Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Abraham Galante

7.4/10
16 Kişi
70
Okunma
11
Beğeni
2.990
Görüntülenme

Abraham Galante Sözleri ve Alıntıları

Abraham Galante sözleri ve alıntılarını, Abraham Galante kitap alıntılarını, Abraham Galante en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Latin harfleri taraftarları bü mütâlâalarımıza belki "madem ki Arapça ve Acemce Türklerin lisanı değildir, bu iki lisandan kelime, tabir ve ıstılah alacağımıza Avrupa li­sanlarından alırız" diye itiraz edebilirler. Bu itiraz, âtideki sebeplerden dolayı doğru değildir. 1- Hars ve medeniyyet sahibi olan bir millet, mazisini unutmağı arzu etmez ise, bir müessese-i ictimaiyye olan li­sanının yazısını değiştiremez. Türkler eski bir harsa ve me­deniyete malik olduklarından, eslaf müteaddit asırlardır yazdıkları âsârın yazısını terk edemezler. 2- Türkçe müteaddit asırlardan beri Arapça ve Acemce ile yoğrulmuş bütün fikrî mahsûlleri de bu iki lisanla meşbûdur. Lâtin harfli Türkçe ile -kelime yapmağa yarayan dokuz harfin lisanımızdan ihracıyla- lisanımız ilerleyemeyeceğinden, terakkimizi temin edecek olan Arapça yazının ibkası (yerinde bırakılması) zarurîdir.
Falih Rıfkı Atay'a cevap. Geçiş sonrası yazarın dediği gibi de oldu
"Eslafımızın müellefatını unutacağımıza gelince, bu tatbik devresinde eserlerimizi Lâtin harfleriyle bastırmak o kadar güç birşey midir?" diyorsunuz. Asâr-ı eslâfı bastırma­nın maliye nokta-i nazarından güç olup olmadığını elbette benden iyi biliyorsunuz. Asıl güçlük, lisanın tekniği cihetindedir. Harfler tasavvutlu olduktan ve elifbadan dokuz harf ihraç edildikten sonra Fuzûlî, Nef î ve Abdülhak Hâmid'in eserlerini tab ve okumak için enzâr-ı âmmeye (umûmun gözü önüne) vaz' ediniz bakalım. Kaç kişi okuyup anlaya­ cak? Lâtin harflerinin mâzîmizle her türlü alâkamızı neden keseceğini soruyorsunuz. Cevap basit. Çünkü yeni ne­sil, 1300 senelik edebiyatından, tarihinden, İlmî ve fikrî mâzîsinden haberdar olmayacaktır.
Reklam
Adamı zamanında dinlememişler
Ecnebi kelimeleri olduğu gibi Türkçe’ye kabul etmek, Türkçe için bir felakettir. Çünkü: 1) Ecnebi kelimeler, tek bir lisandan alınamayacağı için, Türkçe'ye girecek olan muhtelifü'1-cins ve'l-menşe kelimeler (çeşitli cins ve kökte kelimeler) mürekkeb isimler, tabirler, ıstılahlar, lisanımızı lokantalarda muhtelif sebze­den yapılan ve "türlü" denilen yemeğin cinsine çevirecek­ lerdir. 2) Ecnebi kelimeler, millîleştirmek gayesini takip etti­ğimiz lisanımızda tamamen intizar ettiğimiz hadisenin aksi­ni tevlid edeceklerdir.
Lâtin harflerine taraftar olanlar ne istiyorlar? Tasavvutlu, (sesleme, fonasyon),Lâtin harfli bir elifbâ. Tasavvutlu de­mek, mahreçli hemen hemen bir ve fakat şekilleri muhtelif olan harfleri bir tek harf ile göstermek demektir. Meselâ mahreçleri hemen hemen bir olan "zel", "ze", "zı" şekilleri yerine
Lâtin harflerinin isti'mâline taraftar olanlardan bazıları, lisanımız Lâtin harfleriyle yazılacak olursa ecnebilerin kolay kolay Türkçe öğreneceklerini iddia ederler. Bü iddianın mahiyet ve isâbetini tetkik etmezden evvel şunu söylemek isterim ki, dünyada hiç bir millet yoktur ki, lisanını ecnebilere kolaylıkla öğretmek için lisanının herhangi bir şubesinde tadilat yapmağa kıyâni etsin ve hatta o tadilâtı yapmağı bile düşünsün.
Lâtin harflerinin isti'mâline taraftar olanlardan bazıla­rı, lisanımız Lâtin harfleriyle yazılacak olursa ecnebilerin kolay kolay Türkçe öğreneceklerini iddia ederler. Bü iddia­nın mahiyet ve isâbetini tetkik etmezden evvel şunu söyle­mek isterim ki, dünyada hiç bir millet yoktur ki, lisanını ec­nebilere kolaylıkla öğretmek için lisanının herhangi bir şu­besinde tadilat yapmağa kıyâm etsin ve hatta o tadilâtı yap­mağı bile düşünsün. Acaba Fransa ecnebilerin hâtırı için Fransızca'da on harf ile yazılan "ilsavaient" kelimelerinin telaffuzunu, aynı telaffuzu muhafaza eden altı harfli "ils ave" sürerinde değiştirmeği düşünmüş mü? Kezalik İngiliz­ce'de "Shakespeare" yazılan ve fakat Fransızca telaffuzuyla ''Chekspire" telaffuz olunan kelimeyi ecnebilere sühûlet ol­sun diye "Shekspire" hâline ifrağ etmeyi acaba tasavvur et­miş mi? Asla!
