında yaptığı araştırma ve sunduğu fotoğraflar da 90 sayfalık bir "Sunuş" bölümüyle veriliyor efendim. İlgilenenlere...
Mimesis...İnsanlar tarafından çokça okunan popüler metinleri (dünyevi-semavi) incelemeye alan ve bu metinleri insan temsili üzerinden kritik eden harika bir metin. Çok ayrıntılı ve hacim olarak büyük bir eser. Özellikle insan ruhunun (refleksif) hallerinin edebi alandaki yansımaları Auerbach'ın usta kaleminden okuyucuya ulaşıyor. Mimesis'in ayırt edici bir tarafı şu: Auerbach değerlendirmeye aldığı metinleri seçerken taraflı davranmamış kitaba konu olan metinleri objektif ve derinlemesine incelemiş. Bunu örneklendirirsek konunun ne derecede sağlam ve ayrıntılı irdelendiğini anlayabiliriz: Mimesis' de Homeros ve Kitab-ı Mukaddes; Aziz Augustinus ve Ammianus Marcellinus; şövalye romansları, Dante ve Boccaccio; Antoine de la Sale, Shakespeare ve Rabelais; Montaigne ve Cervantes; Stendhal ve Virginia Woolf'a kadar bir çok alıntı metnin "insan gerçekliği" teması üzerinden eleştirel anlamda okumasını yapabileceksiniz.
Auerbach edebi metinleri sadece kritik etmiyor, onların psikolojik-toplumsal kodları üzerinde durarak kutsal ya da dünyevi metinleri nasıl okumamız gerektiğinin de altını çiziyor. Bu anlamda Auerbach okuyucuya "hermeneutik" ilminin de kapılarını aralıyor.
Not: Auerbach Mimesis'in tamamını İstanbul'da yazmıştır.
Ayrıntılı inceleme: felsefehayat.net/mimesis-insan-g...
ilahikomedya ve Dante’ye özel bir zaafımın olduğunu takip edenleriniz bilirler. Hal böyleyken bu güzide araştırma metnini okumak benim için kaçınılmazdı.
#laflayalım
Seküler: Soy,kuşak, nesep anlamına gelen Latince kökenli bir sözcük... Bu kelime Orta Çağ'dan itibaren ''dünyevi'' anlamında kullanılmış.
Aynı zamanda somut manasına gelen