Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.29
Michael Robotham
Michael Robotham Yorumları ve İncelemeleri
Michael Robotham yorumları ve incelemelerini, Michael Robotham kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Michael Robotham puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer Trendeki Kiz romanını okuyup beğendiyseniz kesinlikle bu kitabı da beğeneceksiniz. Öncelikle yazarın kalemi güzel akıcı ve kurgu sürükleyeci bir şekilde ilerliyor. Romanı iki farklı kadının ağzından okuyorsunuz. Kadınlardan biri güzel bir çocukluk geçirmiş iyi okullarda okumuş mutlu bir evliliği 3 çocuğu olan bir kadın. Diğeri ise çocukluğunda tecavüze uğramış hamile kalmış. Ailesi tarafından sahiplenilmemis mutsuz bir kadın. Bu iki kadının hayatının kesişmesi ve olaylar da işte orada başlıyor zaten. Keyifli okumalar..
Taşıyıcı annelik, insan kaçakçılığı ve kasten adam öldürme üçgeninde Hindistan kökenli dedektif yardımcısı Alisha'nın muazzam gayreti,
Toplum için ferdin fedası düşüncesinin yanlışlığını anlatan bir polisiye.
Tüm hikaye iki ayrı açıdan usta bir olay örgüsü içinde ele alınmış...
Çocukluğunda çok mutsuz olan ve başından geçen talihsiz bir olay yüzünden geleceği çalınmış Agatha.
Ünlü spor muhabiri ile mutlu evliliği olan ve üçüncü çocuğuna hamile Meghan.
Her birinin kendi ağzından okuduğumuz iki farklı hayat, iki farklı hikaye...
Adeta su gibi akıp gitti.
Ustaca planlanmış muhteşem bir kurgu, sansasyonel geçmişler. Çok güzeldi.
Uzun zamandır bu kadar akıcı, beni bu kadar diken üstünde tutan psikolojik gerilim okumamıştım. İlk yüz sayfadan sonra gelişen sürpriz gelişmelerle kalp ritimlerim darmadağan halde okudum.
Baktım ülkemizde sadece dört kitabı Türkçe'ye çevrilmiş. Yıllar önce Şüphe kitabını okumuş ve beğenmiştim. Bu kitaptan sonra Kayıp'ın siparişini verdim. Okumak için sabırsızlanıyorum.
İyi bir kurgu , akıcı anlatım , gerilimi yüksek bir kitap. Oldukça başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Kadın , annelik , travmalar , işlenen suçun nedeni gibi alışkın olduğumuz konulardan oluşmuş bir kitap olsa da her zaman denildiği gibi yazarın imzası eserleri bambaşka yapan. Bu türü seven biri olarak 6-7 puan verebileceğim bir okuma deneyimi oldu benim için.
#okudumbitti
#MichaelROBOTHAM
#ŞÜPHE
#477Sayfa
#EkimAyı7ciKitap
Birkaç hafta öncesine kadar ülkenizde kahraman bir psikolog olarak görülürken, sonrasında bir kadın cinayetinin baş şüphelisi haline nasıl gelebilirsiniz? Hayatta tesadüf diye birşey var mıdır?
Kitabı okumaya başladığımda herhalde Billy Milligan'ın zihinleri kitabında olduğu gibi çoklu kişilik bozukluğuna dair birşeyler bekliyor yine beni dedim.
Mutlu mesut süregiden bir hayatınız var ama biranda altüst oluyor. Tüm deliller sizi işaret ediyorken polise teslim olmak mı, yoksa gerçek katilin peşinden iz sürmek mi daha mantıklı? Kahramanımız psikoloğ iken bir anda kendini dedektif konumunda buluveriyor. İyi ama katil o değilse kim neden onu katil olarak göstermek istiyor ki? Bir hastası mı? Yoksa en yakın arkadaşı dostu olarak gördüğü kişi mi?
Heyecanını ve temposunu düşürmeden son sayfasına kadar devam eden bir polisiye. Biraz değişiklik olsun polisiye okuyayım dedim ve okurken şunu farkettim ki genelde polisiye kitaplar aynı zamanda içinde psikolojiyi de barındırıyor. Şah ve mat serisinde ve Billy Milligan'ın Zihinleri kitaplarında da aynı tat vardı. Kitapta katilden bir kez bahsedilmiş, bu yüzden de katilin o olabileceğini son on sayfaya kadar tahmin etmek mümkün değil. Tam bir ters köşe. Keyifle okudum.
