Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ronald Wright

Ronald Wrightİlerlemenin Kısa Tarihi yazarı
Yazar
8.6/10
67 Kişi
250
Okunma
20
Beğeni
2.461
Görüntülenme

En Beğenilen Ronald Wright Gönderileri

En Beğenilen Ronald Wright kitaplarını, en beğenilen Ronald Wright sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ronald Wright yazarlarını, en beğenilen Ronald Wright yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adolf Hitler bir keresinde neşeyle şunları söylemişti: "Düşünmeyen insanlar yöneticiler için ne büyük şans!" Yöneticiler düşünmeyince ne yapabiliriz peki?
İnsan tüm örgütlü davranışları içinde doğal donanımı için her zaman dış öğelerin etkisine uğramıştır. İnsanın psikolojik açıdan örgütlenmesi duygulara dayanır, diğer bir deyişle doğal eğilimlere değil, yavaş yavaş oluşan komplekslerin tutumuna dayanır. Teknik açıdan insanın katılımları her zaman yapay ürünlere bağlıdır: Araçlar, aygıtlar, silahlar, gereçlerin icadı, bunlar insanın doğal ve anatomik yapısını aşar. İnsanın toplumsallaşabilir olması politik, hukuksal ve kültürel işlevlerin her zaman karışımı ve uyuşmasıdır. İnsanları ortaklık kurmaya, birleşmeye iten ne onların heyecan tepkilerinin benzerliği, ne aynı uyarıcılara gösterdikleri tepkilerinin benzerliğidir, yalnızca yapay var olma koşullarının etkisi altında edinilmiş bir alışkanlıktır.
Reklam
Peru'da görevli, And Dağları'nın zirvesinde İnka başkentini, kentin mücevher gibi dizilmiş devasa taşlarla örülmüş surlarını yeni görmüş bir İspanyol vali kralına şöyle yazmıştı: "İnkaların yaptığı kaleyi inceledim. Şeytan'ın işi olduğu açık. Çünkü insan gücü ve becerisiyle yapılabilmesi mümkün görünmüyor." Bugün bile bazıları gizemciliğin rahatlığından yanadır. Kadim dünyanın harikalarının güneşin altında uğraşıp didinen binlerce insan yerine Atlantisliler, Tanrılar ya da uzay gezginleri tarafından yapıldığına inanmayı tercih eder. Bu düşünme biçimi atalarımızın hakkını onlardan esirger, bizleri de onların deneyimlerinden mahrum bırakır. Çünkü o zaman insan, dünyanın her yerinde insanların tekrar tekrar aynı ilerlemeleri kaydettiklerini, aynı hatalara düştüklerini söyleyen kemiklerle, çömlek parçalarıyla, yazıtlarla yüzleşmesi gerekmeksizin geçmiş hakkında neye inanmayı istiyorsa ona inanabilir.
Mayaların sanat, yazı, mimari, astronomi ve matematikteki başarıları antik Mısır ya da Klasik Avrupa'nınkilerle yarışıyordu. Matematikçileri sıfır kavramını ve konumsal rakamları Yunan ve Roma'nın yapamadığı keşifler- bulmuş ve bunu zihinsel araçlarla, milyonlarca, hatta milyarlarca yıllık zamanı tam olarak ölçebilen bir takvim tasarlamışlardı. Güneş yılını Avrupalıların 1582'ye kadar kullandığı Jülyen takviminden daha kesin olarak ölçmelerini olanaklı kıldı. Venüs'ün sinodik dönemine dair yaptıkları olağanüstü hesap yalnızca yılda on dört saniye şaşıyordu. Mayaların bize öğretebileceği çok şey vardı, ama on altıncı yüzyılda okunabilecek binlerce antik kitaptan yalnızca üç tanesi ispanyolların şenlik ateşlerinden kurtulabildi. Bu kitaplardan birinde Venüs ve öteki gezegenlerle ilgili şaşırtıcı astronomik veriler var. Neyin yok olup gittiğini kim bilebilir.
Kendisinden önceki medeniyetlerin çoğunu kapsayan medeniyetimiz, geleceğe doğru hızla ilerleyen kocaman bir gemidir. Hiç olmadığı kadar hızlı, daha ileriye, daha yüklü bir halde ilerliyor. Her kayalığı, her tehlikeyi göremeyebiliriz, ama gemimizin pusulasını ve aldığımız yolu okuyarak, gemimizin tasarımını, güvenlik sicilini, mürettabatın becerilerini anlayarak, sanıyorum, ilerde bizi bekleyen dar boğazlardan, buzdağları arasından geçmenin akıllıca bir yolunu bulabiliriz. Bunu hiç ertelemeksizin yapmamız gerektiğine inanıyorum, çünkü arkamızda bıraktığımız çok fazla gemi enkazı var. Güvertesinde olduğumuz gemi, gelmiş geçmiş en büyük gemi değil yalnızca, geriye kalan tek gemi bu aynı zamanda. Zekamızın gelişmesinden bu yana başardığımız her şeyin geleceği, gelecek birkaç yık içindeki eylemlerimizin bilgeliğine dayanacak. Bütün yaratıklar gibi insanlar da şimdiye kadar yollarını deneme yanılma yoluyla bulmuşlardır, ama başka yaratıkların tersine bizim öyle büyük bir varlığımız var ki hata yapmak artık kaldıramayacağımız bir lüks. Dünya, büyük hatalarımızı affetmeyecek kadar küçüldü artık.
Seks, yiyecek, zenginlik, iktidar, ayrıcalık; bizi cezp eder ve ilerleme isteği duymamızı sağlar. Modern anlamdaki ilerleme kavramını da bunlara dahil edebiliriz. Kullandığımız maddi şeylerin daima dahi iyi olmasını isteme fikridir bu, Sanayi Reformu ile doğmuş ve güç kazanmıştır.
Reklam
Bazı uzmanlar konuşmayı hayli yakın dönemde ortaya çıkmış bir olgu olarak görüyor, ama konuşmanın çok uzun bir gelişim süreci olması, beyinle birlikte karmaşıklaşmış olması çok daha muhtemeldir. Maymun beyniyle insan beyni arasındaki farklılıkların birçoğu, konuşmanın çeşitli yönlerini yöneten bölgelerdedir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.