Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
En Eski Grazia Deledda Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Grazia Deledda sözleri ve alıntılarını, en eski Grazia Deledda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabı bana çevirisini yapan muhterem hediye etmişti.
Gotik hikayeleri sevenler okuyabilir, içerisinde korku öğeleri barındıran halk öyküleri mevcut.
Kitapta hapisten tahliye olup ailesine kavuşan Elias’ın, abisinin nişanlısına âşık olmasını anlatılıyor. Üstelik bu aşk tek taraflı değildir. Bundan sonra Elias’ın ruhu kitap boyunca işkence çekecektir. Yazar kitabın daha başında okuyucuya ilk sorusunu sormuş oluyor: Siz olsaydınız ne yapardınız? Arzularınıza yenik düşüp, toplumun koyduğu ahlak kurallarına karşı gelip aşkınızı dile getirir miydiniz yoksa toplumsal ve dini kurallar neyi gerektiriyorsa onu mu yapardınız? Arzu Elias’ı yiyip bitirir ve bu konuda elinden hiçbir şey gelmez. Elias toplum baskıları ve kişisel arzuların arasında ezilir durur. Kitapta toplumun insanın arzularını gerçekleştirmesinde her seferinde önüne bir engel koyduğu açıkça hissediliyor.
Grazia Deledda; 19. Yüzyılın muhafazakar, gelişmeye kapalı, dedikoduyu tek iletişim yolu olarak benimseyen insanların yaşadığı bugünün tatil cenneti Sardunya Adası’ nın Nuoro şehrinde 1871 yılında doğmuş.
Aşk evliliği yapmamış çok çocuklu ailenin kızlarından biri olarak dünyaya gelmiş. Anne ve babası da toplumun onlara biçtiği rolleri kusursuz
İtalyan bir yazar olan Deledda’nı yaşadığı topraklardaki efsanelerinin toplandığı bir eser. Gotik Edebiyat olarak geçiyor ancak bana pek öyle gelmedi. Şeytan teması ne kadar gotik emin olamadım doğrusu. İnce bir kitap ve okunuşu kolay. Çok fazla boş sayfa var bölüm geçişlerinde, bu hoşuma gitmedi.
İnternet yorumlarında “Okursanız bir şey kaybetmezsiniz.” filan denilmiş ama ben katılmıyorum. Efsaneler üstüne yazmayı seven, merak eden kişiler için baştakiler olmasa da son 3-4 efsane gerçekten hoş. Ben her kitaptan bir şeyler kazanılabileceğini düşünürüm ve korkunç derecede ilerlemeyen kitaplar dışında okurum. Bir saatte bitebilen bir kitap. Bir kahve veya çay molasında keyifle okunacağını düşünüyorum. Yeni yazarlar, farklı kültürler ve farklı tatlar arayanlar için bence çok güzel.
1926 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan İtalyan yazar Grazia Deledda'nın okuduğum ilk kitabı.
Çok akıcı bir dille yazılmış olduğundan çok çabuk ve kolaylıkla okunuyor. Yazarın müthiş derecede yaptığı doğa betimlemeleri , kırsal kesimde geçen konuya hem tamamlayıcı bir nitelik kazandırıyor, hem de insana okurken ruhsal bir rahatlık sağlatıyor.
Yazar bu kitabında, bizi İtalya kırsalındaki bir köye götürüyor ve oradaki yaşantıya, özellikle de Portolu ailesinin hayatına odaklandırıyor. Kitabın konusunu, işlediği bir suçtan dolayı aldığı 3 yıllık mahkumiyet cezasını tamamlayarak eve dönen ailenin ortanca oğlu Elias'ın yakında evlenecek olan ağabeyinin nişanlısına aşık olması ve sonrası gelişen dramatik olayların anlatılması oluşturuyor. Yazar, kitap boyunca Elias'ın iç dünyasında yaşadığı ikilemi ve çatışmaları muhteşem bir şekilde ve akıcı olarak okuyucuya yansıtıyor.
Çok basit ve sade bir anlatımla yazılmış olan ve son derece akıcı bir şekilde ilerleyen bu kitabı ben beğenerek okudum.
Sonuç olarak da kitabı, Nobel ödüllü bir yazarın, hiç olmazsa bir eserini okumak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olarak değerlendiriyorum.
Biyografi ve otobiyografi okumayı çok seviyorum. Cosima otobiyografik bir eserdi. Kadın yazarımız Grazia Deledda 1871 yılında Sardinya'da doğmuş, kalabalık bir aileye mensupmuş. Yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen yazmayı bırakmamış 1926 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış.
Cosima' nın yaşadığı zamanlarda kadınların en büyük görevi iyi bir evlilik yapıp ailesini onurlandırmakmış. O yaşadığı tüm zorluklara, duyduğu tüm alaylara rağmen yazma sevdasından vazgeçmemiş, bu yol onu mutluluğa taşımış.
Betimlemeler harikaydı, okurken onları duyumsamak çok önemli benim için, yazarın naifliğini, dilini çok sevdim ve kitabı çok severek okudum.
Kesinlikle tavsiyemdir.