Dikkat spoiler içerir.
Joseph Loughnan, karısı Julianne ve kızı Charlie ile yaşayan başarılı bir psikologdur. Hastalarından biri olan Bobby Moran ile ilgilenmektedir. Ancak bir gün dedektif Ruiz'in isteği üzerine bir olay yerine gider ve hayatı değişir. Öldürülen kadın Catherine adında bir hemşiredir ve zamanında Joseph'e taciz suçlamasında bulunmuştur. Bobby'nin hareketleri yüzünden ondan şüphelenir ancak kanıt bulamaz. Julianne de Joseph'in kendisini Elise adında bir kadınla aldattığını öğrenir ve araları bozulur. Londra'da Arka arkaya cinayetler işlenmeye başlar ve artık şüpheli Joseph'tir. Elise de öldürülür. Bütün işi planlayan Bobby'dir. Gerçek adı Robert Morgan olan adam çocukken kendisini babasından taciz sebebiyle ayıran sosyal güvenlik görevlilerinin tamamına düşman olmuş ve hepsinden intikam almaya başlamıştır. Joseph de bu yüzden hedeftedir. Jock, Miranda gibi arkadaşları ile pek çok bilgiye ulaşan Joseph Parkinson hastası olmasına rağmen bir plan kurar. Acaba başarılı olabilecek midir? Masum olduğunu kanıtlamak için ne yapacaktır? Julianne ile arası düzelecek midir? Eve tesisat için gelen adam aslında kimdir? Julianne karnındaki bebeğin doğumunu görebilecek midir? Ruiz ondan şüphelendiği için pişman olacak mıdır? Keyifle okunan bir roman.
Mizah dili bu kadar yüksek polisiye-gerilim kitabı hiç okumamıştım, konusu ve olayların işlenişi oldukça başarılı, sonu da vurucu, çok bilinmeyen bir kitap ama polisiye-gerilim severler bu kitabı ve yazarın dilini severler, keyifli okumalar.
İki Farklı Hayat
Polisiye gerilim kitapları gayet akıcı oluyor. Kitap, Meghan ve Agahta'nın hayatlarındaki olayları farklı bir açıdan bakmamızı sağlıyor. Onların sevinç, kızgınlık, mutluluk, hüzün, keder, huzursuzluk, korku gibi duygularını anlatıyor.
Bazı yerlerde gülüp bazı yerlerde anlayabilirsiniz.
Dikkat spoiler içerir.
Alisha Barra, Hint asıllı, zamanında Londra koruma biriminde çalışmış, en sevdiği arkadaşı Cate'in babası Barnaby ile ilişki yaşadığı için Cate ile yıllardır görüşmeyen bir dedektif yardımcısıdır. Bir gün mezunlar gününe Cate grit ve hamile olduğunu ama çocukları almak isteyenler olduğunu söyler. Çıkışta da bir araç tarafından ezilir. En başta kaza zannedilir ama sonradan çarpan adamın eski IRA militanı Brandon Pearl olduğu öğrenilir. Dedektif Ruiz ile Hollanda'ya giden Alisha burada ölüm tehlikesi atlatır ve Samira'ya ulaşır. Cate yapay döllenme için Julian adında bir vakıf başkanı ile bu kadını bulmuştur. Afganistan'dan kaçan Samira çocuğu doğuracak ve kardeşi Hasan ile İngiltere'ye gelecektir. Ama çete onu öldürmek ister. Alisha onu kurtarır ancak çocuklar kaybolur. Acaba Alisha, sevgilisi akıllı çaylak Dave, müfettiş Ruiz ve diğer polislerle Julian'ı içeri atabilecek midir? Vapurda doğurttuğu ve Cate'in vasiyeti ile kendi bakacağı ikizleri bulabilecek midir? Dave ile ilişkisi nasıl devam edecektir? Samira ne olacaktır? Keyifle okunan bir roman.