Reklam
Japonya'nın Lâtin harflerine bakışı
Ben bu mesele ile iştigal ettiğim ve lisaniyatçı olduğum için, Japonya'da uzun müddetten beri Lâtin harfleri lehine küçük bir cereyan mevcut olduğunu ve fakat bu harflerle hiçbir ilmi kitabın basılmadığını biliyordum. Fakat işi sağ­lama bağlamak için şehrimizde bulunan Japonya sefaret­ hanesine giderek sefarethane başkâtibi Mösyü Hıtoshi
."Halk" gazetesinin 111 numaralı ve 20 Mart 1926 tarihli nüshası, bu kongrenin mukarreratı hakkında tafsilat verir iken, İlmî ıstılahlar hakkında ittihaz olunan kararı şöyle yazıyor: "Kongre, ilim ıstılahları hakkında bir karar almıştır. Bu karara göre, badema (bundan böyle) İlmî ıstılahlar için Fars veya Arap lügatlerinin değil, münhasıran Âvrupaî tabirlerin isti'mâlini teklif etmektedir. Bu maksatla, Türk cumhuriyetinde İlmî ıstılahların tanzimi için birer ıstılah encümeni te'sisini teklif ediyor." Bu karar, ilmin endişesinden uzak "siyasî" bir maksat ile alınmamış ise, herhalde "gayrı İlmî" bir karardır. Niçin?
Arap harflerinin kusurları: Arap harflerinin kusurları yalnız savâittedir. Türkçe'de doğrudan doğruya "e" sadâşını veren harf yoktur. Islahı lâzımdır. Türkçe'de doğrudan doğruya "i" sadâsını veren harf yoktur. Biz bunları "ye" ile ifade ederiz. Islahı lâzımdır. Türkçe'de "ü, ö, u, o" sadalarını veren harfler yoktur. Biz bunları "vav" ile ifade ederiz. Islahı lâzımdır. "Islahı lâzımdır" ta'birinden, elifbamıza yeni harflerin ithali lâzım geldiği anlaşılmasın. Ben bu meseleyi uzun uzadıya "Türkçe'de, Arap ve Lâtin harfleri ve imlâ meseleleri" ünvanlı eserimde izah ederek, ıslah edilecek harfler için şu şekilleri gösterdim: — İşaretsiz "ye" harfini, sâmite ve tensip ve kabul edilecek işaretli "ye" harfini sâite saymak. — İşaretsiz "vav" harfini, sâmite ve tensip ve kabul edilecek işaretli "vav" harfini sâite saymak. — "e" sâitesine gelince, eserimde işaretli "hâ-yı farisî" ile "yuvarlak hâ"yı gösterdim. Çünkü şâir ahvâlde "he", sâiteden ziyâde sâmitedir.
Türkiye dışında yaşayan dönmeler mevcuttur. Onlara Balkan ülkelerinde, Avrupa'da ve Amerika'da rastlanır. Bu ülkelerin hepsinde, yaşadıkları şehrin Yahudi cemaatleriyle ilişkileri olsun olmasın, bu dönmeler birer Yahudi'dir.
Sayfa 109 - Zvi-Geyik YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türkçe'de lisan meselesi, Lâtin harfleri meselesiyle pek sıkı bir sûrette alâkadardır. Lâtin harflerini kabul etmek demek, elyevm Türkçe'de kullandığımız "se, hı, zel, sad, dad, tı, zı, ayın, hemze" gibi harfleri lisanımızdan ihraç et­mek demektir. Telaffuzumuzun ihtiyacatına göre yapılacak Lâtin harfleri kabul etmekle, kullandığımız
Mazarratlardaki maddelerin ilk dördü çok dikkat çekici
Bu mütâlaattan sonra, harf ve imlâ meselelerinin mûcib-i terakki olduğunu iddia edenlerin iddialarım tetkik Ve bunların haklı olmadıklarını âtideki misâller ile ispât edeceğim: 1. Fransa: Fransızca elifba, Türkçe münfasıl elifbadan daha zordur. Fransızca imlâ, hâl-i hâzırdaki Türkçe imlâdan kolay değildir. 2. İngiltere: İngilizce kıraat
Zannediyorum mevzunun özü budur sanırım
Ben lisanımızın Türkçeleştirilmesine taraftarım. Hâl-i hâzırda Türkçemiz ıstılahat lisanı olmağa müsait değildir. Binâenaleyh, o zaman gelinceye kadar Arapça ve Acemce ile yapılan ıstılahlara muhtacız.
Dönmelerin sünnet adeti Müslümanlarınkinden farklıdır. Dönmelerin çocukları iki ya da üç yaşında sünnet edilir. Her sünnet halifenin (ya da baba veya Ağa) izni ile yapılır. Sünnet edilecek çocuk onun elini öpmek zorundadır. Sünnet töreni anında İbranice dualar okunur.
Sayfa 91 - Zvi-Geyik YayınlarıKitabı okudu
Sultan IV. Mehmet, Yahudiliği büyük bir faciadan kurtardı. Yahudilik ona bu nedenle minnettardır.
Sayfa 52 - Zvi-Geyik YayınlarıKitabı okudu
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.