Tufan Gündüz Sözleri ve Alıntıları
Tufan Gündüz sözleri ve alıntılarını, Tufan Gündüz kitap alıntılarını, Tufan Gündüz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Azerbaycanın kadim halkı anlamına gelen Azeri tabiri ise 20. yüzyılın başlarında yerleşik Türklere verilmek üzere siyasi maksatlarla üretilmiş ve kullanılır olmuştu. Buna göre güya İran sahasında kendilerine Azeri denilen kitle Türklerin İrana hakim olmasından sonra Türkleşmişti. Hiçbir bilimsel veriye dayanmayan bu yakıştırmanın bölgede yaşayan Türkler tarafından reddedilse de galat-ı meşhur olarak isim haline gelmesi de ayrıca üzerinde düşünmeye değer bir konudur.
Hunlar dramatik bir şekilde dağılıp tarihe karışsa da Attila'ya dair hikâyeler yüzyıllar boyu anlatıldı. Bazen kahramanlık bazen kötülük tasvirleri içinde hep yaşadı.
Timur'un hakimiyet altına aldığı Azerbaycan'ı yeniden ele geçirmeye çalışan Kara Yusuf ile Celayirli hükümdarı Ahmet, Osmanlılara sığınmışlardı. Timur'un onları iade talebi Yıldırım Bayezid tarafından reddedildi. Buna mukabil Osmanlı hakimiyetini giren Anadolu'nun eski beyleri Timur istilasını memnuniyetle karşılanmışlar ve onunla iş birliğine girişmişlerdi. 1398'de Kadı Burhaneddin Ahmet'in Akkoyunlular tarafından öldürmesi ise Timur ile Osmanlıları tamamen sınır komşusu yapmıştı. İki Türk devletinin birbiriyle savaşması için her türlü bahane hazırdı. Timur'a göre "Dünya iki sultanın yönetimi için çok küçüktü. Bu yüzden Osmanlıların da kendisine bağlanmasını arzu ediyordu. Buna karşı İstanbul'u fethetmek gibi bir şansı yakalamış olan Yıldırım Bayezid için Timur istilacı olmaktan başka bir şey değildi.
Sayfa 193 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Dünya tarihi Türkler olmadan eksik yazılır.
Sayfa 38Kitabı okudu
Aynı mirasın varisleriyiz ama akraba değiliz. Birimiz esir, birimiz sultan... Sen sultan oldun... Ben esir. Sen kuş tüyü yataklarda gülerek eğlenerek vakit geçirdin, ben külhan köşelerinde süründüm.
Sayfa 111Kitabı okudu
Bu yeni dönemde kurumlar hızla değişmeye ve yeni anlayışına uygun hale getirilmeye çalışıldı. İktisat, adliye ve mülkiyede derhal kendisini gösteren değişim askerlikte uzun süre uygulanmadı. Çünkü yüzyıllardır askerlik yapmamış olan gayrimüslimlerin Müslümanlar gibi askere çağrılması başlı başına bir sorun olarak kendisini gösterdi. Kaldı ki diğer uygulamalar da bazı vilayetlerde büyük rahatsızlıklara ve isyanlara sebep oldu. Bu yüzden Tanzimat uygulamaları bütün Osmanlı mülkünde aynı anda gerçekleştirilemedi.
Sayfa 224 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
16. yüzyıl Osmanlılar için zirve yıllarıydı. Bu dönemde Osmanlı tahtında bulunan Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat fetihlere devam etmişler, Osmanlılar batıda Avusturya sınırlarına, kuzeyde Ukrayna'ya, güneyde Afrika kıyılarına ve doğuda Azerbaycan'a kadar olan sahaya hakim olmuşlardı. Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz'de Osmanlılar rakipsizdiler. Üstelik Avrupa ilaç sanayi için hayati önem taşıyan Baharat Yolu ile Avrupa'ya ticari mallar taşıyan İpek Yolu büsbütün Osmanlıların kontrolüne geçmiş buluyordu. Osmanlılar her ne kadar bu yollardan Avrupa şehirlerine mal ulaşımında bir problem çıkarmıyorlarsa da Avrupa için güvenli olmaktan çoktan uzaklaşmıştı. Bu yüzden alternatif yollar aramaya başladılar. Portekizli, İspanyol veya Hollandalı gemiciler için Afrika'nın batı kıyıları yabancı sayılmazdı. Bartelemeu Dias adlı Portekizli gemici biraz daha cesaret gösterip Ümit Burnu'na ulaştı. Onun topladığı bilgilerden istifade eden Vasco da Gama 1498'de Hindistan'a ulaşmayı başardı. Böylece Hindistan limanlarından yüklenen baharatları kara yoluna ve dolayısıyla Osmanlı gümrük kapılarına hiç uğratmadan Avrupa şehirlerine ulaştıracak yeni bir yol bulundu. Bu arada Cenevizli bir denizci olan Kristof Kolomb, Kastilya kraliçesi I. Isabel'den aldığı destekle Hindistan'a ulaşma hayaliyle çıktığı deniz yolculuğunda Amerika kıtasını ulaştı.
Sayfa 213 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Attila, Hun hâkimiyetinden kaçarak Bizans'a veya Roma'ya sığınan kaçaklardan nefret ediyor, onları dikkatle takip ediyordu. Öyle ki Bizans elçilerinin tüm kaçakları teslim ettikleri yolundaki açıklamalarına, bir tomar üzerine yazılmış olan kaçakların isimlerini tek tek okuyarak cevap vermişti.
Sayfa 52 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Çok açıkca söylemek gerekirse, zaten dinamik bir hayat yaşayan ve kılıç, ok ,yay, mızrak gibi savaş aletlerini kardeşi gibi yanında taşıyan Türkler için savaşlar, yenilgiler ve kılıç zoru hiçbir işe yaramamıştır.
Rabbimizin rahmet hazinelerinden haberdar edildiğimizden beri fakirlik korkusunu kalbimizden attık.
Sayfa 51 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Talas muharebesi
Ziyad bin salih 'in kumanda ettiği Arap orduları ile Talas ırmağı kıyısında çetin bir mücadele oldu. Muharebenin beşinci günü Karluk kuvvetleri aniden savaş meydanına gəldilər. Bu güç savaşın seyrini değiştirdi. Çin ordusu perişan bir vaziyette arkalarında binlerce ölü ve esir bıraktılar.
Sayfa 104
Şah İsmail'in zulmü
Şah İsmail Yezd'e gelerek şehri ele geçirdi, şehirde katliam yapılıp en az 7000 kişi öldürüldü.Muhammed Kere yakalanıp bir kafese konularak İsfahana getirildi burada kadın-erkek bütün akrabaları ile birlikte yakıldı.Dulkadirliler Ebrkuh'u ele geçirdiler. Muhammed Kere'in oğlu İsa yakalanarak kafes içinde Şiraz'a getirildi ve burada idam edildi (1505)
Sayfa 81
Hz. Muhammedin çocukluk yılları onun gelecekte insanlığın kaderini etkileyeceğini çoktan göstermişti. Geniş sezgileri, dürüstlüğü ve emin oluşu Mekke ahalisi tarafından fark ediliyordu.
Bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır ki Osmanlılar saygın bir hanedandır,Osmanlı devleti de Türk tarihinin bütün yükünü omuzuna alan son büyük devletimizdir.