1945'te İstanbul'da doğdu. 1964'te Arnavutköy Amerikan Koleji'ni, 1968'de Robert Kolej'in Karşılaştırma Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. 1978'de Harvard Üniversitesi'nden anadalı İngiliz Edebiyatı, yandalları Fransız ve Alman Edebiyatları olmak üzere Karşılaştırmalı Edebiyat doktorası aldı. 1976-2000 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Bilgi Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı edebiyat Bölümü'nde öğretim üyesidir.
“Tarafsız sözcük diye bir şey yoktur. Her söz karşıdakinin nasıl etkileneceği hesaplanarak söylenir, onun muhtemel/kestirilebilir tepkilerine göre değiştirilir.”
“O zaman neden okuruz? Barthes’a göre bunun tek yanıtı vardır: Zevk için. Bu zevkin iki boyutu olabilir: Zevk almak; ve bunun da ötesinde, kendinden geçmek. Barthes’a göre iyi edebiyat metinleri okuru kendinden geçiren metinlerdir. Bunlar dili neredeyse bir iksir gibi kullanarak, gerçeklik ya da anlam gibi mesajlara yer vermeyerek, bilinen kalıpları altüst ederek, mantıksal çizgiyi bozarak şaşırtan, sarsan, kişiyi kuşatan tüm inanç, ideoloji, gelenekleri yıkan, okurun hiçbir olay, başlangıç, son, öykü beklentisini karşılamayan zevk metinleridir. Dilin çağrışım gücünü sınırsızca ve bağlamsızca kullanarak hayal gücünü de sınırsızca kışkırtan metinlerdir.”
Jale Parla’nın kapsamlı eseri Don Kişot’tan Bugüne Roman ve içindeki başlıklara ismini veren kitaplar:
Tutunamayanlar
Mahur Beste
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Benim Adım Kırmızı
Tristram Shandy
Ulysses
Don Quijote
Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik
Lamartine, Hugo ve Byron romantiklerinin ünlerini sağlayan etkenlerden biri, Doğu'ya olan aşağılayıcı tavır, yazı ve düşünceleridir.
"Bilinmez neler gizlediği her köşe bucağın
Kim bilir hangi umuda tutsak
Belki unutulmuş bir gözyaşına
Apayrı bir düzen apayrı bir basım
Kimler okuyacak kimler çiğneyip ezecek
Bir roman çiziyorum yollarına İstanbul'un"
Feriha Aktan
1983 senesinde vefat eden bu çok az bilinen , neredeyse hiç bilinmeyen kadın şairimizin dizeleriyle
Don Quijote (2 Cilt Takım) kitabını okuduktan sonra Jale Parla'nın Don Kişot kitaplarını da okursanız, Don Kişot'u daha iyi anlayıp daha çok seveceksiniz. Bununla da kalmayıp Don Kişot'un izinden giden kitapları ve onların birbirleri ile danslarını öğrenmiş de olacaksınız.
Kişisel bir anektod olarak kalsın diye buraya eklemek istediğim bir şey daha var. Bu kitabı Don Kişot Kampı bitiminde (bkz.#53474907)
Roquentin'den ödünç almıştım. Bu kampa hazırlandığımız süre boyunca çok eğlenmiştim, Cervantes ve Don Kişot çıkarımlarımızı hatırladım bu kitabı okurken. :)) O harika macera ve sürprizlerle dolu kampımız için teşekkürler Edolf.
Tanizmat dönemi romanının o acılı geçişini , dönemin şartlarını batıya yönelimin doğru ve yanlış yönlerini Baba ve Oğul figürü üzerinden çok güzel bir şekilde ele almıştır Jale Parla. Baba figürü Osmanlı Devletidir ve dönemini genel zihniyet anlayışıdır. Oğul ise dönemin yazarlarıdır diyebiliriz. Oğullar babaları olmadan yanlış yollara sapabildiklerinden hep bir babaya ihtiyaç duymuşlardır.
Bu batıya tam anlamıyla yönelim tehlikeli görülmüş hatta Ahmet Mithat " Milletin Babalığını" yüklemiş bir padişah özlemi taşır.
Eserin sonunda ise Araba Sevdası'na epeyce yer verir değerlendirir. Tanzimat dönemini ve romanı arasındaki ilişkiyi kafada net bir şekilde tasarlar nitelikte bir eser .