Onun Sırrı,çocukları ve eşiyle mutlu bir yaşam süren Meghan ve Londra'nın banliyösünde tek başına bir hayat süren Agatha'nın yaşamlarının anlatıldığı son derece akıcı bir roman.Kitapta olaylar Meghan ve Agatha'nın gözünden anlatılmış.Kitabın arka yüzünde belirtildiği gibi gizem ve sırlarla örülü bir roman değil aksine olayların gidişatı bir bölümden sonra kolayca tahmin edilebilir,gerilimin olmadığı ama merakla okunan güzel kurgulanmış bir kitap
Şüphe, Michael Robotham
Şüphe, kütüphanede raflar arasında gezinirken karşıma çıkan enteresan bir kitap. İlk başlarda her şey gayet normal giderken bir anda kitap sizi bambaşka bir dünyaya sürüklüyor. Eğer gerilim kitapları okumayı seviyorsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Olaylar arasındaki bağlantı çok güçlü.
Kitaptan biraz bahsetmek gerekirse Joseph Loughnan başarılı bir psikolog ve güzeller güzeli Julianne ile evli. Bu çiftin Charlie adında bir de kız çocukları var. Her şey normal giderken Joseph kendini ustaca planlanmış bir oyunun içinde buluyor. Bütün işaretler onu gösterirken Joseph kendini nasıl ispatlayacak. Gün geçtikçe olay daha da garipleşiyor. Sandığımızdan daha çok cinayet var. Joseph hasta haliyle her adımını izleyen bu katilden kaçabilecek mi?
Michael Robotham'dan okuduğum ilk kitap oldu. Konusuyla, karakterleriyle beni etkiledi diyebilirim.
Bu tarz psikopat ve inanılmaz planla ilerleyen kadın karakterli kitaplara bayılıyorum. Heyecanın zirvede olduğu ve ağzımın açık kaldığı nadir kitaplardan biriydi. Bir kadın bir kadına neler yapabilirin, ne derece ileri gidebilirin örneğiydi. “Bir kadının en büyük düşmanı yine bir kadındır.” sözünün ispatıdır bu tarz kitaplar. Konu daha ilk sayfalardan içine alıyor ve hep merakla devam ediyor. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Su gibi akıyor sayfalar.
İki kadın karakterin ağzından eş zamanlı olarak anlatılan olaylar zaman zaman insanı kızdıran zaman zaman ise dumura uğratan cinsten. Dışarıdan bakıldığında normal bir hayat sürüyormuş gibi görünen bu kadınların iç dünyalarında yaşadıklarına üzülmemek mümkün değil ancak yaptıklarını tasvip etmek de doğru değil. Onlar öyle sırlar barındırıyor ve öyle şeyler yapıyorlar ki neredeyse hemen hemen her sayfada ortaya çıkan gizem dolu olayları ve onların hayatlarına dair detayları okurken acaba daha ne olabilir diyerek çevirdim sayfaları...
Son derece sürükleyici bir olay örgüsü var kitabın özellikle de yazarın annelik duygularını bu kadar içten ve güzel tasvip edebilmesi etkisi altına almayı başardı beni. Bu iki kadının yaptıklarına ve sakladıkları sırlara vakıf oldukça tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Sanki okumadım, kitabı yaşadım desem yeridir.
Bu yazarı ilk defA okudum. İndirim reyonundan aldığım bu kitaplara ön yargıyla yaklaşıyorum maalesef. Ne mutlu ki düşündüğüm gibi çıkmıyor. Kaliteli bir kitap. Okurken gerildiğim yerler oldu. Karakterlerin çoğu duygusu yaşadığım şeyler, bu duyguyu yaşatabilmesi yazar açısından olumlu tabikide. Yazar iyi bir gözlemci bir erkeğin, kadınlarla ilgili bu tarz duyguları hissettirebilmesi önemli. Sözün özü tavsiye edeceğim güzel bir kitap keyifle okuyun.
Mickey adlı bir çocuğun ortadan kaybolmasıyla olaylar başlıyor. Adeta yeryüzünden silinmiş gibidir. Bu olayın başında bulunan Dedektif Ruiz aradan üç yıl geçmesine rağmen olayın peşini bırakmaz. Kitap akıcı bir şekilde ilerliyor. Fakat son bölümlere doğru biraz sıkıldım. Ama genel olarak güzel bir kitaptı. Polisiye sevenlere tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
